Ülkemiz hem bölgesel özellikler ve hemde iklimsel kriterler açısından geniş bir tarımsal üretim imkanına sahip masına rağmen yıllardır yaşanan plansızlıklardan dolayı bir türlü yapısal sorunlarını çözememiş bu durumda ülkemizi gıda temini bakımından dışa bağımlı duruma getirmiştir ONUN için önce sorunları kapsayıcı olarak ele alıp gerçekleştirilecek detaylı incelemeler yapılarak tarım ve gıda sektöründeki sıkıntılar belirlenip tarımın güçlü ve zayıf yönleri ortaya konularak ülke potansiyelinin verimli bir çizgiye taşınması gerekmektedir.

BUNUN için muhakkak Bitkisel, Hayvansal ve Toprak düzleminde ARAŞTIRMA ENSTİTÜLERİ acilen kurularak çalışmalarını kesintisiz sürdürülmesi ve verimliliğin artırılarak gittikçe tarımsal üretimden uzaklaşan çiftçilerimizin yeniden üretime başlamaları sağlanabilsin.Şayet bu ve benzeri kurumlar devreye sokulmazsa ne AR-GE çalışmaları başlatılabilir ve nede nitelikli İŞ GÜCÜ devreye sokulabilir.Artık eskisi gibi yerelden küreselleşmeye gidiş tersine dönerek  küresel açılımdan bölgeselliğe doğru bir geçiş başlamıştır.Artık ülkemiz yüksek gelirli bir durumda olmayıp orta gelirli bir ülke konumundadır.Bu durum bu günün şartlarında çiftçilerimizin de önemli ölçüde etkilemektedir ve sonuçta sürdürülebilir bir tarım ile iyi tarım uygulamaları etkin olmamaktadır.

Bunların yanında parsellerin küçülmesi, Tarımla uğraşan nüfusun yaşlanması,Çiftçilerimizin örgütlenmesindeki sıkıntılar,Tarladan markete uzanan gıda zincirin de yaşanan sorunlar,Çoğu çiftçinin Toprak analizi yaptıramazsın,Tarımsal yayım eksikliği ve çiftçilere ulaşamaması,Sulamada yaşanan sorunların bir türlü aşılamaması,Pazarlamada yaşanan çok ciddi sorunlar,Çiftçilerin çoğunlukla aile içi ihtiyaca yönelik ataerkil üretime yönetmenleri,Ürün piyasalarını belli çevrelerin elinde bulundurmaları,Girdi fiyatlarının ćok pahalı olması,Kamu ve serbest piyasa arasında bir türlü çözülemeyen sorunlar,Tarımsal üretimde bulunan kesiminin profesyonellik durumlarının düşük olması,Çiftçilerin üretim anlamında kurumsallaşamamaları,VE Krediye erişimde ciddi sıkıntıların yaşanması gibi aşılamayan sorunlar devam ettiği sürece üretimin istenilen seviyeye gelmesi çok zor görünmektedir.

BU DURUM her yönden sıkışmış olan çiftçiyi gelirinden uzaklaştırarak daha az Toprak işlemeye zorlamaktadır.Yıllarını üretim kültürüyle geçiren insanlar çaresizlik içinde gerilemeyi çıkış yolu görerek artık orta halli bir Üretici olmayı benimser olmuşlar ve daha önceden ettikleri devasa alanları tarım dışı bırakmak zorunda kalarak önemli gelir elde ederken bu gün günübirlik üretim yaparak ORTA GELİR elde eden bir konuma sürüklenmişlerdir.Bu husus çiftçi için bir tuzak olup bu anlatılanların daha vahimini marketlerde görmek mümkündür.Şayet üretim ihtiyaca cevap vermiyorsa haliyle fiyatlar çarpan etkisiyle artacak ve insanların alım güçleri de bu noktada düğümlenecektir.

SONUÇ OLARAK Tarımsal üretimle uğraşan insanlar şartlar iyileştirilmediği sürece topraktan uzaklaşarak ve bu sıkıntı tüm toplumu olumsuz etkileyecektir. Yaşamın temeli beslenmeye bağlı olduğu için bunun tam karşıtı üretim ile sağlanacağından tüm olumsuzlukları bir seferberlik hamlesi ve anlayışıyla ortadan kaldırmak imkan dahilindedir.Onun için Toprak,Su ve İklim koşulları müsait gerisi plana ve sürdürülebilir bir üretimle halletilecek durumdadır.ÜLKE OLARAK TARIMSAL ÜRETİM SEFERBERLİĞİ ACİLEN BAŞLATILMALIDIR