Trabzonspor’da Fatih Tekke dönemi rüzgâr gibi esiyor. Geçtiğimiz sezon Mart ayında takımı küme düşme hattının yalnızca 5 puan üzerinde devralan genç teknik adam, kısa sürede Bordo-Mavilileri yarışın tam ortasına taşıdı. Ekim ayına gelindiğinde Fırtına, 17 puanla zirve yarışında ikinci sırada yer alarak şampiyonluk sonrasındaki en iyi lig başlangıcına imza attı.
Son iki maçında rakip filelere dörder gol gönderen Trabzonspor, oyun disiplinini hücum zenginliğiyle birleştirerek dikkat çekiyor. İstatistiklerde de bu tablo net biçimde görülüyor. Şutla biten set hücumlarında 7,88’lik ortalamayla ligin zirvesinde bulunan ekip, top kaybı sonrası ilk 5 saniyede topu geri kazanma konusunda da Türkiye’nin en iyisi konumunda.
Rakip sahada top kapma, araya girme ve başarılı defansif aksiyonlarda ilk üç sırada yer alan Trabzonspor, geriden oyun kurarak en çok gol atan takım olmayı da başardı. Bordo-Mavililer, bu süreçte üç golünü doğrudan geriden oyun kurarak buldu. Ayrıca maç başına 11,4 isabetli şut ortalaması, yüzde 84 pas isabet oranı ve yüzde 53’lük ikili mücadele başarısıyla da istatistiklerde ilk üçte yer alıyor.
Fatih Tekke’nin takımı yalnızca sahadaki performansıyla değil, kadro yapılanmasıyla da fark yaratıyor. Transfer sürecinde geleceğe yatırım yapan Trabzonspor, yaş ortalaması 25 olan genç bir ekip kurdu. Bu genç grubun omurgasını ise tecrübeli isimler oluşturuyor. Savic, Onuachu ve Onana, sahada adeta Fatih hocanın uzantısı gibi davranarak takımı yönlendiren üç lider konumuna geldi.
Trabzonspor bu istikrarlı tabloyla hem rekabetin içinde kalmayı hem de uzun vadeli bir futbol kimliği inşa etmeyi başarıyor. Bordo-Mavili taraftarlar için bu süreç, yeniden umut dolu bir sezonun kapılarını aralıyor.
