Sabah yürüyüşlerimizin sonunda Faroz Limanındaki çayhanede bir nefeslik dinlenir, denize karşı çayımızı da yudumlarız. Çayımızı yudumlarken de espritüel Farozlu dostlarımızla ülkenin gündemini tartışırız.

Geçenlerde referandum ile ilgili olarak adını yazmak için izin istemeyi unuttuğun bir Farozlu dostumuz, yaşadığı çevreye uygun hoş bir tespitte bulundu.
Dedi ki;

“Bu referandum nedir biliyor musunuz? Hani, denize tüpsüz dalarsın ya. Ne kadar dayanabilirsen dipte dayanırsın. Balık peşine yüzersin, dipte gezinirsin, son nefesine kadar dayanmaya çalışırsın, biraz daha durayım diye çırpınırsın, eziyet çekersin, kıvranırsın sonunda da yüze çıkar derin bir nefes alıp, oh be dünya varmış der güneşi görürsün. Ha işte denizin dibi eski Türkiye, yüzeye çıkıp nefes aldığın da yeni Türkiye. Bana göre referandum bu işte”

Farozlu üstadın eski yeni Türkiye karşılaştırması böyle.

xXx

Trabzon’da niye evetler önde!
  1. Ak Parti’nin ciddi bir taban desteği olduğu için
  2. Bundan önceki iki referandumdan da evet çıktığı için
  3. Evet’çilerin daha organizeli çalıştığı görüldüğü için
  4. Kırsal alan ve şehirde; R.Tayyip Erdoğan sevgisi belirleyici olduğu  için
  5. Kamu kaynaklarını evet’çilerin daha iyi kullandıkları için
  6. Bu seçimin referandum değil de siyasi parti seçimleriymiş algısı daha çok oluştuğu için
  7. 2010-11 sezonu ve Trabzonspor’a verilmeyen şampiyonluğun bu seçimde de çok belirleyici olmayacağına dair genel kanaatin hakim olduğu için
  8. İş Kur alımlarında şehir tarihinin en fazla istihdamın sağlanması, bunun sandığı yansımasının  ihtimali olduğu için
  9. Yerel etkiler anlamında Süleyman Soylu’nun liderlik ve bakan olma özelliğinin belirleyici faktör olduğu için
  10. Hayırcı kulvarda sadece CHP’nin aktif olması diğer hayırcıların pasif oluşları için
xXx

Trabzon’da hayırların niye durağan
-Hayırcı cephe evetçilerin aksine ilçe mitinglerinde geride kaldı
-Sessiz çoğunluğa henüz dokunulmuş değil
-MHP’nin hayırcı kanadı alana  değil
-Hayırcıların hayır çalışması sosyal medya üzerinden yürüyor bu da tam etki vermiyor
-Hayırcıların en büyük kozu, belediye hizmetlerindeki aksama bunun üzerine yoğunlaşmalılar
-Kemal Kılıçdaroğlu’nun son gafı, hayırcıları moralmen etkiledi.

TEMEL İLE OĞLU AVUKAT OLURSA

Temel’in oğlu avukat olur ve ilk davasını kazanır. Babasına müjdeyi verir
-Baba, senin 15 yıldır sonuçlandıramadığın davayı bitirdim
Temel de der ki
-İyi halt ettin ben seni hangi para ile okutuyordum.

Bir ilginç sokak testi

Hayırcı bir dostum dedi ki, sokağın nabzını tutmak istiyorsan, Ak Parti’in meydandaki SKM’sinin önünde bir gözlem yap. Oradan geçen insanların tepkilerini ölç, Trabzon’un eğilimini görürsün.
Bir müddet SKM’nin önünde bekledim.
Çoğu insan sessiz.
Çok azı tepkili.
 
ZAYTUNG
Diplomatik yollarla Almanya’ya gidemeyen politikacıların evlilik yolu ile yasağı delmesi düşünülüyor..
xXx

Trabzonspor kapısını basar gibi gelen icra memurları

Şu son yıllarda, Trabzonspor’un kapısına rahatlıkla icra memurları baskın yaparcasına kapısına çöküyor. Elbette, yasa dışı bir uygulama yok.
 
Ama, fakat ve lakin ve hey haaattt...
 
Trabzonspor’un kapısına dayanan icra memurları gibi ne Fener’in ne Beşiktaş’ın ne de G.Saray’ın kapısına kimse dayanamıyor.
 
Merak ettim, bu üç takımı yakından takip eden gazeteci dostlarımızı aradık. Hiç mi kulübün icralık dosyası yok? Üçü de dedi ki, “Var ama icra memurları ve amirleri, kulübün kapısına çöktürmezler. Alacaklı ile ilgili kulübü bir araya getirip, kriz yaratmadan medyanın diline düşmeden işi halletmeye çalışırlar…”
 
Peki dedim bunu yapmazlar da icra memurlarını kapıya dayarlarsa ne olur.
Cevapları şöyle oldu
 
“Anında görevden alınır. Anadolu’ya tayin edilir…”
 
Peki, İstanbul’daki icra müdürleri müdür de Trabzon’dakiler ne?
 
Trabzon’dakiler Trabzonspor’un kapısına icra memurlarını göndererek madalya mı alacaklar.? Sicillerine artı puan mı geliyor? Ve kulübün manevi şahsiyeti tartışma konusu yapıyorlar.
 
İstanbul’dakiler ara bulucu. Ben koca kulübün kapısını gidemem gelin sizi uzlaştırayım diyor da… Trabzon’dakiler gözlerimi kaparım vazifemi yaparım modunda niye?
 
Demek ki, Trabzon icra dairesi müdürleri Trabzonspor’dan korkmuyor. Ürkmüyor. Ya da yönetim, bu devlet memurlarına, Trabzonspor’un kapısına böyle gelemezsiniz demiyor. Bir ikisinin kellesini almıyor.Güçsüz…
Ne demek icra memurlarını kapıya dayatmak.
 
Trabzon’da görev yapıyorsunuz Trabzon’da.
Sıradan bir yere gitmiyorsunuz.
Trabzonspor bu.
Şehrin markası.         
 
Elbette kanunlar karşısında Trabzonspor’un bir ayrıcalığı yok ama bir iyi niyet tavrı da vardır. Öyle kimseden habersiz, baskın yapar gibi kulübün kapısına adam göndereceğinize, ararsınız Trabzonspor’u böyle bir durum var dersin, getirirsin alacaklı ile işi çözersin.
Duyduğuma göre bunu bazı şirketlere yapıyorlar mış...
 
Haaa bir de, bankalar karşısında mağdur vatandaşı da daha mağdur eden banka avukatlarına akıl veren icra müdürleri var(mış)
Bunları da yazdım bir kenara.
 
Başkan Usta;, şu icra müdürleri ile bir masaya otur Trabzonspor’un gücünü göster.
Kimsenin alacağı Trabzonspor’da kalmaz, kalmamalı da. Ama böyle tahsilat da Trabzonspor’a zarar veriyor zarar.