Yalova’da terör örgütü IŞİD’e yönelik yürütülen operasyon sırasında çıkan çatışma, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu çok boyutlu güvenlik risklerini bir kez daha gözler önüne serdi. Olayda yaşamını yitiren güvenlik görevlilerine başsağlığı dileyen Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu, yaşananların yalnızca bir güvenlik sorunu olarak değerlendirilemeyeceğini ifade etti.
“Bu bir sonuçtur, nedenleri sorgulanmalıdır”
Platform adına açıklama yapan Muhammet İkinci, IŞİD gibi radikal bir örgütün bir kentte bu denli örgütlenebilmesinin, çatışmaya yetecek düzeyde silah ve mühimmat bulundurabilmesinin, yanıt bekleyen ciddi soruları gündeme getirdiğini belirtti. Bu durumun arkasında ise Türkiye’nin son yıllarda izlediği dış politika tercihlerinin yattığı vurgulandı.
“Laiklik toplumsal barışın güvencesidir”
Açıklamada, Türkiye’nin Orta Doğu politikalarıyla uyumlu, mezhepçi yaklaşımlar içeren dış politikasının cihatçı örgütlerle kurulan ilişkiler üzerinden ülkeyi güvenlik açısından kırılgan hale getirdiği ifade edildi. Bu sürecin iç politikadaki yansımasının ise laikliğin aşındırılması, tarikat ve cemaatlerin güçlendirilmesi olduğu belirtildi.
Laikliğin yalnızca anayasal bir ilke değil, aynı zamanda birlikte yaşama iradesinin temel dayanağı olduğu hatırlatılan açıklamada, “Ülkemizin geleceği laikliktedir” denildi.
“Demokratik cumhuriyet mücadelesinde birleşmeliyiz”
Yalova’daki çatışmanın Suriye ve Orta Doğu’da etnik ve mezhepsel temelli yeni düzen arayışlarıyla doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çeken platform, bu gidişata karşı çıkmanın tarihsel bir sorumluluk olduğunu vurguladı.
Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu, açıklamasının sonunda teröre, şiddete ve gericiliğe karşı laiklik, barış ve halkların birlikte yaşama hakkı için mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti. Ülkenin bu karanlıktan çıkışının ancak bağımsız, laik ve demokratik bir cumhuriyet mücadelesiyle mümkün olacağına dikkat çekildi.