Süper Lig takımları için TFF’nin bankalar birliği ile bir kereye mahsus yaptığı anlaşmayı bazılarına göre;

'Türk futbolunun kurtuluşu’ ve ‘Altın bir karar’ doğrudur yanlıştır onu bilemem.

Zaman her şeyin ilacıdır. Günün mü kurtaracak bu anlaşma yoksa sorunu kökten mi çözecek? Sabredip göreceğiz de…

Bu gemi su almaya başlayalı bir ömür geçti

Çok geç kalmadınız mı beyler müdahale etmekte.

Elin adamları UEFA, Türk kulüplerinin ekonomisinde S.O.S veriyor çığlıklarını sağır sultan duydu ama siz değerli yetkililer gülüp geçtiniz.

Gemi suya gömüldükten sonra mı akılınız başına geldi.

Bu milletin parasına yazık değil mi?

Şayet amacına ulaşamazsa bu milletin parası yine ganimet olup heba olacak.

Yazık değil mi?

Neyse zararın neresinden dönerseniz kardır deyip bu müdahalenin tek başına bir şey ifade etmeyeceğini peşin peşin söylemek istiyorum.

Gereken tedbirlerin acilen alınmasını istiyorum bir futbol sever olarak.

Türkçesi balık verme yerine balık tutmayı yeğelemelisiniz. 

Öncellikle Türkiye bu kurum adına vergisiz cennet olmamalıdır.

Şu menajer sorununada bir düzen getirilmelidir. 

Siyasilerin idare edin kardeşim demesinden özellikle de vazgeçilmelidir.

Yabancı oyuncu sayısına da müdahale edilip altyapı sistemine gereken yapılmalı buna değer veren kulüpler ödüllendirilmelidir ki geçmişte yabancı oyuncuların adları Mehmet, Kazım diye değiştirilip Türk oyuncularına hakaret sayılabilecek eylemden vazgeçilmelidir.

Futbolla ilgili her birimin kursu olurken yöneteceklerinin de bir kursu olmalıdır.

Futbolun F’sinden anlamayan kişilere kulüpler teslim edilmemelidir.

Her gelen istediği gibi han vurup harman savurup sonrada eyvallah diyemeyecek tedbirler alınmalıdır.

Temel'in yolda yürürken muz kabuğunu görünce 'Yine mi düşeceğim’ misali kulüpler bilhassa delegeler çok dikkatli olmalıdırlar.

Adı profesyonel olan kulüplerimiz, amatör tüzüklerle yönetilmemelidir artık.

Trabzonspor’un büyük bir çalışma ve özveri ile benimsediği tüzük bana göre aynen örnek alınmalıdır.

Biran önce spor mahkemeleri kurulmalı, herkesin yanlış yaptığı yanına kalmamalıdır.

Aynı şekilde varı rağmen maddi manevi zarar uğratan, canını yakan hakemlerde bir, iki maç dinlendirme gibi gülünç cezalarla savuşturulmamlıdır.

Türkiye’de her kurumun bir üstü olduğuna göre hakemlerinde MHK dışında sorumlu olabilecekleri bir kurum olmalıdır. 

Ben öyle gördüm deyip meseleden sıyrılmamalıdırlar.

Kulüpleri borçlandırarak zevkini tatmin edip sonrada batan kulübün isminin önüne veya arkasına bişeyler yazıp ‘Eyvallah' dememelidirler.

Aksi takdirde yapılan bu borçlandırma, taksitlendirme adına ne derseniz deyin pansuman tedavi olur, milletin parasına yazık olur, başkada bir işe yaramaz, zaman kaybından başka.

Bilmem anlatabildim mi!