Trabzonspor savunması Savic’li başka, Savic’siz bambaşka bir kimliğe bürünüyor.
Ancak mesele artık “oynadığında ne verdiği” değil, oynayabildiği zamanların giderek azalması.
Devre arası transfer planlaması yapan Trabzonspor’da Savic sorunu yine baş gösterdi.
Son olarak Gençlerbirliği maçında yeniden sakatlanan Savic’in en az 1 ay sahalardan uzak kalacağı konuşuluyor.
Bu, sadece bir sakatlık değil; süreklilik sorununun kalıcı hâle gelmesi demek.
Geçen sezon da 20’ye yakın maç kaçırmıştı.
Oynadığında kalite geliyor, denge geliyor, liderlik geliyor…
Evet. Ama futbol sadece kaliteyle değil, süreklilikle kazanılıyor.
Savic’te olan şey kalite, olmayan şey süreklilik.
Şimdi önümüzde 5 Ocak’ta Galatasaray ile oynanacak Süper Kupa var.
Savic yok.

Sol bek Mustafa yok.
Yerleri dolmuyor.
Çünkü aradaki kalite farkı sadece fark değil, adeta uçurum.
“Transfer dönemi 2 Ocak’ta açılıyor” deniyor.
Açılıyor da ne oluyor? Transfer yapılsa bile, yeni gelen oyuncunun üç günde takıma adapte olup final oynaması mümkün mü? Kâğıt üstünde mümkün, sahada gerçekçi değil.
Üstelik mesele sadece Savic de değil. Nwakaeme de devre arasında dönüyor ama onun da sakatlık geçmişi ortada.
İkisi de özel oyuncu, ikisi de değerli, ikisi de fark yaratıyor…
Ama ikisi de yüksek riskli profiller.
Trabzonspor artık şu soruya net cevap vermek zorunda:
Bu takım “yüksek kalite ama düşük süreklilik” üzerine mi kurulacak, yoksa “bir tık daha düşük kalite ama sürdürülebilir yapı” mı tercih edilecek?
Bugün Savic yokluğu konuşuluyor.
Yarın başka bir maçta yine aynı şey konuşulacak. Bu sorun, planlama tercihi ile düzeltilebilir.
Trabzonspor’un bu konuda bir karar vermesi gerekiyor.
Saha içinden çok masa başında çözülmesi gereken bir sorun bu.
Ve kamuoyunun beklentisi de artık net: Bu mesele halının altına süpürülecek bir mesele değil.





