Trabzonspor, hem fikstür avantajı hem de yüksek mücadelesi ile birlikte yoluna dolu dizgin devam ediyor.
Bordo-mavililer, geride kalan üç maçını da 1-0’lık skorlarla tamamladı.
Bu sonuçlar farklı da olabilirdi. Örneğin, Kocaelispor karşılaşmasında Uğurcan Çakır’ın refleks kurtarışları maça doğrudan etki etti.
Kasımpaşa mücadelesinde ikinci yarıda; Antalyaspor maçında ise ilk devrede Trabzonspor’un oyunu tamamen domine ettiği anlar görüldü.
Ancak genel tabloya bakıldığında Trabzonspor’un öne çıkan tarafı, savunma organizasyonu oldu.
Rakibine merkezde ve half-space bölgelerinde alan bırakmayan, bloklar arası mesafeyi kısa tutan bir yapı kuruldu. Bordo-mavililer, rakiplerinin sadece duran top organizasyonlarıyla tehlike yaratmasına izin verdi.
Yine de Trabzonspor’un en önemli problemi, oyun içinde kırılma anlarında sahne alacak lider oyuncu eksikliği.
Folcarelli’nin oyundan çıkmasıyla birlikte bu defa bir kez daha ortaya çıktı. Çünkü kulübeden gelen oyuncular, oyunun temposunu yukarı taşıyacak, takımın geçiş oyunlarını yönetecek kalitede değil.
Bunun temel nedeni, hem Anthony Nwakaeme gibi profildeki bir oyuncunun kaybedilmesi hem de benzer bir lider karakterin yerine konulamaması. Nwakaeme, sahadayken top saklama özelliğiyle takımının topa sahip olma süresini uzatır, hücumda takımı organize ederdi.
Bu sayede Trabzonspor, hem hücum hem savunmada daha dengeli bir yapı ortaya koyardı.
Bugün ise aynı rolü üstlenecek bir oyuncu ne yazık ki yok. Bordo-mavililerin aylardır “8-10 numara” profiline uygun bir transfer arayışı devam etmesine rağmen, süreç sonuçlanmadı. Görüşülen birçok isimde ya kulüp, ya oyuncu, ya da Trabzonspor vazgeçti.
Trabzonspor’un mevcut yapısı, yüksek efor ve disiplin üzerine kurulu. Ancak oyun kırıldığında, topu yönlendirecek, pas istasyonu olacak bir oyuncunun eksikliği net biçimde hissediliyor. Koşuları hazırlayacak, bağlantıları sağlayacak ve takımın hücum varyasyonlarını çeşitlendirecek bir profile mutlak ihtiyaç var.
Teknik Direktör Fatih Tekke, “kısıtlı” diyebileceğimiz kadro yapısına rağmen maksimum verimi alıyor. Takımın defansif kompaktlığı, hücumdaki çeşitlilik ve yüksek koşu mesafeleri bunu kanıtlıyor.
Unutmayalım, Trabzonspor geçen sezonun ilk 16 haftasında sadece 3 galibiyet alabilmişti. Bugün ise hem mental olarak daha güçlü, hem de teknik-taktik disiplin açısından daha organize. Tek eksik, oyunu sakinleştirecek, sorumluluk alacak ve takımı ileri taşıyacak bir “lider oyuncu.”