Etkinlik kapsamında mikrofonlarımızı hem emekçi kadınlara hem de usta öğreticilere uzattık. İşte el emeği ürünlerin öyküleri:
Organik ve zararsız oyuncaklarla sağlıklı nesiller için üretim
Ayasofya El Sanatları Merkezi’nde görev yapan ve aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde heykel eğitimi alan Esmer Erbulut, sergide sağlıklı oyuncak üretimi üzerine yürüttükleri çalışmaları anlattı.
Çocuklar için tamamen organik ve zararsız materyallerden oyuncaklar ürettiklerini belirten Erbulut, “Ürünlerimizin içinde sağlığa zararlı hiçbir madde bulunmuyor. Hassas yıkamaya uygun ve uzun ömürlü bu oyuncaklar, çocuklar tarafından büyük ilgi görüyor. Boy boy bebek figürleri yapıyoruz. Üretim süresi kişinin el hızına bağlı olarak değişiyor; bazı ürünler iki günde tamamlanabiliyor. Tüm oyuncaklarımız birebir tığ ile elde yapılıyor,” ifadelerini kullandı.
Türk dantelinin inceliği Trabzon’da yaşatılıyor
Trabzon Ortahisar Halk Eğitimi Merkezi Alacahanda'da usta öğretici olarak görev yapan Serpil Sayar, sergide yer alan iğne oyası ürünlerinin öğrencilerinin emeğiyle ortaya çıktığını belirtti.
“Ürünler tamamen öğrencilerimize ait. Bu sayede hem onlar kazanıyor hem de istihdama katkı sağlıyoruz,” diyen Sayar, iğne oyasının tarihî bir el sanatı olduğuna dikkat çekti.
“İğne oyası, Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya taşıdığı kadim bir tekniktir. Bugün artık sadece geleneksel kullanım alanlarında değil, konfeksiyon sektöründe de yer buluyor. Avrupa’da ise bu zarif işleme, ‘Türk danteli’ olarak biliniyor ve el sanatları arasında en narini olarak kabul ediliyor,” ifadelerini kullandı.
"Kursiyerlerimiz kızlarının çeyizlerini hazırlıyor"
Halk Eğitim Merkezi'nde usta öğretici olarak görev yapan Sonnur Şahin, tel kırma sanatıyla kursiyerlerine hem meslek kazandırıyor hem de kültürel mirası yaşatıyor. Şahin’in öncülüğünde üretilen el emeği çantalar, özellikle özel davetlerde kullanılmak üzere büyük ilgi görüyor.
Kursun çeyiz hazırlıkları üzerine yoğunlaştığını belirten Şahin, “Kursiyerlerimiz hem kızlarının çeyizlerini hazırlıyor hem de bu işten gelir elde ederek aile bütçelerine katkı sağlıyor,” dedi.
Üretim sürecinden de bahseden Şahin, “Ankara tülünü alıyoruz, şerit halinde satılan tel kırma ipleriyle desenleri işliyoruz. Kasnaklarımızı temin edip kumaşımızı kasnağa yerleştiriyoruz. Son aşamada bu işlem tamamlandığında ortaya zarif bir çanta çıkıyor,” sözleriyle el emeği ürünlerin oluşumunu anlattı.
Ortahisar’da çini sanatı yaşatılıyor: Öğrenciler eserlerini sergiliyor
Ortahisar Halk Eğitim Merkezi’nde çini kursu öğretmeni olarak görev yapan Zuhal Aksoy, öğrencileriyle birlikte geleneksel sanatları yaşatmaya devam ediyor. Alçalı Mahallesi’nde görev yapan Aksoy, öğrencilerinin yıl boyunca hazırladığı çini eserleri sergileyerek hem sanatın hem emeğin görünür olmasını sağlıyor.
Çini üretim sürecini anlatan Aksoy, “İlk olarak yapılacak ürün belirleniyor. Ardından çizim aşamasına geçiyoruz ve desenleri yüzeye aktarıyoruz. Son aşamada fırınlama işlemiyle birlikte ürünler parlak porselen görünümüne kavuşuyor,” dedi.
Trabzon’da kazaziye ve kuyumculuk sanatı kurslarla geleceğe taşınıyor
Trabzon’da kuyumculuk teknolojisi alanında öğretmenlik yapan Eda Bulut Şener, geleneksel el sanatlarının yaşatılması ve meslek edinimi amacıyla çeşitli merkezlerde açılan kurslarla eğitim faaliyetlerini sürdürüyor. Özellikle Trabzon’un önemli kültürel miraslarından biri olan kazaziye takı yapımı, bu kursların başlıca odak noktalarından biri.
Şener, “Kurslarımızda öğrenciler önce bakırla başlıyor, ardından gümüşe ve son olarak altına geçiyor. Sınıf büyüklüğüne göre öğrenci sayısı değişiyor. İyi ilerleme kaydedenlere öğretmenlerimiz altın tel temin ediyor. Bu sayede hem becerilerini pekiştiriyorlar hem de ekonomik katkı sağlıyorlar,” dedi.
Kazaziye eğitiminin detaylarını da paylaşan Şener, “Ara parça ara parça ilerliyoruz. Parçalar daha sonra bütünleşerek takım haline geliyor. Zincir ve düğüm teknikleri üzerinde çalışıyoruz,” diye belirtti.
