Başkanımızın açıklamalarını okuyunca aklım karışıyor.

Demeçlerinde hep Trabzon’un hakkını alacağız,

Kupayı Trabzon’a getireceğiz,

Bugüne kadar hep sürecin dışında kaldık, artık tam içindeyiz.

Süreci yöneten ve istediğini alan bir güç olduk.

Diyor,

Bir düşünün bize bu kupa nasıl gelecek. Fenerbahçe şike ve teşvikten suçlu bulunacak.

Mahkeme kararı verilecek, Fenerbahçe kulübü hadi o olmadı Aziz Yıldırım bu işlere karıştığı için suçlu bulunacak. Bu mahkeme sürecinin sonunda Federasyona da gereken baskı yapılırsa kupa bize gelecek.


Bu durumda yapılması gereken şekeri elinden alınmış çocuk gibi kupanın peşinden koşmaktansa, Fenerbahçe şike yapmıştır Aziz YILDIRIM için gereğini yapın bunlar şike yaparak teşvik vererek suç işlemişlerdir denmesiydi. Ancak bizim yönetimimiz bunu açık seçik bağıra bağıra söyleyemedi. Şunu söyleyeyim İstanbul’da iş yapan, inşaat ihalelerine, nato ihalelerine giren hiçbir yöneticimiz bu türlü bir çıkış yapamazdı ve yapmadılar da zaten, lafın aslını açık açık haykıramadılar.


Şimdi Yıldırm Demirören’i desteklediler, sürencin içine girdiler,  federasyona 2 adet adam koydular belki de eskiden olduğu gibi sözlü teminatlarda aldılar ve konuşuyorlar.

Kupayı Trabzon’a getireceğiz diyorlar. (Halaa daha Aziz Yıldırım suçludur gereğini yapın diyemiyorlar)

Size birkaç hatırlatma yapmak istiyorum.


Sayın başkan Siz ve yöneticileriniz,


İstanbul’da Galatasaray ve Beşiktaş Yöneticileri ile toplantılara katılmadınız mı?


Mehmet Ali Aydınlar’ın seçiminde aktif rol almadınız mı? Onu desteklemediniz mi?


Seçildikten sonra Federasyona adam koyamadınız diye ver yansın etmediniz mi?


Bu şike olayları sırasında Mehmet Ali Aydınlar’la görüşmediniz mi?  Ondan sözlü teminatlar
almadınız mı?


Şimdi bize diyorsunuz ki geçmişi unutun, biz artık sürecin içindeyiz,


Başkanım geçmişi o kadar geçmemiş olsa da unutup, yaptığınız hataları görmeyip, size ve
yönetiminize inanıp polyanacılık oynayalım. Önümüze bakalım.


Önümüze bakalım diyeceğim ama


Biri Başkanımıza 2011-2012 liginin başladığını ilk yarının bittiğini hatırlatmalı mı?


Haftaya 31. Maçımıza çıkacağımızı söylemelimi diye düşünmeden edemiyorum.


Takımın oynadığı futboldan yabancıların durumundan bi haber mi ?


Yoksa her şeyin farkında da seneye mi? Hazırlanıyor diye kendime soruyorum.


Benim gördüğüm tam olarak bu. Farklı bir şiir ama  aynı nakaratları dinliyor gibiyim.


Ve taraftar bu masalı 94 ten beri dinliyor.


O tarihten beri şampiyon olmaya geleni gördünüz mü?


Ama duymuşsunuzdur.


Her gelen yönetim, Trabzon Sporu ayakları üstünde duran bir takım yapmaya geliyor,
toparlamaya geliyor,


Bazı ağabeylerimizde Yönetimin İstanbul’a kaymaması, ellerinden imkânların alınmaması adına, siyasetin de desteklediği isimlerin peşinde birleşiyor.


Sonuç gönüllerin şampiyonu oluyoruz, 3 büyükler kavramı yerleşirken sesimiz çıkaramıyoruz,

ekranda kupanın sapını elimize veriyorlar, birinci takımla aramızda 17 puan var, elimizde verim alamadığımız seneye ligde kalmak için uğraşacak Türk takımlarına veya geldikleri kulüplere verebileceğimiz 5 adet yabancımız var. Alt yapımızdan topçu yetişmiyor.


En kötüsü 61. Dakika dışında heyecanlanmayan, tepki göstermeyen bu durumu kabul eden bir taraftar kitlemizin oluşması. Eskiden olsa statta, tesislerde tepkinin, protestoların ardı arkası kesilmezdi.


Şimdi etkisiz ve tepkisiz kalan taraftar gruplarına sormak istiyorum, Mehmet Ali Yılmaz, Ahmet AĞAOĞLU veya dışarıdan bir başkan görevde olsa idi gene susacak mıydınız?


Bence ne siz susardınız nede şimdi yönetimde veya Kulübün ucundan köşesinden beslenen
futbol duayenlerimiz sizi sustururdu.


Ne diyeyim herkes hak ettiği gibi yönetiliyor.