Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu ‘Halk için bütçe, demokratik Türkiye’ başlıklı yürüyüş gerçekleştirdi. Maraş Caddesi postane tarafından başlayan yürüyüş, Atatürk Alanı Meydan Parkı’nda yapılan basın açıklaması ile devam etti.
Yürüşü ve basın açıklaması Trabzon Emek ve Demokrasi Platformuna üye sendikaların yanı sıra CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak, Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Yürüyüşün ardından basın açıklaması KESK Dönem Sözcüsü Muhammet İkinci okudu.
İkinci, “2026 yılı bütçesi halkın ihtiyaçlarını esas almalı, eşitsizliğe gidererek gelirde adaleti sağlamalıdır.
Türkiye siyasi tarihinin en ağır ekonomik krizi yaşanıyor. 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde emeğin bu denli değersizleştiği, gelir dağılımının bu denli bozulduğu, eşisizlik ve adaletsizliğin bu boyutlara vardığı başka bir dönem yaşanmadı. Milyonlarca emekli açlık ve sefaletle boğuşuyor, açık sınırının altında asgari ücret ortalama ücret geldi” dedi.
İkinci, “Gelin görün ki hükümet harikalar diyarında. Ortaya toz pembe bir tablo koyuyor. Cumhurbaşkanı yardımcısı 16 Ekim tarihinde düzenlenen bütçe bağlama töreninde ülkenin en yüksek insani gelişmişlik seviyesine ulaştığını belirtmek, 2025 yılı itibariyle kişi başına düşen milli gelirin 17 bin 748 dolar olduğunu belirtmiştir. Bu rakam kişi başına aylık 62 bin liraya karşılık geliyor. 4 kişilik bir aile için aylık gelir 248 bin lira olması gerekiyor. Ülke zengin halkı yoksul” dedi.
“Biz emekçi halkımızın olan bu paranın nerede olduğunu biliyoruz” şeklinde sözlerine devam eden İkinci, şu ifadeleri kullandı:
“Yandaş şirketlerde, sermayeye verilen teşvik ve vergi kolaylıklarında yüzde 500 kar açıklayan banka kasalarında. Biz bu bozuk düzeni biliyoruz ve değiştirmeye kararlıyız.
Evet yaşamak ama, insan onuruna yaraşır şekilde yaşamak istiyoruz. Göz ardı edilen, yok sayılan insan onuruna yaraşır bir yaşam hakkıdır. Gençlerimiz işsizliki güvencesizlik kıskacında. Okumak, üniversiteyi bitirmek kar etmiyor. Üniversite mezunu gencimiz iş bulabiliyorsa asgari ücretle çalışmak zorunda bırakılıyor.
Ülke iktidar eliyle toplumsal bir bulanıma sürükleniyor”
İkinci, “Bu bütçe anlayışıyla toplumsal adalet ve barış tesis edilemez. Gelirde ve vergide adaletin olmadığı bir ülkede kamu düzeni ve güvenliğinden bahsedilemez. Ülkenin bekası önemseniyorsa, önce insanların karnını doyuracaksınız, eşitliği sağlayacaksınız, geleceğe güvenle bakmasını tesis edeceksiniz” diye konuştu.