Trabzonspor’un Antalyaspor ile oynadığı sezonun kapanış maçı, sadece üç puan değil, güçlü bir mesaj da taşıdı. Bordo-mavili ekip, sahaya tam 6 Trabzonlu oyuncuyla çıkarak adeta özüne döndü. Salih Malkoçoğlu, Ali Şahin Yılmaz, Mustafa Eskihellaç, Taha Emre İnce, Arif Boşluk ve Boran Başkan’ın forma giymesi, camiaya umut verdi.
Genç oyunculardan Arda Öztürk’ün de süre alması bekleniyordu. Ancak teknik direktör, sürpriz bir tercihle Savic’i sahaya sürdü. Bu kararın bir “veda tercihi” olup olmadığına dair net bir açıklama gelmedi.
Altyapıdan yetişen oyuncuların sayısı elbette bunlarla sınırlı değil. Yeni isimler de yolda. Ancak gençlerin gelişip parlayabilmesi için sadece forma şansı değil, sağlam bir takım omurgasına da ihtiyaç var. Zira omurgası olmayan yapılar içinde yetenekler kolayca kaybolabiliyor.
Trabzonspor’un uzun vadeli başarısı, bu dengeyi kurmaktan geçiyor. Tecrübeyle gençliği harmanlayan, hem yarışmacı hem üretken bir yapı, kulübün geleceğini şekillendirebilir. Bu noktada sadece oyuncu çıkarmak değil, o oyuncuların gelişebileceği ortamı sağlamak da şart.
Çünkü genç futbolcular, sahada yalnızca yer alarak değil; sorumluluk üstlenerek, oyun içinde anlamlı roller alarak büyür. Taraftarın da bu sürece sabırla ve destekle yaklaşması büyük önem taşıyor. Hatalarda değil, gelişimlerde yanında olmak gerekiyor.
Trabzon’da futbol yalnızca bir oyun değil, karakter meselesi. Ve o karakterin en sağlam temeli, kendi evladına sahip çıkan bir camia ile atılıyor.
Sezonun son maçında alınan galibiyet kadar verilen mesaj da büyüktü: “Biz buradayız ve geleceğimizi kendimiz inşa edeceğiz.” İşte Trabzon ruhu tam da budur.