Görüşlerin bir kısmı süreci olumlu bulurken, bazı vatandaşlar ise yaşananlara şüpheyle yaklaştı.

Bir vatandaş, gelişmeleri sert ifadelerle eleştirerek, şunları söyledi:
“Ben hiç iyi görmüyorum. Daha önceden terörist ilan ediyordu, şimdi aynı küfede, hiç birbirinden farkı yok. Ne oluyorsa yine vatandaşa oluyor. Bir tek nedeni var: o da koltuk. O koltuk nasıl bir koltuksa… Bir koltuk adına, ya Rab, ne güneşler batıyor! Bu nedenle Türkiye’nin önümüzdeki süreci çok karanlık bir süreçtir. Ama ben şuna inanıyorum ki, bu ülkenin gerçek sahipleri olan Türk milleti buna izin vermeyecek.”

Bir başka vatandaş ise sürece destek verdiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Çok olumlu karşılıyorum, ülkücü olarak destekliyorum.”

Destek verenler arasında yer alan başka bir vatandaş ise süreci şöyle değerlendirdi:
“Vatandaş olarak doğru bir yolda olduklarına inanıyorum.”

Silah bırakma sürecine şüpheyle yaklaşan bir diğer vatandaş ise dikkat çeken şu ifadeleri kullandı:
“Ben inanmıyorum. PKK sapasağlam silahlarını bırakıyor mu? Eskilerini bırakıyorlar, silahların sakatlarını bile bırakmazlar. Onlar, bazı partilerle beraber olmasa zaten bırakmazlar. Bence sadece sakat silahları bırakıyorlar.”

Geçmişte savaş görmüş bir başka vatandaş ise hem eleştiri hem de çağrıda bulundu:
“Daha önce ‘terörist, PKK’lısınız’ dediler. İşte Allah büyük! Ben 1974’te cephedeydim. Bugün de canımı vermeye hazırım. Böyle şeylerle bu iş bitmez. Örneğin Devlet Bahçeli, ‘gel’ dedi saraya; kardeşim daha dün ip atıyordun. Devlet yalvarmaz, kafasını ezer. Allah’a şükür, bizde şan gücü var, biz kimseye benzemeyiz. Silah da bırakacaklarına inanmıyorum. Cumhurbaşkanına buradan bir ricam var: Bunlara taviz verilmesin. 73 yaşındayım, bana da görev versin. Vatan için, bayrak için hazırım!”

Vatandaşların görüşleri, sürecin toplumda nasıl farklı şekillerde yorumlandığını ortaya koyuyor.