Araklı, Ayvadere’de aslında ne oluyor..!
Dün, Araklı’da Değirmencik köye sakinleri Ayvarede’de yapılan HES ile ilgili olarak tepkilerini ortaya koydular.
Köylüler( Çoluk çocuk, bilim insanı ve siyasetçi) hepsi HES kapsamı içindeki tünellerin Değirmencik köyünüdeki heyelanı tetikleyeceğini iddia ettiler.. Eylem HES’i karşı değil, tünellere karşı. Tünel dışında alternatiflerini de söylüyorlar.
Mehmet Öztürk. İlçede AK Parti’nin kuruluşundan bugüne emeği geçen bir siyasetçi. Değirmencik köyünden. Ak Parti’den bir dönem il genel meclisi üyeliği yapmış.. Büyükşehir Belediye meclis üyeliğinde bulunmuş. Eylemci köylülerin başında. 
Çok ilginç iddiaları var.


HES’i yapan firmanın korunduğunu.. Kuralları ve yasal zorlukları delmek için kağıt üzerinde değişiklikler yapıldığını. 
Kayyum Belediyelerine tanınan bazı ayrıcalıklardan yararlanarak Trabzon Büyükşehir Belediyesinin izin ve onay açısından devre dışı bırakıldığını. Kurumların, Cumhurbaşkanının yanıltacak operasyonlar(!) yaptığını iddia ediyor.


Değirmencik köyünün heyelanlı bölge olduğunu, heyelanlı bölgeden tünel geçirildiğini. İki tünelin planlandığını, birinin bölge heyelanlı diye iptal edildiğini birinin ise yapımına direnildiğini belirten Mehmet Öztürk’ün bir isyanı da partisinin dinamiklerine..”Bizi dinleyen ne istiyorsunuz diyen bir Milletvekilimiz bile yok..” çağrısı da dikkat çekici.
HES inşaatı için CED raporu ile ilgili olarak yasa ve yönetmenliklerine delindiğini 9,5 megavat diye tespit edilen HES sonradan 10 megavat üzerine çıktığını böylelikle CED raporu kıskacından ilgili firmanın kurtulduğunu belirten Öztürk’ün iddiaları yenilir yutulur cinsten değil.


Mehmet Öztürk nezlinde köylülerin istek talep ve iddialarını kim takip edecek..? Kim, orada neler oluyor diyecek? Kim Değirmencik köylülerinin isyanına kulak verecek.. 
Kim? Kim? Kim..?

Siyasi iradenin Trabzon dinamikleri niye Değirmencik’e Fransız.? 
Niye kurum ve kuruluşlar yönetmenlik ve yasal kuralları, köylünün değil de HES’çilerin lehine kullanıyor.
Vadide, köylü ayakta.

Yanlarına bir siyasi, üst düzey kamu görevlisi gitmiyor. Ya da gelin bakalım sizi dinleyeyim demiyor.
Mehmet Öztürk’ün son çağrısı şu..”Büyükşehir devre dışı bırakıldı. Valilik, benim elimden bir şey gelmez diyor. Ak Parti il başkanı serzenişimizi dinliyor, Çevre Bakanlığına takılıyor..Değirmencik köyü heyelan bölgesi, HES tünelinin yapılmasına hangi mantık izin veriyor. Bu güç nasıl bir güç.. Kurulduğu günden bu yana Ak Parti’ye destek veren Araklı bunu hak etmiyor.. Reis’i kurumlar, bakanlıklar kandırıyor..”

***
Avcı’nın ketumluğu..!
Trabzonspor teknik direktörü Abdullah Avcı, futbolun önemli bir ayağının taraftar olduğunu bilecek kadar, akıllı.
Tribünde taraftar, sahada futbolcu birbirine tetikler diyor.
Her maç öncesi ve sonrası, taraftarı maça davet ediyor.
Taraftarın lig başından bu yana takıma karşı sorumluluğunu övüyor.
Karşılaşmalar öncesi ve sonrası tribünleri selamlıyor.


Müthiş ambiyansı övüyor.
Taraftarı sahanın ortasına gelip alkışlıyor.
O taraftar ki, tesislerden maça gidinceye kadar insan seli oluşturmasından hoşnut oluyor.
Deplasman dönüşü taraftarın takımını karşılamasından zevk alıyor.


Ama, bir türlü idmanlarını taraftara açmıyor.
Bu nasıl bir mantık?
Elbette her idmanı taraftara açma ama, maça davet ettiğin taraftarın idman izlemesine de izin ver.
Bu ketumluk niye?

Maça davet ettiğin taraftarı idmana niye çağırmazsın?
Hangi bilimsel futbolda, idman taraftara kapalıdır deniyor.?
Bunun mantığı ne?

***

Niye taraftara açık idman..!
Çünkü, artık Trabzonspor önemli bir eşikte.. Taraftar takımına idmanda da destek vermek istiyor. Futbolcusuna motivasyon yüklemek istiyor. Takım, taraftar dayanışmasını arzuluyor. Rakiplere bu anlamda da mesaj ile işte biz buyuz demek niyetinde.


Takıma gönül verenlere moral yüklemek, ülke çapında taraftarda takım işbirliğinin en güzel örneklerini göstermek, idmanların belli bir disiplin ve program içerisinde taraftara açılmasının büyük yararları vardır.. 


Futbolcu taraftar desteğini maçtan maça değil idmanda da gördüğünde, yaşadığında sorumluluğu artar.
Trabzonspor, bir futbol takımından öte yaşam felsefesidir. O felsefenin bir ayağı hep taraftar olmuştur. Maç esnasında tribündeki ambiyans, idmanda da yaşansa, bunun takıma ne zararı var?

Trabzonspor tarihideki “Kasketi” keşfeden Avcı, o kasketlilerin idmanları taraftara açarak, nasıl bir ruh halini takıma nakış nakış işlediklerini bilmez mi..?

 

***
ZAYTUNG

 Derbi sonrası kameralara konuşan Arda Turan: ''EYT'liler olarak hakkımızı sonuna kadar arayacağız...''