Sakatlıklar, Afrika Uluslar Kupası nedeniyle yaşanan eksikler ve özellikle hava toplarında etkili oyuncuların yokluğu bordo-mavili ekibi zor durumda bırakırken, alınan bir mağlubiyet sonrası tribünlerden yükselen yuhalama tepkisi tartışma konusu oldu.

Karşılaşma boyunca oyunun kontrolünü elinde tutan taraf Trabzonspor’du. Direkten dönen toplar, kaçan net fırsatlar ve sayısız pozisyon üreten bordo-mavililer, buna rağmen skoru lehine çeviremedi. Futbolun doğasında olan bu tablo, maç sonunda beklenmedik bir tribün refleksiyle karşılandı.

12 maç sonra gelen yenilgiye sert tepki

Trabzonspor, 12 maç aradan sonra sahadan mağlup ayrılmasına rağmen, karşılaşma sonrası yuhalanmasıyla dikkat çekti. Bu durum, “Bir takım hiç mi yenilmeyecek?” sorusunu beraberinde getirdi. Eleştirinin futbolda doğal olduğu vurgulanırken, ortaya konulan tepkinin yapıcı olmaktan uzak olduğu yorumları yapıldı.

Sezon boyunca büyük emekle zirve yarışında kalan bordo-mavililerin, kupa maçının ilk ayağında alınan bir yenilgi sonrası bu şekilde karşılanması, camiada rahatsızlık yarattı. Tepkilerin özellikle bireysel performanslara yönelmesi ise eleştirilerin dozunu daha da artırdı.

Saha içi dengeler ve oyuncu performansları

Karşılaşmada Pina’nın, ancak Zubkov’un oyuna girmesinin ardından etkisini artırabildiği görülürken, kanat organizasyonlarındaki verimsizlik dikkat çekti. Buna rağmen savunma hattındaki bir oyuncunun hedef haline getirilmesi, futbolun yalnızca skor üzerinden okunması olarak değerlendirildi.

Teknik heyet de etkileniyor

Tribün atmosferinin yalnızca futbolcuları değil, teknik heyeti de olumsuz etkilediği ifade ediliyor. Takımı toparlamaya çalışan teknik direktörün, her olumsuzlukta baskı altına alınmasının saha içi performansı doğrudan etkilediği görüşü öne çıkıyor. Bu ortamın, formda oyuncular üzerinde dahi “sıradaki ben olur muyum?” kaygısı yarattığı dile getiriliyor.

“Tribün zor zamanda ayakta tutmalı”

Trabzonspor camiasında genel kanı, tribünlerin zor zamanlarda takımın arkasında durması gerektiği yönünde. Yuhalamanın kolay, destek olmanın ise sabır gerektirdiği vurgulanırken, bu şehrin reflekslerinin her zaman akıl ve sağduyu ile şekillendiği hatırlatılıyor.

Bordo-mavili takımın önünde uzun bir yol olduğu belirtilirken, sürecin sağlıklı ilerlemesi için tribün desteğinin belirleyici olacağı ifade ediliyor.