61SAAT HABER SERVİSİ - Örs, TBMM’de Araklı Taşönü’nde Çöp Tesisinin defalarca dile getirdiğini ifade ederken, “TBMM’de defalarca dile getirdiğimiz Araklı Taşönü’ndeki çöp tesisi ile ilgili bölge halkının yaşadığı sıkıntılar hat safhaya ulaşmış, vatandaşların yaşadıkları eziyet haline dönüşmüştür.

25 YILLIĞINA TAHSİS EDİLDİ

Hepinizin bildiği gibi Trabzon Büyükşehir Belediyesi, 20 Nisan 2016 tarihinde aldığı bir kararla Araklı Taşönü mevkiinde bu alanı Trabzon ve Rize İlleri Yerel Yönetimleri Katı Atık Tesisleri Yapma ve İşletme Birliğine entegre katı atık bertaraf tesisi yapılması amacıyla yirmi beş yıllığına tahsis etmiştir.

Alınan bu kararla Taşönü Mevkiine bir çöp depolama ve bertaraf etme tesisi kurulmuştur. Bu karara bölgede yaşayan vatandaşlarımız karşı çıkmış, kararın iptali ve uygulamaya geçmemesi hususunda girişimlerde bulunmuş; gitmedik yer, çalmadık kapı bırakmamışlardır.

6652f5e1-f365-426c-9a4c-2d2f8059b3f2

RAPOR GÖRMEZDEN GELİNDİ

Araklı ve Arsin ilçelerimize ait mahalleri etkileyecek bu tesis için o vadide bulunan vatandaşlarımız itiraz dilekçeleri vermişlerdir.

Ayrıca, bu bölgede 2006 yılında bir heyelan gerçekleştiği de bilinmektedir. 2018 yılında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Trabzon İl Koordinasyon Kurulu’nun verdiği “Bu bölgenin heyelanlı bölge olduğuna dair” bir raporda mevcuttur.  Bu rapor da görmezden gelinmiştir” dedi.

AKARYAKIT MASRAFI AZ OLACAK DİYE…

Örs, sözlerine şu şekilde devam etti: “İlgili mevzuatta böyle bir tesisin kurulabilmesi için en yakın mesken 250 metreden yakın olamaz denilmesine rağmen ÇED raporlarında uydu fotoğrafları üzerinde oynanarak evler karartılmış, çevrede bulunan konut ve bu konutlarda yaşayanlar yok sayılmıştır.

Sadece sahile yakın diye, mesafe kısa diye, akaryakıt masrafı az olacak diye insan sağlığı yok sayılarak yapılan bu tesise Araklılı hemşerilerimizin itirazları bugün de artarak devam etmektedir.

4ae1e79c-81fd-4681-8406-6d44bc298758

PİS KOKUDAN DOLAYI AÇAMADIĞI…

Denizi, deresi, yeşili, mavisiyle Trabzon’un ve Türkiye’nin en güzel ilçelerinden biri olan Araklı ilçemiz çöp tesisinden dolayı insanların nefes alamadığı, evlerinin kapı ve pencerelerini pis kokudan dolayı açamadığı, fındıklığına girip fındığını toplayamadığı bir bölge haline gelmiştir.

Bu konuyu, milletvekili olduğum 24 Haziran 2018 tarihinden itibaren takip eden, TBMM’nin kürsüsünde dile getiren, araştırma önergesi vererek bu tesisin çevreye vereceği zararların ve ÇED raporlarına uygun olup olmadığının araştırılmasını isteyen bir milletvekili kardeşiniz olarak diyorum ki; “Araklı’da bıçak kemiğe dayanmıştır”.

ŞİKAYETLERİNE KULAK TIKAYAN VE…

Bölgede yaşayan vatandaşlarımız siyasi görüş farkı olmaksızın yaşadıkları sorunun çözümüne ilişkin taleplerini her platformda dile getirmekte ve çare aramaktadır.

Başından beri bu konuda duyarsız kalan, halkın talep ve şikâyetlerine kulak tıkayan ve konuyu gündeme getiren bizleri de popülizm yapmakla suçlayan itham eden iktidar sahipleri bugün de bu tutumlarına maalesef devam etmekte; sorunun çözümüne ilişkin elle tutulur bir adım atmamaktadır.

Bu tesisin, “Türkiye'de alanında kurulan en modern tesislerinden biri olduğunu”, “tesisin atmosfere salacağı emisyon oranının AB standartlarının çok altında olacağını”, “Burada vahşi depolama yapılmayacağını,

tesisin son sistem olacağını ve en önemlisi koku olmayacağını” ve “istihdam açısından örnek bir tesis olup 650 kişiye kadar iş imkanı sağlayacağını” söyleyen Ak Parti yetkilileri bugün nerededirler?

ARAKLI BELEDİYE BAŞKANININ AÇIKLAMALARI

Geçtiğimiz günlerde Araklı Belediye Başkanı da katıldığı bir televizyon programında konu ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “kokunun giderilmesi için verilen sözlerin yerine getirilmediğini, tesiste vaat edildiği gibi çöplerin bertaraf edilmediğini ve vahşi depolama yapıldığını” ifade etmiştir. Bu açıklama “Araklı’da ma'lûmun i'lâmı”dır.

Buradan bir kez daha yetkililere sesleniyorum.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum’a sesleniyorum.

Araklı’da yaşanan bu çevre katliamına bir an önce son verin ve vahşi depolamayı durdurun. Araklılı hemşerilerimin haklı itirazlarına kulak verin”

Araklı’da yaşanan HES sorununa da dikkat çeken Örs, “Araklının çilesi sadece çöp tesisi ile kalmıyor ayrıca ilçede yapılan HES projeleri ile de çevre tahribatı devam ediyor.

Ayvadere HES Projesi ile ilgili de vatandaşlarımızın birçok şikâyetleri vardır. Konu ile ilgili vatandaşlar tarafından açılan davalar vardır. Burada itirazlar üzerine tünel çalışmalarının Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından durdurulması kararına rağmen devam ettiği, tünelden çıkarılan atık maddelerin dereye döküldüğü, Karadere’nin üç gün suyunun kesildiği ve derede yaşayan balıkların ve diğer canlıların ölümüne sebebiyet verildiği şeklinde iddialar vardır.

Bu iddialar ciddi şekilde araştırılmalıdır.

Bu HES projesi ile ilgili 16 Şubat 2021 tarihinde Tarım ve Orman Bakanı hem de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanın cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığına iki ayrı soru önergesi verdim.

HES PROJESİ İLE ÖZELLİKLE…

Önergemde, HES Projesi ile özellikle Değirmencik mahallesinin çok büyük zarar göreceğini, proje ile derenin 8 km boyunca kuruyacağını, bu durumun da dere çevresindeki doğayı ve dere içerisinde yaşayan canlıları olumsuz etkileyeceğini, bahsi geçen bölgenin sel ve heyelan bölgesi olduğunu ve HES çalışmalarının doğal afet boyutunda tehlike arz edeceğini belirttim.

Bu çerçevede 21 soru sordum.

Araklı’da sadece bu HES değil Taşgeçit Mahallesi’nde yapılması planlanan diğer bir HES projesi ile ilgili de vatandaşlarımızın kaygıları vardır. Şikâyetleri vardır ve bu şikâyetlerini tarafımıza iletmişlerdir. Burayla ilgili de bölge halkı tarafından açılmış davalar vardır. Danıştay’da davanın temyiz süreci devam etmektedir.

Araklılı hemşerilerim müsterih olsunlar. Hem Taşönü, hem de her iki HES projesi ile ilgili sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini bitirdi.