Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, son dönemde bir hayli sıkıntılı günler geçiriyor. Önce Trabzon eski Milletvekili Kemalettin Göktaş ile kimilerine göre kavga kimilerine göre tartışması haber bültenlerinde yayınlandı.

Aslında bir çok kişinin bildiği bu olay, polis kamerası tarafından kaydedilmiş ve bir şekilde de basına servis edilmiş dendi. Ardından da bu görüntüler Kanal D ekranlarında yayınlandı

İlk olarak Emniyet görüntülerin kendileri tarafından basına servis edildiğini yalanladı fakat hemen akabinde 2 polis memuru bu olayla ilgili açığa alındı.

Açığa alınan polis memurları için halen daha Trabzon’a müfettiş gönderilmedi.
Yani görüntüleri onlar servis etti diyemeyiz. Zaten kendileride suçu kabul etmiyor.


Bu  olayın şoku henüz atlatılmamışken bu kez 17 Ağustos operasyonu başladı. Bu operasyonda Bakan Bayraktar’ın oğlu ve yakın çalışma arkadaşlarından bazıları gözaltına alınmış ve gözaltı sürelerinin tamamlanmasının ardından sevk edildikleri mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Bakan Bayraktar,  bu olayla ilgili yaptığı açıklamada iddiaların hiçbirinin şahsıyla ilgili olmadığını ancak hem oğluna hem de çalışma arkadaşlarına güvendiğini deklare etti.

Sonucunda istifa edecek etmeyecek tartışmaları sürerken Başbakan Erdoğan’da Pakistan’a gitmek için geldiği Trabzon’da bir miting düzenledi. Mitingi organize eden ‘Yalnız değilsin’ platformu 10 bine yakın partili ile Başbakan Erdoğan’a ‘Yalnız değilsin’ dedi.

Havalimanında Bakan Bayraktar,  vatandaşlarla hem sohbet etti hem de selamlaştı. Bir çok kişi de kendisine olan desteğini yineledi.

Ancak ne hikmetse dün Bakan Bayraktar’ın bazı kişilere para dağıtırken ki görüntüsü sosyal medya aracılığı ile basına servis edildi. Görüntülerde Trabzon’da yine bildiğimiz kişiler vardı. Her siyasi, spor adamı ve ünlü biri geldiğinde hemen yanlarına biten ve para almak için kırkı kırk yaran kişiler. Bunları sizde tanıyorsunuz ısrarla isterler.Versen bir dert vermesen bir dert. O yüzden açıklamaya da gerek yok.

Aynı muamele Akyazı’nın temel atma töreni için gelen Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’a ve Trabzonlu iş adamı Ali Ağaoğlu’na yapılmıştı. Onlar para verdi vermedi bilmiyoruz ancak açık bir dille para istendiğini ve hatta kendi aralarında tartıştıklarına da bire bir şahit olduk.

Neyse gelelim dün  servis edilen görüntülere. Aslında görüntüler eski. Yeni değil. Zorlu Grand Otel önünde çekilen görüntüler. Üzerinden 1 ay geçmiş.

Ancak İstanbul’da ki adam bunu bilemez. Görüntüyü kalkıp Operasyonlar sonrası Başbakan’a destek mitinginin hemen ertesi günü servis edersen bu bir tuzak olur.

Görüntüleri inceledim aynı Kemalettin Göktaş ile olan tartışmasında olduğu gibi yine polis kamerası tarafından kaydedilmiş gibi görünüyor.  

Net ve profesyonel. Hani Amatör kamera falan diyorlar ya yalan… Neden çünkü farkındaysanız polis bariyeri ile vatandaşlar veya partililer ayrılmış. 

Ve Arada da yine polis kordonu var. Yani buraya amatör bir kameranın girmesi mümkün değil. Bende oradaydım gazeteciler olarak böyle bir olaya şahit olmadık. Kaldı ki şahit olsak emin olun içimizden belki biri değil bir kaçı bunu haberleştirirdi.

Bu kez geriye tek bir nokta kalıyor. Polis kamerası. Kaldı ki kameranın çekim yaparken titrememesi  de bu kameranın profesyonel bir kamera olduğu izlenimini veriyor. 
 

Kameranın dönüş açısı ve üstten çekimine de baktığımızda daha kolay çekim sağlaması için monopot takıldığını da söyleyebiliriz.  

Tüm bu ayrıntılar bize her iki görüntünün de polis kamerası tarafından çekildiği ve bir şekilde basına ve sosyal medyaya servis edildiği izlenimini veriyor.

İzlenimini veriyor diyoruz çünkü ne gözümüzle bir şey gördük ne de şahit olduk. Ve tahminimce bu olayda aynen İstanbul’daki operasyonlar gibi amirlerden habersiz bir şekilde cereyan ediyor. Çekenler servis ediyor demiyorum ama birileri bu görüntüleri bir yerden alıp dağıtıyor.

Gelelim karakol baskını olayına. Polis kamerası değil fakat emniyet içinden birinin çektiği kesin bu görüntüyü. Başbakan Erdoğan’ın yeğeni Ali Erdoğan’a  yakın biri olsa servis edilmez fakat karakolun içinde kim bu kadar uzun süre rahat rahat görüntü çekebilir.

Yine şüpheler polisler üzerinde yoğunlaşsada çekimin amatör olması ilk görüntüye göre biraz daha masumlaştırıyor.


Tüm bu görüntülerle ortaya çıkan olayların yalanlanması gibi bir durum söz konusu değil. Herşey alenen ortada ve açık.

Tartışılması gereken görüntüerin kimlerin talimatı ile kimler tarafınadan nasıl ve ne amaçla basına servis edildiği.

Görüntülerin servis edilmesinden rahatsızmısın diye sorarsanız, tabii ki değilim. Ben gazeteciyim, görüntü benim kaynağım, ekmeğim.

Keşke görüntüleri ben çekebilseydim.
Fakat eğer bir kamu kurumundan bu görüntüler dışarı servis ediliyor ise burada bir kasıt var demektir.

Burada Trabzon’un siyasetçisine Trabzon’un bürokrasisine bir tuzak var demektir.

Basın mensuplarının emniyete girişi yasaklandıktan sonra emniyet tarafından servis edildiği iddia edilen bu görüntüler gösteriyor ki, basının işini emniyet  mensupları veya emniyet içindeki bazı görevliler gazetecilerden iyi yapıyor.

Bize bu görüntülerle ilgili açılacak soruşturmaları takip etmek düşüyor.

Trabzon Emniyetini ve orada çalışan hiçbir memuru soruşturmalar neticelenmeden zan altında bırakamayız, suçlayamayız.

1 ay önceki olayla ilgili halen müfettiş gönderilmediğini göz önünde bulundurursak, bu soruşturmaların çok uzun süreçlerde tamamlanacağı aşikar.

Basından iyi çalışan ve şüpheli durumunda olan emniyet mensuplarını da, eğer gerçekten görüntüeri onlar çekmiş ve
sızdırmışsa hızlı ve gündem oluşturma yönündeki gayretleri nedeniyle tebrik etmek gerekiyor.

Bence bu yıl Trabzon Gazeteciler Cemiyeti tarafından yapılacak yılın başarılı gazetecileri organizasyonunda en iyi görüntü dalında ödül bu görüntüleri çekenlerin olmalıdır.