Ayrılığın üzerinden 4 gün geçti…

Normal şartlarda, böyle bir vedada camia ayağa kalkar, kulüp özel bir video hazırlar, takım arkadaşları duygusal mesajlarla sosyal medyayı doldururdu.

Ama bu kez öyle olmadı.

Trabzonspor’un resmi hesabından bir veda mesajı dışında hiçbir şey yapılmadı.

Çünkü herkes bu gidişe tepkili ve öfkeliydi.

Daha da dikkat çekici olanı; aradan 4 gün geçmesine rağmen takım arkadaşlarından da tek bir paylaşım gelmemesi.

Hatta bazı oyuncular da sosyal medya üzerinden takipten çıktılar.

Bu durum camiada soru işaretlerini beraberinde getirdi.

Neden? Oyuncuların isteksizliği mi? Ayrılığın gerçekleşme biçimi mi? Yoksa kulüp içindeki kırgınlıklar mı?

Ya da Çakır’ın gizli gizli hem Fener ile hem Galatasaray ile görüşüp, arkadaşlarına hiçbir bilgi vermeden, en ihtiyaç duyulacağı maç öncesi kimseden habersiz “ben gidiyorum” dememesi mi?

Trabzonspor tarihinde çok az yaşanan bir tabloyla karşı karşıyayız.

Bordo-mavili formayı yıllarca terleten bir kaptan, sessizce gitti; ardından ise derin bir sessizlik bıraktı.

Trabzonspor’da Uğurcan’ın vedası kadar, vefasızlığı da konuşuluyor.

Bu sessizlik, sahadaki oyundan çok daha fazla mesaj barındırıyor olabilir.