Antalyaspor- Trabzonspor maçı yazımı önemli bir nedenden ötürü geç yazıyorum, okurlardan özür dilerim.

Bakın arkadaşlar mut mut ederek başımızı kuma gömmeyip ayağa kaldırmalıyız.

Antalyaspor daha maçın başından itibaren adam ve saha markajlarıyla savunmasını yapıp hücum eden gol arayan bir görüntüdeydi.

Ha bunları yaparken hakem Zorbay Küçük'ün oyuna müdahalesi yoktu diyemem.

Küçük maç boyunca takdir haklarını hep ev sahibi ekiple kullanıp zaten ağır aksak hata çıkmaya çalışan bordo mavililerin gol atma yollarını iyice tıkamış oldu.

Bu tıkanıklıkta Nwakaeme 'nin olmayışı büyük etkendi.

Şimdi tekerlek patladıktan sonra yol gösteren çok olur misali Dorukhan sola Peres sağa geçmeliydi.

Yusuf değilde başka oyuncu oyuna alınmalıydı.

Edgar'ın elini kolunu efendim şuraya koymalıydı geçin efendim geçin bu yakınma yakınma değil.

Bir ayağı çukurda olan Antalyaspor oynadı ve yendi takdir edeceğiz.

Cornelius ,Nwakaeme takımımız için büyük kayıp oldu diyeceklerine karanlık düşler sahneye çıktıda bilmem kaç hafta sonra Trabzonspor'u budadı geçti diye manşet atmışlar yok yahu Trabzonspor'un bu zihniyette olanlara hiçmi hiç ihtiyacı yok olamazda!

Neyse geçelim unutulmasın ki yenilmeyecek takım yoktur.

Trabzonspor hangi nedenlerden ötürü kötü idi onu hocalarına sormak lâzım ama kötü idi bu bir realite kötü olamazlar mı tabiki olurlar.

Yenilmeye hakları yok mudur?  

Tabiki vardır ancak Boztepe'ye baktım duman yoktu bu ne figândır bilemeyeceğim.

Başta dedim ya dünyada yenilmeyecek takım yoktur bu bir gerçektir.

Bilebildiğim kadar ile Liverpool 4 yıllık yenilmezlik unvanını avni akerde bıraktı.

Onlarda yenilgi sonrası bizi ağırda yatırdılar da ondan yendiler demişlerdi.

Şimdi sen ne demek istiyorsun bu mağlubiyete gülüp oynayalım mı diyorsun!

Tabiki koskocaman hayır!

Önce Avcı ve futbolcuları şapkalarını öne alıp soğuk kanlılıkla hisseden hisse çıkarmalıdırlar biz nerede hata yaptık diye!

Yine unutulmamalıdır ki Cumartesi akşamı olduğu gibi bundan böyle unmadık taşlar baş yarabilir benden söylemesi...