Ortaya yazma… Ad ver adres ver..

Şu bizim Trabzon medyasında ilginç bir hastalık var.

Özellikle kişisel polemiğe girmemek için ortaya ad vermeden yazıyorlar.. Kendi hoy hoylarını indirip karşıya geçiyorlar.

Özellikle de bu iş Trabzonspor kulvarında oluyor.

Şimdi biri alıyor eline kalemi..

Trabzonspor’dan nemalanan gazeteciler var diyor.

Kim bu gazeteci, isim vermiyor?

Nasıl nemalanıyor, belgeleri ile ortaya koymuyor.

Biri çıkıp, menajerlerle çalışan gazeteciler var diyor. Yüzde alıyor.. Ama ne ad veriyor ne de adres.

Biri çıkıp, yönetimlerin sesi gazeteciler var diyor.

O ses kim.? Yazmıyor.. Yazamıyor.

Başkası bir adam daha ileri gidip siyasetin bazı gazeteciler siyasilerin piyonu olmuş diyor.

Ama kendince piyon dedikleri kim, tek satır etmiyor.

Bir bakıyorsun piyon olmuş diye arkadaşlarını suçlayan piyon olmuş.

Bakın, bir tespit yapacaksanız.. Yapın adam ad adres isim belge verin emi..

Havanda su dövmeyin..

Atay Aktuğ’un TANSA’larını bilir misiniz?

Siyasi iktidar, belediyeler aracılığı ile yaş sebze satılacağını belirtti.. Yıllar, yıllar öncesine döndük..

Atay Aktuğ, CHP’nin Trabzon Belediye başkanı.. İzmir Belediyesi dillere destek bir uygulama başlatmış.. Adına da Tansa koymuş.. Tanzim satış mağazaları.. Patron belediye.. Direkt üreciden alıyor, tüketiciye satıyor. Aracı yok. Şimdinin BİM’i, A100’i,ŞOK’u gibi..

Atay Aktuğ da Trabzon’da TANSA kurmaya kafasına koyuyor. Meclis üyesi Cafer Hazaroğlu ve rahmetli Şevket Çulha’yı İzmir’e gönderiyor.

Hazaroğlu ile Çulha İzmir’de Tansa’ları inceliyor. Trabzon’a gelip biz de yapabiliriz diyor.

Ve ilk TANSA şimdiki Coffee Shop’ta kuruluyor.

Sonra İnönü Mahallesine..

Sonra Boztepe’ye, sonra Kalkınmaya, Erdoğdu’ya…

Tansa’lar piyasayı dengeliyor.. Herkes de memnun.. Ardından belediye bu işlerle uğraşmaz denilerek, Aktuğ sonrası başkanlar Tansa’yı özelleştiriyor. Satıyor. Sonra Tansa, tarihe karışıyor..

Şimdi Tansa vari marketlere geri dönülüyor.

Geç de olsa doğruyu bulduk.

Ama çok zarara uğrayarak.

Sokakta kimse gülmüyor..!

Dün Uzunsokak’ta Maraş’ta alışılagelmişin aksine insanların yüzüne, gözüne baka baka yürüdüm.

Kimse gülmüyor.

Yüzler gergin.

Umutsuz.

Sinirli.

Agresif

Kimse kimseye selam vermiyor.

Anne, kolundaki çocuğu azarlıyor.

Çocuk alınmayan oyuncağı için avazı çıktığı kadar bağırıyor.

Poşetler yarıya dolmuş.

Trabzonspor taraftarı haksızlıklardan isyan ediyor.. Gergin..

Dolmuş parası vermemek için market servisleri bekleniyor.

Esnaf, siftahsız kepenk kapatıyor.

Tek yüzü gülen, cadde arası çay ocakları.

Tıklım tıklım dolu.

Bir de tavuk dönerciler.

Onlarda genelleme yapmıyorum, gramajı eksik tartıyor..Belediye başkan ve adayları da seçmenle boy boy fotoğraf veriyor.

Sahi, nerde bu güvercinler…!

Bir insan şehre kör bakmasın.. Biz kör baka baka bazı güzelliklerimizin kaybolmasında da bi haber olmuşuz.

Önceki gün İzmir’den bir dostumuz geldi Trabzon’a.. Gençlik yıllarında KTÜ’e okumuş.. Sınıf arkadaşları ile Uzungöl’de buluşmuşlar. Trabzon’a gelince de meydan parkında buluşalım dedi.

Buluştuk.

İlk tepkisi şu oldu.

Nerde bu şehrin güvercinleri.. Bizim zamanımızda meydan parkında güvercinler olurdu.. Hatta yem bile atardık.. İskenderpaşa Camii’nin önündeki asırlık çınarda güvercinden geçilmezdi, şimdi Kargalardan geçilmiyor.

Ve gariptir, Uzungöl vadisinde deniz kıyısından epey yukarda martılar bile gördük.. Martı deniz kıyısında olmaz mı..?

Sahi, nerede meydandaki güvercinlerimiz…

Martıların dağlarda ne işi var..

Şehrin ekolojisini bozduk ki, güvercinler yok.

Şehrin kıyı dokusunu bozduk ki, martılar denizden umudu kesmiş..

Denizin dengesini bozduk ki, balıklar küçüldü.. Nesil tükendi..

STK’lar işin kolayına kaçıyor..!

Ak Parti il başkanı Haydar Revi’ye sordum… Özellikle şehircilikle direkt ve endirekt alakası, ilişkisi olan STK’lardan Belediye Meclisi için size öneri getiren oldu mu..?

Bir tek Şoförler Odası oldu dedi.

CHP’de de aynı durum.

İyi Parti’de de..

MHP’de de..

Özellikle alim(!), bilim(!), akademisyen bol(!) STK’larda şöyle bir hava var.

Partiler bize gelsin.. Adam istesin.

Gelmez kardeşim gelmez.

Sen gideceksin.

Sen önereceksin.

Önerdiğin adam da partinin koşullarına uyacak.. Toplantılarına katılacak. Siyasi etkinliklerde görünecek.. Ben meclis üyesi olurum başka işe karışmak demeyecek.

Trabzon’daki sTK’ların çoğu armut piş ağzıma düş modunda.

Siyasi partilerin kapısını çalacaksın.. Bizim önerimiz bu diyeceksin. Bastıracaksın.

Kapının çalınmasını beklemeyeceksin.. Kapı çalacaksın.

Hiç yerinden kıpırdama, sonra mecliste akil adam, şehirciliği bilen adam yok diyeceksin..

Hamama gireceksin, terleyeceksin.

Horonu dışarıdan takip edip, yorum yapmayacaksın.

ZAYTUNG

Ucuz meyve-sebze için 40 yıl önceki belediye tanzim satış noktalarını yeniden keşfeden SİYASİ İKTİDAR ucuz kıyafet için de Sümerbank'ı keşfetmesi bekleniyor.