Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Parti Grup Başkanvekili Aslan Güner açıklamalarında, ''İmar izni ve su aboneliği ile ilgili yaşanan sorunlara ilişkin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 11. Maddesini hatırlatan İYİ Parti Grup Başkanvekili Güner, “Ülke genelinde resmi evrak eksikliği bulunan bina, daire ve işyerlerinin mağduriyetini gidermek amacıyla 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 11. Maddesi düzenlenmiştir. Buna göre;  ‘01/07/2002 tarihine kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup,  kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğalgaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün, belgelenmesi halinde ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gerekliliklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 31/12/2021 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür.’ denmektedir.” ifadelerini kullandı.

4090959e-94c3-4fc6-b587-d0316d12e11e

Aslan Güner açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Bu düzenlemeye göre su aboneliğini yapmak üzere müracaatta bulunan vatandaşlarımıza TİSKİ tarafından ilgili ilçe belediyesince imzalanmak üzere matbu bir kâğıt verilmekte, yine aynı vatandaşa belediye tarafından böyle bir cevabi yazı veremeyecekleri söylenmektedir. Bu sebepledir ki velinimet olarak görülmesi ve ona göre davranılması gereken vatandaşlarımız kurumlar arasında dolaştırılmakta, ancak sorununa çare bulamamaktadır. Sorumlu muhalefet anlayışı ile eksikleri söylüyor, vatandaşı mağdur edecek uygulamaların sona ermesini istiyoruz. Vatandaşlarımızı kurumdan kuruma, memurdan memura havale etmek hizmet etmek değil, vatandaşa eziyet etmektir. Belediyelerin çalışma alanları, görev ve sorumlulukları ile ilgili konularda büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındaki uyumsuzluk vatandaşı isyan noktasına getirmiştir. Bir araya gelindiğinde çok basit bir şekilde çözüm bulunacak olan bu konunun çözülememesinin sebebi nedir? İşini halletmek için koşuşturan vatandaşı böylesine uğraştırmanın kimseye faydası olmadığı gibi asli görevi hizmet etmek olan belediyelerin buna hakkı da yoktur. Belediyeler vatandaşa yardımcı olmak, sorunlarını çözmek için vardır. Belediye başkanının vatandaşın oyları ile seçildiği gerçeğini de unutmamak lazım. Hizmet vermek belediyenin görevi, bu hizmeti almak bu milletin hakkıdır. Kanun gereği, vatandaşlarımızın verilmiş haklardan yararlandırılması ve işlerinin zorlaştırılmaması için büyükşehir belediye, TİSKİ ve ilçe belediyelerinin yetkilileri biran önce bir araya gelip bir yol haritası belirleyip yaşanan mağduriyetin çözümüne ilişkin düzenlemeleri uygulamaya koymalıdır. Bu hususta bahane kabul edilemez. İcra makamlarında yani çözüm üretme makamlarında olanlar sorumluluklarının gereğini ivedilikle yerine getirmelidirler.”