Trabzon Valiliği himayesinde yapılan program ilk olarak saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Programda ardından ise protokol konuşmalarına geçildi.
DESTEK ÇOK ÖNEMLİ
Dezenformasyonla Mücadele Koordinatörü İdris Kardaş, “Dünyanın en büyük küresel riski olan bu meseleyle tek başına, 10 kişi 20 kişilik ekiple yürütmemiz mümkün değil. Burada sizlerin, hocaların, akademisyenlerin, yöneticilerin desteği çok önemli.
Medya okur yazarlığı konusu önemli. Buna yönelik çalışmalarımıza eğitimlerimize başladık. Edirne’de yaptık, Bursa’da yaptık, 3. Şehir Trabzon… Eğiticilerin eğitimi konusuna başlayacağız. Kolay bir mücadele değil. Bir günde başarılacak bir sorundan bahsetmiyoruz. Bir yerden başlamak gerekiyor. Trabzon’dan başlayacağız. Buradan dalga dalga, okul öncesi öğrencileri ve ebeveynlerine kadar herkese ulaşmayı amaçlıyoruz.
Bu 1 ay 2 ay bitecek proje değil. Bu sürekliliği olan, her gelen yeni tehdide ki araçlar değişiyor. Bugün sosyal medya dezenformasyonun yayılmasında çok güçlü. Yarın yapay zeka girecek. Bunlara tedbir almalıyız. Sizlerin desteği çok kıymetli” dedi.
TOPLUMSAL HAYATA VERECEĞİ ZARARLAR
Trabzon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu, “Teknolojik iletişim araçları bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken, diğer yandan birçok risk ve tehlikeyi beraberinde getirmekte. Yeni medya akımı ve anlayışına hep birlikte tanıklık ediyoruz.
Kirli bilgi üretip dolaşıma sokmanın veya kullanmanın toplamsal hayata verebileceği zararları görmezden gelmenin mümkün olmadığı kanaatindeyim.
Kendimizi iletişimin hiçbir aşamasından soyutlamadan özellikle gençliği merkeze alacak bilinçlendirme hareketi için üniversite olarak büyük bir mutluluk duyacağımızı belirtmek isteriz" diye konuştu.
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım ise, “Çağımız iletişim çağı. Ama hepimiz biliyoruz ki doğru bilgiye ulaşmanın kolaylığı kadar, ulaştığımız bilginin veya haberin doğruluğunu test etmek çok zor.
Bizlere bizi yönlendirecek, farklı düşündürtecek, hatta bildiklerimizi yanlışlayacak, bilgi adı altında yanlış yönlendirmeler olabilecektir.
Bunları doğruyla ayırabilseniz, çok da net bir mekanizması yok. Ancak güvendiğiniz yerlerden test edebilirseniz, bunu doğrulayabilecek durumdaysanız, duyduğunuza göre o anlamda inanabilirsiniz.
HER GÖRDÜĞÜMÜZE İNANMAMALIYIZ
Bugünün dünyasında, iletişim imkanlarında, bugünün sosyal medyasında, internet, elektronik ortamda her şeyin yapılabildiğini düşünmek gerekiyor. Burada sorumluluk kimde?
Bunu en son olarak bunu seslendirende. Benim kanaatim.
Bizde, her birimizde..
Biz artık şuna inanmalıyız. Şunu bilmeliyiz. Her gördüğümüze inanmamalılıyız.
Mutlaka sorgulayan zihin, yürek, bunu araştıran bir hareket tarzı ortaya koymalıyız.
İnsanların her duyduğuna doğru diye inanması, bunu doğru diye başkasına aktarmasının vebali o insana yeter.
Çünkü sizin söylediğiniz, size inanan insanların, o belki doğru olmayan şeye inanmasına temin ediyor. Ve siz vebal altında kalıyorsunuz.
“Sosyal medyadan duydum gördüm” Savunma bu. İyi de onun doğruluğun test ettin mi?
Dedikoduyu sever misiniz desek..
Hiç kimse severim demez.
Sosyal medyada yayınlananların pek çoğu dedikodudan öteye geçmiyor.
Doğruluğunu test etmediğiniz, doğruluğundan emin olmadınız hiçbir şeyi her hangi bir sosyal medya aracı kullanarak yaymak, sizi vebalden de kurtarmaz, hukuki sorumluluktan da kurtarmaz.
Hukuki sorumluluk anlamında bazen tespit zor, tespit etseniz de yayanlara erişim zor.. Çünkü sizin ülkenizden yapılamayabiliyor..
Ben diyorum ki önce kendimize, sonra ailemize çocuklarımıza, sonra çocuklarımıza sahip olalım ve fayda olalım.
Doğru habere iletme yayma önemli bir şeydir. Bundan vazgeçelim demiyorum.
Sosyal medyada özellikle beğeni yaparken ve paylaşırken son dokunuzu yapmadan önce lütfen bunları düşünün.
Bu tür eğitimlerin faydalı olacağına inanıyorum.
Daha dikkatli olup, etrafımıza da daha dikkatli olmalarını telkin edebiliriz" dedi.
Protokol konuşmalarının ardından programa kokteyl arası verildi. Program daha sonra eğitim sunumları ile devam etti.
