Bordo-mavili ekipte neredeyse her oyuncu, bireysel fedakârlıklarla takımına katkı sağlamaya çalışıyor. Ancak bu yüksek eforun sürdürülebilirliği, kadro derinliği tartışmalarını da beraberinde getiriyor.
Beşiktaş karşılaşmasında sakatlığına rağmen forma giyen Mustafa, yalnızca 5 dakika sahada kalabilmiş ve yapılan kontrollerin ardından yaklaşık bir ay sahalardan uzak kalacağı öğrenilmişti. Bu tablo, oyuncuların mücadele azmini ve takıma olan bağlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Takımda benzer fedakârlık örnekleri bununla sınırlı kalmadı. Ayağındaki soruna rağmen sahaya çıkan Onana, risk alarak takımını yalnız bırakmadı. Batagov ise yaşadığı sakatlığın ardından yalnızca iki hafta içinde toparlanarak kritik bir maçta forma giydi ve görevini yaptı.
Bu sürecin en dikkat çeken isimlerinden biri ise Okay Yokuşlu oldu. Uzun süredir dizindeki problemle mücadele eden ve iğnelerle sahaya çıkan tecrübeli oyuncu, Trabzonspor’un savunma zaafları yaşadığı dönemde sorumluluk alarak takımı ayakta tutan isimlerden biri hâline geldi.
Ancak kadro yapısındaki daralma, bu tür fedakârlıkların artmasına neden oluyor. Yoğun ve zorlu maç takviminde mevcut oyuncu grubunun bu tempoyu uzun süre taşıması kolay görünmüyor. Özellikle sakatlık risklerinin arttığı bu dönemde kadro genişliği büyük bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor.
Trabzonspor’un kadrosunu güçlendirmesi, yalnızca sahadaki performans açısından değil, oyuncu sağlığının korunması ve sürdürülebilir başarı hedefi açısından da kritik bir gereklilik olarak değerlendiriliyor.