Gölge başkan gibi..!

Trabzonspor divan kurulu başkanı Av Ali Sürmen abimiz, şu sıralar gölge başkan gibi. Doğal olarak futbol gündemini takip ediyor, TFF’deki son gelişmeler ile ilgili açıklamalar tespitler yapıyor, Trabzonspor’un şampiyonluk mücadelesine konumu ve şahsi yorumlarda bulunuyor.. Ve hatta, Trabzonspor yönetiminin yapmadığını, yapamadığını yapıp yönetimden önce davranıp, kendine yakın dostu gazetecilerle iftarda buluşup, açıklamalarda bulunuyor.

Sürmen’in bu tavrı kulislerde de başkanlığa hazırlanıyor yorumunu beraberinde getiriyor ama, ben Sürmen’in hiç de böyle bir planı olduğunu sanmıyorum.

Olsa olsa Sürmen, şampiyonluk mücadelesinde kendi konumu gereği, Trabzonspor’u gündemde tutma uğraşısı içindedir.

Ancak, sıksık şu günlerde gündem olması, yönetimde de bazı huzursuzluklar yarattığını, Sürmen’in kulağına üfleyelim. Trabzonspor’dan çok kendi piarını yaptığına dair kuşkular var.

xXxx

Medya, Trabzonspor’dan beslenemiyor

Trabzonspor’un şampiyonluk mücadelesi sürerken, Trabzonsporlu medya ne yazık ki, kurumsal olarak kulüpten beslenemiyor. Ketum bir içine kapalılık var.

Avcı, tesisleri medyaya kapattı. Oysa, şampiyonluk mücadelesinde tek başına kalan Trabzonspor, Trabzonspor medyasını her yönü ile beslemeli. Bunun için çeşitli organizasyonlar yapmalı.

Takım dört nala şampiyonluğa koşuyor;

-Teknik adamı kendi içine kapanmış, maç öncesi ve sonrası açıklamaları ile yetiniyor

- Futbolcularla özel söyleşilere izin verilmiyor

-Taraftarı motive edecek organizasyonlar yapılmıyor

Bu içine kapanıklık, sonuçta doğru olduğu şüpheli, haberlerle Trabzonspor medyası takımını gündemde tutmaya çalışıyor.

Kurumsal medya iletişim merkezi ise bu ketumluktan yaratıcılığını unuttu.

Bu durum, Trabzonspor medyasını, Trabzonspor üzerinden takım dışında haberlere yoğunlaştırıyor.

Trabzonspor uğruna yaşamını yitirenler

Okullarda ilginç forma armağanları organizasyonları

Efsane futbolcular ile söyleşiler

Ve Akyazı’daki görsel üzerinden gündem tartışmaları Trabzonspor haberlerini odak noktasını oluşturuyor.

Kulaktan dolma bilgiler ile sosyal medya, bilgi akışında başvurulan merci olarak görülüyor.

Bunun ağır faturalarını kulüp de öder, camiada.

Açın kardeşim, takımı açın.

İdmanını açın.

Futbolcular ile özel röportajlara izin verin.

Şehir ile takım bütünleşsin.

Bu ketumlukla nereye kadar?

xXx

Neden Sophie’nin seçimi

Nazi zalimliğini anlatan, beni çok etkileyen bir filimden bahsedeceğim.

Çünkü, bu filim ile Trabzon’un yakında ilgisi var. Trabzonspor’un da.

Filimin özeti şöyle;

Polonyalı Sophie 'nin (Meryl Streep) Nazi kampında yapmak zorunda kaldığı "seçim" asla peşini bırakmaz.. Sophie Zawistowska isimli kadının hayatını anlatan film, ikinci dünya savaşı sırasında, Yahudi bir kadın ve iki çocuğunu konu alıyor.

Hikayede;
Naziler'den kaçmak için, varlarını yoklarını satarak sahte belgeler düzenleten Sophie, büyük kaçışa az bir zaman kala 3 yerine 2 kişilik belge hazırlanabildiğini öğrenir.
Hemen ilk tepki olarak çocuklarını gönderip kendisi kalmak ister, ancak belgelerden birinde yetişkin bir kadın vardır ve Sophie bir çocuğunu kurtarmak için iki çocuğu arasında seçim yapmak ve ötekini ölüme terk etmek durumunda bıraktırılır.

Filmi izlemediniz ise mutlaka izleyin.

Şimdi, eee bunun Trabzon ve Trabzonspor ile ne alakası benzerliği ilişkisi var dediğiniz duyar gibiyim.

 

Şöyle alakası ilgisi var.

Hafta içinde Ak Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, şehrin en önemli beklentisi 2’inci havaalanı pisti ile ilgili bir açıklama yaptı. Pist yapılacak, Trabzonspor tesisleri de istimlak edilecek dedi.

Bunun üzerine Trabzonspor kulübü Cora’yı yalanlandı. Böyle bir durum yok dedi.

Trabzon şehir olarak Sophie’nin seçimi gibi bir tercihle karşı karşıya,

Bir tarafta ekmek peynir gibi ihtiyacımız olan 2’inçi pisti.

Bir tarafta canımız ciğerimiz varlığımız Trabzonspor’un evi.

 

Hangisini tercih edeceğiz.

Pist, Trabzon ekonomisi için elzem.

Trabzonspor tesisleri ise, camia, kulüp ve şehir için bir değer. Olmazsa olması.

Neyi seçip tercih edeceğiz. Neden vaz geçeceği.

Çözüm ne…?

İŞTE SİZE ÇÖZÜM

Trabzon’un ikinci bir havaalanı pistine ihtiyacı var. Bu yapılmalı. Trabzonspor’un tesisleri gerekirse, istimlak edilmeli.

Bunun için tek yol var.

Bir dönem şehrin ilk vakıf üniversitesi İpek Yolu’na Akyazı sırtlarında hazineden bayağı büyük arazi tahsisi yapıldı. Üniversite yıllarca tahsisi yapılan arazide bir icraata giremedi. Bunun üzerine Hazine, araziyi uhdesine aldı. Bu arazi, Trabzonspor’a tahsis edilir. Tesisleri devlet yapar. Trabzonspor’a teslim eder. Sonra ikinci pisti inşası başlar.

Trabzon da böylelikle Sophie’nin seçimi gibi bir tercihle karşı karşıya kalmaz.