Trabzonspor’un genç yıldızı Oulai, Galatasaray maçının hem öncesinde hem sonrasında gündemin merkezindeydi.
Henüz 19 yaşında ama sahada bir profesyonel soğukkanlılığıyla oynuyor. Oyunun temposunu hissediyor, orta alandaki dengeyi kuruyor, takımın nefes almasını sağlıyor.
Trabzonspor, uzun süre sonra yeniden “taş gibi bir takım” görüntüsünde.
Kaleciden stopere, orta sahadan forvete uzanan omurganın merkezinde artık Oulai var.
Gücüyle, oyun aklıyla, topu baskıdan çıkarma becerisiyle takımın ritmini belirliyor.
Oynadığı bölgeyi sadece savunmuyor; şekillendiriyor, yön veriyor.
Oulai’nin farkı yalnızca fizik gücü değil.
Top ayağına geldiğinde hızlanışı, driplingi, kısa pas temposundaki istikrarı dikkat çekiyor.
Topla en hızlı hareket eden oyunculardan biri olarak, oyunun iki yönünü de oynayabiliyor.
Bir yandan baskı kırıyor, diğer yandan hücuma geçişi başlatıyor.
Bu yaşta böylesine olgun oynaması, Trabzonspor’un teknik ekibinin elinde nasıl bir cevher olduğunu gösteriyor.
Zaman zaman hatalı paslar yapsa da denemekten vazgeçmiyor; bu da onu klasik bir “defansif orta saha” değil, modern oyunun merkez figürü haline getiriyor.
Top kaybettiğinde hemen reaksiyon veriyor, alan kapatıyor, oyunu yeniden şekillendiriyor.
Trabzonspor yıllardır böyle bir denge oyuncusu arıyordu.
Oulai’nin performansı sadece bugünün değil, yarının Trabzonspor’unu da şekillendirecek türden.
Şehrin futbol kültürüne yakışan bir mücadele karakteriyle oynuyor, her hareketinde özgüvenini belli ediyor.
Bu çocukta sadece futbol değil, hikâye var. Trabzonspor’un ruhuna dokunan, iz bırakacak bir oyuncu geliyor.





