Trabzon’da son yıllarda hayata geçirilen birçok proje, “önce bina, sonra altyapı” anlayışıyla ilerliyor. Kaşüstü Hastanesi’nde de benzer bir süreç yaşanmıştı; Yıldızlı’daki toplu konutlar da bu tabloya dahil. Şimdi sırada Mağmat Vadisi var.
Ortahisar’a bağlı Geçit Mahallesi’nde TOKİ tarafından yapımı süren 480 konut, iş yeri ve ilkokul projesinde yol ve altyapı hala çözülebilmiş değil. Vatandaşın konut sahibi olması için atılan adımlar önemli elbette, ancak bu adımların altı ne kadar sağlam?
Köy yolu ile şehir hayatı
Yeni konutların bulunduğu bölgeye ulaşım şu anda Soğuksu, Karlık ve Tos güzergahlarından geçerek sağlanıyor. O da dar ve virajlı bir köy yolu. Bu bölgede geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay da durumu gözler önüne serdi. Ortahisar Belediyesi’ne ait "En Mutlu Köy" projesinin yolu kapanınca, çocuklar okula fındıklıkların içinden yürüyerek gitmek zorunda kaldı.
Yani sadece araç trafiği değil, yaya ulaşımı da ciddi bir sorun. Bu şartlarda bir yaşam alanı ne kadar işlevsel olabilir, tartışılır.
Kanalizasyon yok, foseptik mi?
Projede sadece ulaşım değil, altyapı da eksik. Şehir kanalizasyon hattı bu bölgeye henüz ulaşmıyor. 480 konutun kanalizasyon ihtiyacı nasıl karşılanacak?
Kulislerde "O bölgeye foseptik mi açılacak" sorusu gündeme gelmişti.
5 BİN KİŞİLİK ARITMA TESİSİ KURULACAK
Ancak Prjoenin yetkilileri yaptıkları bilgilendirmede Mağmat Bölgesinde 5 bin kişilik ileri biyolojik arıtma tesisinin kurulacağı ve burada oluşacak kanalizasyon ihtiyacınında bu şekilde giderileceği kaydedildi.
Bu çalışmanın da ihale kapsamında yer aldığı ve binaların bitimiyle birlikte bölgede kanalizasyon sorununun da yaşanmayacağı kaydedildi.
Proje tamam ama yaşam eksik
Yeni bir konut projesi, sadece betonarme yapılarla tamamlanmış sayılmaz. Yoluyla, altyapısıyla, ulaşımı ve sosyal donatılarıyla bir bütün olarak düşünülmeli. Ancak görünen o ki Mağmat Vadisi’ndeki proje, henüz bu bütünlüğe ulaşabilmiş değil.
Yetkililere göre mahkeme süreçleri, mülkiyet davaları gibi engeller var. Bu elbette süreci zorlaştırıyor ama vatandaş açısından tek gerçek şu: evlerine ulaşmakta ve yaşamakta zorluk çekecekler.
Gecikme değil, öncelik sorunu
Yatırımların yapılması elbette önemli. Ancak bu yatırımların insan odaklı olması, yaşanabilirlik kriterlerini karşılaması gerekiyor. “Önce evi yapalım, sonra yolu düşünürüz” mantığı, hem zaman kaybı hem de halk için mağduriyet demek.
O yüzden henüz kimse taşınmadan, yollar açılmalı, altyapı çekilmeli, proje tam anlamıyla tamamlanmalı.
Yoksa konutlar bitse bile, orada hayat başlamaz.