Bartholomeos. Fener Rum Patriği Ortodoksların dini liderlerinden. 300 milyonluk Hıristiyan alemi için önemi büyük bir lider. 3 Büyük Hıristiyan Mezhebinin baş isimlerinden biri.

Uzun uzadıya görüştük Ortodoksların Başı Barhtalemous ile,

Öyle röportaj falanda yapmadık. Sohbet havasındaydı görüşmemiz.

Trabzonlu işadamı Efkan Başkan’ın davetlisi olarak Maçka Hamsiköy’den yukarıda Güzelyayla köyünde bir araya geldik.

Olması gerektiği gibiydi Bartholomeos. Herkese çiçekler, hediyeler, gülücükler, nasihatler dağıtan bir dini lider.

Fakat çok hassas ve dikkatli. İlişki kurduğu insanları her şeyiyle irdeliyor. Tanıyor takip ediyor.

Nasıl mı ? Mesela İşadamı Efkan Başkan’ın ilaç saatini biliyor. ‘Efkan ilacını aldın mı, sağlıklı olman gerekiyor’ diye soruyor. 15 dakika sonra aynı soruyu yineliyor. 

Oğlunun okulunu takip ediyor ‘Bilgehan bugün okulda ne vardı, ders programın neydi’ gibi soruları duydukça şaşırıyor bu kadar da olmamalı diyordum.

Tam o sırada İşadamı Göksal Günal’a dönen Barthalemous ‘İstanbul’da işler nasıl, hava iyi mi, yeni yerini ne zaman açıyoruz, İstanbul’da bir araya gelelim’ demesin mi?

Diyeceksiniz ki Efkan Başkan ile Barthalemous ne alaka.  Bende ilk duyduğumda şaşırdım, aynı soruyu Efkan Başkan’a sordum. Nereden bu ilgi alaka. 

Meğer olay 20 yıl öncesine dayanıyor. 

Efkan Başkan turizm işi ile uğraşırken organizasyonlar esnasında Metropol Papazlarından bir tanesi ile tanışıyor. İyi de dost oluyorlar. Ve o iyi dostu Bartholomeos’un Trabzon ziyaretinde kendisine eşlik edince Efkan Başkan da tüm heyet ile sıkı ilişkiler kuruyor ve Ağustos Ayında Sümela’daki ayin sonrası heyetin turizm amaçlı! Trabzon’a geleceğini öğrenince kendi yaylasında ağırlama isteğini sunuyor.

Efkan Başkan Bartholomeos’u ağırlamak için 3 günde çok hoş bir ahşaptan ev yaptırmış.

Bartholomeos onuruna yemeği de bu ahşap özel yerde verdi.

Yemekte misafirlere içecek olarak 47 yıllık petrus şarabı ile rakı ikram edildi.

Kuzu tandır, kuymak, kaygana, yoğurt, etli çorba masadaki tüm yiyecekler Efkan Başkan’ın mandırasından tamamen organikti. Papazlar menüye bayıldı, hatta bir ara Bartholomeos

 ‘Yer kalmadı ama hepsinden tatmak istiyorum, hepsi çok güzel, nereye sığacak bu kadar yemek’ diyerek espri yapmayı da ihmal etmedi.

Bartholomeos ile birlikte gelen kemençecinin Türkçe ve Rumca şarkılarıyla şenlenen masadan kahkaha hiç eksik olmadı.

Bartholomeos’un duasıyla başlayan yemek yine Bartholomeos‘un şükür duasıyla son buldu.

Bartholomeos’un gelişi nedeniyle silahlar ardı ardına patlıyordu. Bir ara Bartholomeos  korkmadı değil, fakat onun için atıldığını öğrenince teşekkür etmeyi de ihmal etmedi.

Tonya’lıların silah merakı ve hasımlık meselesi de Bartholomeos‘un gündemindeydi. Bir ara Efkan Başkan’a dönerek ‘Bugün Tonya’da birbirini vuran oldu mu? deyince dona kaldık.

Neden böyle şeyler oluyor diye devam etti Bartholomeos

 Efkan Başkan bu soruya ‘Milli mücadele yıllarında bizim orada herkes düşmana karşı topyekun silahlandı, savundu her gün düşmanı vurdu. Sonra düşman kalmayınca birbirlerini vurmaya başladılar’ diyerek ince bir espiri yaptı sonunu da şöyle bağladı ‘Çok şükür şimdilerde bu olaylar mazide kaldı. 

Benimde merak ettiklerim vardı. Bartholomeos ile özel sohbetimizde ‘İlk ayin. 2010 yılında yapılan, oldukça kalabalıktı her geçen yıl azalıyor neden’ dedim.

3 saniye düşündü ve ‘Dünya’da ekonomik kriz var’ dedi, başka da bir şey demedi. Yani Hıristiyan alemi gün geçtikçe fakirleşiyordu. 

Sümela Manastırı ile ilgili biraz düşünceliydi Bartholomeos restorasyonun aslına uygun yapılmadığını belirterek ‘Hani sizde bir Atasözü vardır kaş yapayım derken göz çıkarmak’. İşte Sümela’daki o freskler, hiç olmadı. Yapanların biraz daha dikkatli olması gerekir.  Tarihi bilmiyor, boya rengi birbirini tutmuyor. Orada çalışacak insanların tarihi iyi bilmesi lazım. Tarihçilerle oturup kalkması bilgi alması lazım. Orası çok önemli bir yer. Nasıl Sizde Mekke’ye giderek Hacı olunuyor bizde de Sümela.  Ama artık UNESCO işi devralacak ve onlar onaracak. Dileriz en kısa sürede biter’ dedi.

Sümela’dan bahsederken morali bozulmadı değil Bartholomeos’un. Bir ara duygulandı ‘Nasıl yapmışlar, inanamıyorum, kartal yuvası gibi o kayayı kazıyarak, o malzemeleri oraya o yüzyılda nasıl taşımılar. Bu bir mucize, bu iman meselesi. İman kuvveti derler ya işte aynen öyle’ diyerek Sümela’nın inşasına olan hayranlığını dile getirmeyi de ihmal etmedi.

Peki Trabzon halkının size yaklaşımını nasıl buluyorsunuz dediğimde ise 30 yıl önce gemi ile buraya çevre sempozyumuna geldiklerinde büyük üzücü olaylar çıktığını hatırlatarak ‘Şimdi 4 senedir ayine geliyoruz. Gerçekten bize gösterilen ilgi alaka çok iyi. Tüm bürokrasi, siyasiler, devlet yöneticileri, polisler, gazeteciler ve basın. Trabzon’dan ziyadesiyle memnunuz’ ifadelerini kullandı.

Gerçekten turizm amaçlı mı geldiniz sorusuna ise ‘Çok gezmek görmek istediğim bir coğrafya. Camileriyle, kiliseleriyle, doğasıyla bulunmaz bir nimet. Hepsini gezmek görmek istedim. Ama zaman kısıtlı. Yeniden gelmeyi ümit ediyorum’  cevabını verdi.

Bartholomeos’un bu özel ziyareti anlam doluydu. Acabalar hep kafamızı kurcalarken, nezaketi ve doğallığı gerçekten taktire şayandı.

Daha çok sorular geldi aklımıza sizin de aklınıza gelen, fakat biraz nezaket, biraz zaman, aklımızdaki soruları bir dahaki sefere bıraktı.

EK BİLGİLER:

Patrik I. Bartholomeos, (Dimitris Arhondonis); Gökçeada Zeytinli köyünde 29 Şubat 1940 gününde doğdu ve 2 Kasım 1991 gününde Rum Ortodoks Patrikhanesi tarafından Patrik seçildi.

Askerliğini Türk ordusunda yedek subay olarak 1961 ile 1963 yıllarında yaptı. Türkçe, Latince, Antik Yunanca, Yunanca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Almanca biliyor.

Ortodoks Kilisesi, 4. ve 8. yüzyıllar arasında toplanmış Ekümenik Konsillerin kanonik olduğunu kabul eden bir Hıristiyan mezhebidir. Dünyada yaklaşık 225-300 milyon kişilik cemaati vardır.[Bu yönüyle sayı bakımından Roma Katolik Kilisesi ve Protestan Kilisesi'nden sonra üçüncü büyük Hıristiyan mezhebidir.

Ortodoks Kilisesi genellikle Doğu Ortodoks Kilisesi olarak anılır. Kilisenin başı (eşitlerin birincisi) İstanbul'daki Fener Rum Patriği'dir. Doğu Ortodoks Kilisesi'ni oluşturan başlıca kiliseler Yunanistan, Rusya, Bulgaristan, Ukrayna, Gürcistan, Romanya, Sırbistan ve Kıbrıs kiliseleridir. Bununla birlikte Suriye, Kıpti ve Habeşistan kiliseleri gibi bazı Asya ve Afrika kiliseleri de Doğu Ortodoks Kilisesi sınıflamasına dahil edilebilirler.