Havalar açtı, artık yaz mevsiminin güzelliklerini güzel şehrimizde hissetmeye başlayacağız.

Sahil kenarları, piknik alanları dolup taşacak. Meydan Parkı şenlenecek.

Turistler şehrimize akın edecek.

Gurbetçiler buram buram Trabzon’u içlerine çekmek için kilometrelerce yol kat edecekler.

İnşallah bu senede Uzunsokak’ta kanalizasyon kokusu ile karşılaşmazlar.

İnşallah bu senede en temiz şehrimiz Trabzon’un Kahramanmaraş Caddesi’nde çöp yığınlarının üzerinden atlamak zorunda kalmazlar.

İnşallah bu turizm sezonunda şehrimizin merkezine gelen turistlerimiz, Kahramanmaraş caddesindeki o köy görünümündeki minibüs duraklarını görmezler.  O trafik karmaşasında boğulmazlar.

Geçenlerde sürekli kontrol ettiğim ve zor bela çalışır bulduğum iki cihazı deneyeyim dedim,

Trabzon’un can damarı Atatürk Alanın’na koyulan iki cihaz var.

Biri TAK Kart dolum diğer kent bilgi sistemi. Hiçbiri çalışmıyordu. Bunları yapan, yaptıran, bunlara para veren, verdiren.

Bu milletin tüysüz yetimin hakkını bu şirketlere yedirip sonra halka söz verdikleri hizmeti yerine getirmeyenler.

Günaha giriyor bu şehre kötülük ediyorsunuz. Etmeyin.

Tez bu şirketlerin cezalarını kesin ve sizleri düşürdükleri bu mahcubiyet durumunun hesabını cezasını onlara kesin.

Şimdi eminim hemen onarılır bir tekzip yazısı gönderilir ‘Efendim çalışıyor’ yalanlayın yazınızı derler.

Ama ben eminim o yine bozulacaktır ve o tekzibi gönderen yine mahcup olacaktır.

Çünkü sistem sağlam değil ki her ay arıza veriyor.

Kim yapmışsa ,Türkiye’den dışarı çıkmamış, modernlik nedir, dünya bu noktada nerede biz ne yapıyoruz dememiş insanlardır benim için. 

Meydan Parkı’ndaki taşlar lambalar yine kırık dökük. Zaten her yaz mevsiminde orada bir inşaat olur ve her gelen turist ‘Çok akıllısınız her sene yaz mevsiminde bu tadilatları yapıyorsunuz ki maliyetler düşük olsun değil mi? Siz Karadenizliler çok kurnazsınız ’ diye bizimle alay eder oldu.

Hele hele de şu Trabzon Gazeteciler Cemiyeti önünde Belediye yetkililerine ‘Neden burayı asfaltlamıyorsunuz’ dediğimde ‘Orası Parke olması gerekiyor. Anıtlar Kurulu izin vermiyor Asfaltlanmasına’ açıklaması yapan akıl küpü yöneticilerimiz.

Şimdi yarısını asfalt dökmüş yarısına parke taş döşemişsiniz,

Anıtları yavaş yavaş kandırıp hepsini asfalt yapacaksanız acele edin.

Bende destek vereyim. 

Yok, elimizde parke kalmadı da bozulan yerleri asfaltlıyoruz derseniz size gülerim. Yahu siz utanmıyor, rahatsız olmuyor, veya buradan hiç geçmiyor olabilirsiniz ama halk geçiyor, turist geçiyor, biz geçiyoruz, utanıyoruz ve sorana cevap vermekte zorlanıyoruz.. Burayı ya asfalt dökün, ya parke bırakın ama öyle yamalı don gibi ne olduğu belirsiz bir tarihi belki siz kendinize yakıştırabilirsiniz ama biz kentimize yakıştıramıyoruz.

Yaz dedik, turist dedik, turizm dedik. Trabzon’a gelen turist nereye gidecek. Bir düşünün. 

Trabzon Havalimanına inerken zaten bir çöplüğün, bir görüntü kirliliğinin içine indiriyorsunuz gelenleri.

Turist o büyük, o şanlı, o mavi ile yeşilin buluştuğu Trabzon nerede diye soruyor. Bir tarafta çimento, bir tarafta sanayinin kirli yüzü,

Hadi dedik, buraları dönüştüreceğiz, paramız yok, biz dünyaya baş kaldıran fakir bir ülkeyiz.

Böyle büyük yatırımları vaat etmemize rağmen yapamıyoruz.

Bari şu şehri marka yapan turistik yerlerimize biraz özen gösterelim.

Sümela manastırı yolu 10 yıldır şantiye Alanı

Ayasofya etrafı Şantiye Alanı (Yapılan düzenlemeyi taktir ediyorum ama geç kalıyoruz sezon geldi)

Atatürk köşkü Yolu Şantiye Alanı (Erdoğdu yolu kolay değil fakat daha hızlı ilerlemeli)

Yenicuma Camii Yolu patates tarlası. (Fatih Sultan Mehmed Han’ın fetihten sonra ilk Cuma namazı kıldığı caminin yolu)

Tarihi Cephanelik yolu savaştan çıkmış gibi.

Uzungöl’ün  bırakın yolunu bakanlık desteği çekince artık çöpleri bile toplanmaz olmuş düzenli bir şekilde.

Evet hiç kusura bakmayın ama bizi ele güne rezil etmeye, bu marka şehrin adını karalatmaya, bu şehri rezil etmeye hiçbirinizin hakkı yok çok değerli yönetenlerimiz.

Şehrimize büyük yatırımlar yapıyorsunuz.

Hiçbirini görmezden gelmiyoruz, haber sayfalarında zaten bunları her gün her adımını yayınlıyoruz.

Fakat bu küçük ama önemli nüansları da görün artık.

Şu şehrin ara sokaklarında bir gezin artık.

Ya da ayranım budur, yarısı sudur deyin Trabzon’u turizme kapatın.

Lütfen artık boş lafı bırakın, kolları sıvayın ve harekete geçin.

Unutmayın ;

'Eylem olmadı mı vizyon bir rüyadır, vizyon olmadan eylem ise zaman geçirmektir.

Eyleme sahip olan bir vizyon dünyayı değiştirebilir'

Joel Barker

Cesaretli olun sizde Trabzon’u değiştirin.