61saat.com'un 19 Mayıs tarihli Politik Güğüm köşesinde yer alan haberde şu ifadelere yer verildi:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Turizm Komisyonu’nun Trabzon’da toplanması, şehir adına son derece önemli bir adımdı.
Komisyon Başkanı ve Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu’nun liderliğinde gerçekleşen bu toplantı, hem Türkiye turizminin genel meselelerine hem de Karadeniz özelinde bölgesel sorunlara ışık tutma potansiyeli taşıyordu.
Şehrimizin bu önemli meselede ev sahipliği yapması, Trabzon’un sadece doğal güzellikleriyle değil, düşünce ve çözüm üretme kapasitesiyle de turizmde söz sahibi bir kent olduğunu gösterme fırsatıydı.
Ancak ne yazık ki bu kıymetli adım, ciddi bir eksiklikle gölgelendi: sektörün sahadaki en güçlü temsilcileri bu masaya davet edilmedi.
TÜRSAB Trabzon Bölge Başkanı Volkan Kantarcı’nın bu konudaki sert ve açık ifadeleri, aslında turizm camiasında uzun süredir biriken rahatsızlığın yüksek sesle dile getirilmiş haliydi.
Kantarcı’nın “Turizmin dinamikleri olmadan sorunlar tespit edilemez, çözüm üretilemez” sözleri; ne bir abartı ne de kişisel bir sitemdir. Tam tersine, gerçekçi ve sektörün içinden gelen bir uyarıdır. Seyahat acentalarının, otelcilerin, rehberlerin, taşımacıların, yani bu işi günlük hayatında yaşayan insanların görüşü alınmadan, yapılan her planlama eksik kalmaya mahkûmdur. Çünkü turizmin özü, sahadaki deneyimle şekillenir; masa başında değil, misafirin nabzında, esnafın sesinde, acentenin takviminde atar.
Toplantının Trabzon’da yapılması doğru bir karardı.
Ancak içerik açısından daha kapsayıcı bir organizasyon yapılsaydı, çok daha verimli sonuçlar elde edilebilirdi.
Kapsayıcılık, sadece siyasi temsil değil, aynı zamanda sektörel katılım demektir. Ve bu katılım sağlanmadığında, yapılanlar ne kadar iyi niyetli olursa olsun, eksik ve güvensiz algılanır.
Artık bu alışkanlık değişmeli.
Turizmi sadece istatistiklerle değil, insanıyla, emekçisiyle, yatırımcısıyla konuşan bir anlayış yerleşmeli. Bu şehirde turizm konuşulacaksa, turizmi yaşayanlarla birlikte konuşulmalıdır.
Trabzon gibi potansiyeli yüksek bir şehirde, paydaşların yok sayıldığı hiçbir toplantı tam anlamıyla başarılı sayılamaz.
Bu toplantı, eksikleriyle birlikte önemli bir hatırlatmaya vesile oldu:
Turizmi yukarıdan aşağıya değil, içinden dışına doğru anlamalıyız.