Abdullah Avcı’nın sezon başından beri sürekli anlattığı ‘Parçadan bütüne’ sözleri artık farklı kavramlara da evrilmeye başladı.

Takım öne geçse de, sakatlıklar verse de, geriye düşse de, çok sakin ve tek hedef olan sonuç almadüşüncesinde… 

Oyun olarak belki temaşayı içinde barındırıyor olmayabilir ama bu dezavantajı sabırlı oynayıp rakibin alan ve adam paylaşımını iyi etüt edip buna göre pozisyon alması Trabzonspor’un en önemli avantajı.

Savunmanın en önemli ayağı, oyunun griden başlatma özelliği yüksek olan Egar’ın olmayışı yerine bu sezon 2. Kez ilk tertipte Hüseyin Türkmen’in yer alması belki oyunun kurgusunda farklılık yaratmışsa da tempo ve anlayış olarak Bordo Mavili takımda herhangi bir handikap yaratmadı.

Bunun yanı sıra hücum organizasyonunun kilit ismi Bakasetas’ın sakatlanıp çıkması, yerine en önemli özelliği savunma olan Siopis’in girmesi de 2. Bölgedeki anlayışı değiştirmedi.

Her ne kadar oyuna sağ kenarda başlamış olsa da forma numarasının hakkını veren Abdülkadir Ömür ile geçişleri başarılı bir şekilde yapan Trabzonspor yılların tecrübesi Hamsik’in sahada basmadık yer bırakmayan temposuyla Beşiktaş karşısında skorun yanı sıra en büyük kazanımıydı. 

Beşiktaş yorgunmuş, eksikmiş bunları geçeceksin. Futbol olgusu hiçbir zaman içinde mazeret barındaramaz.

Konuya bu yönden baktığımızda Trabzonspor’un sayısal eksikliği Beşiktaş’ın sayısal eksikliğinden daha fazlaydı. Başta da belirttiğim gibi Trabzonspor’un bu sezon önde olmasının en önemli özelliği olan düşünce bütünlüğünün Beşiktaş karşısında da sabah yansıması kaybetmeme alışkanlığının en önemli göstergesiydi. 

Çünkü bu maça Beşiktaş’ın daha fazla ihtiyacı vardı. Rakibi liderdi, rakibi 23 maçtır yenilmiyordu. Trabzonspor’un bu artıları Beşiktaş’ı olduğu gibi bundan sonraki maçlarda da rakiplerin motive olması için yeterli nedenlerdir. Trabzonspor İstanbul’da sadece yenilmezlik ünvanını koruyup lider olarak dönmedi. Trabzonspor büyük taraftarının coşkusuna cevap vererek her ne kadar ligin başı dense de bana göre 12 maçlık en önemli periyodu geride bırakmıştır. Bu takım inanıyorum ki, milli arada düşünce bütünlüğüne uygun, coşkulu, taraftarını her zaman zinde tutacak her şeyden önemlisi taraflı tarafsız herkesin ‘bu takım şampiyon olur’ gerçeğini kabullendirerek bu kez gönüllerin şampiyonu değil, kupalı şampiyon olarak ligi tamamlayacaktır.