Göğüs kafeslerinde şekil bozukluğu olan 13 yaşındaki Sinan Tutum ve 11 yaşındaki Yunus Emre Tutum aileleri ile birlikte Trabzon KTÜ Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Polikliniğine başvurdu. 

Çocukların ebeveynleri tatillerde çocukların deniz tatilleri ve beden eğitimi derslerinde çekingen tavır sergilediklerine dikkat çekerken, ilerleyen yaşlarda öz güven eksikliği yaşayacakları konusunda kaygısını paylaştı. 


Yapılan fiziki muayene ve tetkikler sonucunda, iki kardeşe halk arasında “Güvercin Göğsü” olarak da bilinen “Pektus Karinatum” tanısı konuldu. İki kardeş; Prof. Dr. Celal Tekinbaş, Prof. Dr. Bekir Sami Karapolat, Prof. Dr. Atilla Türkyılmaz ve ekipleri tarafından KTÜ Farabi Hastanesi’nde minimal invaziv (çok küçük iz bırakan) bir teknik olan “Abramson Tekniği” ile ameliyat edildi. 

Ameliyat öncesinde ve sonrasında, aynı odayı paylaşan kardeşler, operasyondan 3 gün sonra hastaneden iyileşerek taburcu oldu. 

Operasyon sonrası 1. aydaki kontrollerinde kardeşler ve ailesi, ameliyat sonrası göğüs duvarlarındaki şekil bozukluğunun tam olarak kaybolması ile çok mutlu olduklarını ve hayata daha pozitif baktıklarını ifade etti.

Prof. Dr. Bekir Sami Karapolat bu hastalık ve yapılan ameliyatlar ile ilgili şu bilgileri verdi: “Pektus Karinatum (Güvercin Göğsü) göğüs duvarında sık karşılaşılan bir doğumsal deformitedir ve iman tahtası ile kaburga kıkırdaklarının anormal büyümesi sonucu oluşan göğüs duvarında şişlik ve öne doğru çıkıklıkla kendini gösterir. Tek taraflı ya da çift taraflı olabilir. Pektus Karinatum hastalığının oluşmasına neden olan etkenler tam olarak bilinmemekle beraber vakaların %25’inde aile öyküsü tespit edilmektedir. Pektus Karinatum hastalığına, %15 oranında skolyoz ve %18 oranında konjenital (doğuştan gelen) bir kalp hastalığı eşlik edebilir. Deformite genellikle ergenlik çağındaki aktif büyüme sırasında belirginleşir. Bu olgularda özellikle bu dönemde göğüste oluşan anormal görünüm ve buna bağlı olarak ortaya çıkan çekingenlik, öz güven eksikliği, anksiyete, motivasyon eksikliği ve kararsızlık gibi psikososyal sorunlar ortaya çıkar. Aslında çoğu olgu asemptomatiktir ancak nefes darlığı, çabuk yorulma ve göğüs ağrısı gibi şikâyetlere de rastlanılabilir. Bu deformitenin ameliyatla düzeltilmesi işlemi sıklıkla kozmetik görünüm bozuklukları ve psikososyal sorunlar nedeniyle yapılmaktadır.” dedi.