Çok değerli okurlarımız, her şeyin başının sağlık olduğunu, maddenin, paranın, zenginliğin hiçbir öneminin olmadığını bize en iyi şekilde gösteren Covid19 salgını maalesef Trabzon’da da kontrolden çıkmış durumda…
Salgın haritasında Trabzon’un İstanbul’dan neredeyse farkı yok.
Artık ne sağlık görevlileri, ne hastaneler, ne acil servis ekipleri…
Yoğunluğa cevap vermekte cansiperhane çalışmalarına rağmen yeterli olamıyorlar. Çünkü onlar da can, onlar da insan. Çok sayıda sağlık personeline, 112 çalışanına da maalesef bu virüs belası bulaştı, bulaşıyor... Trabzon’da günlük vaka sayıları 500’ü aştı.
Nasıl oluyor da Türkiye’de günlük vaka sayısı 3000 olarak açıklanıyor buna da bir anlam verebilmiş değilim… Trabzon’da mezarlıklar müdürlüğü her gün çok sayıda bulaşıcı hastalık defni yapıyor, “Biz Covid-19 diyemeyiz, bize bulaşıcı hastalık olarak” geliyor diyorlar, rakam açıklayamasalar da duyuyoruz ve Trabzon verileri ile tutmadığını defin edilen ile Sağlık Bakanlığı’na bildirilen arasında önemli oranda fark olduğunu belirtebiliriz.
Burada kurumlar arası koordinasyonu, bakanlığın verileri saklayıp saklamadığını ortaya çıkarma gibi bir niyetim yok. Tek niyetim durum HİÇ DE İ-Yİ-YE GİT-Mİ-YOR.
Ekonomik çekinceler ve bazı uluslararası yaptırımlar nedeniyle mi sayılar tam açıklanmıyor bilemiyoruz ama artık Trabzon’da daha ciddi kısıtlamaların olması gerektiği kanaatindeyim.
İnsanların kendi başlarına bırakıldığında durumun ne hale geldiğini dün akşam bir AVM önünde yüzlerce insanın mesafe kuralına aykırı bir şekilde sıralandığı fotoğrafından görmüştür herhalde Sayın Valimiz İsmail Ustaoğlu, Sağlık İl Müdürlüğü ile diğer yetkililer…
Ayrıca herkese uyarıda bulunurken iktidar partisine yüzlerce kişi ile kongrelerini devam ettirmek de işin gülünç korkunç ve anlam verilemeyen başka bir boyutu.
Eğlence merkezlerinde yüzlerce kişi ile partiler devam ediyor,
restoranlarda kurallar hiçe sayılıyor herkes dip dibe oturuyor,
dolmuşlarda insanlar birbirine yapışık seyahat ediyor,
toplu taşımalarda akşam saatlerinde mesafe kuralları uygulanamıyor…
Tekrar ediyorum, Trabzon’da kontrolü elden kaybediyoruz, bu sokakta vatandaşın sigarasına ceza kesmekle olmaz.
Trabzon’da artık ALARM verilmeli.
Akşam 19.00 sonrası ve hafta sonu kısıtlamalar Trabzon özelinde gündeme gelmeli.
Gerek kamuda gerek özel sektörde gerek yerel yönetimlerde her gün yeni bir toplu vaka temas olayına tanık oluyoruz.
Eğer “Tamam biz herkes enfekte olsun diye bu işi gevşettik” diyorsanız açık açık söyleyin ama alınan tedbirlerin yeterli ve ciddi olmadığını görüyoruz.
TRABZON AĞABEYLERİNİN PEŞİNE TAKILDI
Trabzon bir zamanlar hamilik, ağabeylik yaptığı örnek gösterildiği illerin bazı konularda gerisinde kaldı.
Gerek raylı sistem, gerek şehir hastaneleri, gerek teleferik ve en önemlisi tabi ki güney çevre yolu… Gerek Ordu’da tamamlanmak üzere olan gerekse Rize’de çalışmaları hızlı devam eden Güney Çevre Yolu projeleri ile ilgili Trabzon’da net bir bilgi veren, tarih veren, projenin detayını açıklayan olmadı.
Ankara’dan edindiğim bilgiler ise umut verici.
Trabzon Güney Çevre Yolu ilk etapta Akçaabat-Yomra olarak planlanıyordu fakat şehir Yomra ile birleşince Ankara’da projenin Arsin’e uzanması noktasında fikir birliğine varıldı.
Proje 3 aşamada planlanıyor.
İlk olarak en fazla yoğunluğun olduğu her gün kuyrukların kilometrelerce uzadığı Akçaabat geçişi hayata geçirilecek. Darıca-Akyazı arasındaki Akçaabat güney geçişi için geçtiğimiz günlerde Milletvekili Bahar Ayvazoğlu müjdeyi vermiş, Karayolları Genel Müdürlüğünün bu yolun yapımı için onay verdiğini ifade etmişti.
Bu müjde ile her ne kadar Trabzon Güney Çevre yolu başladı diyemesek de bir başlangıç yapılmış oldu.
Darıca-Akçaabat’ın tamamlanması Güney Çevre Yolu’nun ilk etabı olacak.
İkinci etap ise Maçka -Arsin ilçelerinin arası olacak. Bu güzergah ile ilgili de çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor.
3. etap ise Akyazı-Maçka arası yapılacak. Yani önce Darıca-Akyazı, ardından Maçka-Arsin yapılacak. Kanuni Bulvarı bu iki ağı geçici bir süre birbirine bağlayacak. 3. yani en zor ve son etap ise Akyazı ile Maçka Yolu arasında düşünülüyor.
En maliyetli ve zor olan bu kısım için şimdiden gerekli planlamalar masada.
Belediyelerle ortak çalışmalar devam ediyor.
İmar durumları, olası istimlaklar ve devletin zarara uğramaması adına alınması gereken tedbirler şimdiden uygulamaya geçirilmek isteniyor.
Yani Akçaabat’tan bismillah dedik, artık Ordu yaptı Rize bitiriyor demek yerine biz de başladık diyebiliriz.
Ama şehir olarak bunu daha istekli, daha yürekten bağırmalı vekillerimizi siyasetçilerimizi, bakanlarımızı, bürokratlarımızı rahat bırakmamalıyız ki, Ankara bunun önemini ve aciliyetini daha iyi anlasın…
EMNİYET’E TEŞEKKÜR VE UYARI
Başarılı çalışmalarını taktirle izlediğimiz Trabzon Emniyet Müdür Metin Alper’in Trabzon’da göreve başlamasıyla birlikte kendisine iki önemli konuyu iletmiştik.
Bunlardan bir tanesi gençleri tuzağına düşüren ve kullanma yaşı her geçen gün aşağı gelen uyuşturucu meselesi idi.
Diğer ve ikinci önemli mesele de gizli tefecilikti.
Operasyonlardan takip ettiğimiz kadarı ile bu iki meselede de emniyetin başarılı çalışmaları var. Metin Alper nezaretinde tüm emniyet personelinin bu iki konudaki hassas çalışmalarının devamını dilerken başarılı operasyonlar nedeniyle de tüm teşkilatı tebrik ediyorum.
Trafik konusunda sıkıntımız sürüyor, emniyet ne kadar hassasiyet göstermeye çalışsa da yeterli yol olmayışı ve dolmuşlar ile taksilerin depolama alanlarının meydan bölgesine yığılması bu işi daha da içinden çıkılmaz hale sokuyor.
Şu çömlekçi kavşağını belli saatlerde kapattığımızda sorunun bir nebze azaldığını herkes gördü, bunun devamlı olması gerektiği konusunda tüm STK’larda fikir birliğine varmış durumda.
Bu manada belediye-valilik ve emniyet en kısa sürede toplanıp özellikle toplu taşıma araçlarını depolama alanlarını yeniden ele almalı, bu depolama alanları, sorunun önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
Özellikle Usta Otel etrafındaki keşmekeşliğe bir el atılmalı… O bölgedeki park ve duraklamalara müsaade edilmemeli, oradan dönüş yapan dolmuş minibüslere başka bir çözüm getirilmelidir.
Yeni yapılacak olan Meydan 3.Etap ile o alan tamamen değişecek. Otopark ve düzenleme ihalesini Gümüştaş firmasının aldığını öğrendik. Hayırlı olsun. Fakat orası komple trafiğe göre revize olmalıdır. Şimdiden söyleyelim…
Yine önemli meselelerden bir tanesi çay ocakları...
Belediyeler milletin yolunu, kaldırımını işgaliye adı altında birilerine işgal ettirip milletin yolda yürüme özgürlüğünü kısıtlayamaz.
Milletin yolunu kaldırımını birilerine satamaz.
Özel şirketlere kiralayıp insanların canını tehlikeye atamaz.
Bu konuya da Sayın Zorluoğlu ve Genç’in hassasiyet göstermelerini bekliyoruz.