Trabzonspor’un “Ergen” taraftarından; Özür diliyorum…
Yaşamadan, görmeden olmaz
Dostumuz, Trabzon’un da yakından tanıdığı bildiği Mazhar Yıldırımhan ile deprem bölgesinden telefonla sohbet ettik.
Yıldırımhan, Hatay Kırıkhan’da yetişti.
Yıllar önce Çaykara’dan Kırıkhan’a iskan edilen aileden.
Babası, 80 küsur yaşında.
Kırıkhan’da.
Alıp Trabzon’a getirecek.
Çok kişi, imkanı varsa, deprem bölgesinden göç ediyor.
Yıldırımhan’ın bir tespiti var.
“Türkiye’nin yardımlaşa duygusu, müthiş..”
Tırlar yardım paketlerin boşaltamıyor.
Yer yok çünkü.
Gönüllüler canla başla çalışıyor.
Buraları görmeden yaşamadan depremin zararını anlamak mümkün değil diyor.
Kırıkhan gibi bir ilçe artık yok diyor.
İnsanların her türlü ihtiyacı var.. Bunları karşılamak süreç meselesi diyor.
Trabzon’un yardım konusundaki hassasiyetinin deprem bölgesinde taktir edildiğini de ifade ediyor.
Ama en anlamlı tespiti şu..
“Buraları görmeden yaşamadan depremin büyüklüğüne zararını ve dramını anlamak mümkün değil..”
Allah, depremzedelerimizin yardımcısı olsun.
Hakkınızı helal edin..
Trabzonspor’un ergen taraftarlarının çizgi üstü anlayışına bu sütunlardan çok eleştiri getirmiştim.
Hatta, ergen taraftar tanımlamasını da ben yapmıştım.
Bu tanımlama üzerlerine oturdu.
Heyecanlı, kıpır kıpırlar.
Trabonspor’u çok seviyorlar.
Ama, zarar veriyorlar demiştim..
Diyordum.
Şimdi.
Artık onlardan özür diliyorum..
Tüm ergen taraftarlar, hakkınızı helal edin.
Çok günahınızı aldım.
Çünkü..
Deprem bölgesine yardım merkezleri;
Hamamizade, Beşirli Çok Amaçlı Spor salonu ile DMO depolarında sizi gördüm.
Sizi gözlemledim.
Harikaydınız.
Hepiniz Trabzonsporluydunuz
Hepiniz de kombinelisiniz.
Kiminiz Trabzon doğumlu.
Kiminiz KTÜ’de öğrenci.
Y,Z kuşağı olarak öyle bir sorumluluk yüklendiniz ki.
Müthiştiniz.
Canla başla çalıştınız.. Hamallık yaptınız.. Çuvalları sırtladınız.. Kamyonları yüklediniz. Deprem bölgesine gitmek gönüllü olmak için birbiriniz ile yarıştınız. Yardım kolilerini düzenlediniz. Yardımları ayrıştırdınız. Kızlı erkekli. Gece gündüz çalıştınız. Hatta, yardım merkezlerinde yattınız. Sabahtan, geceye kadar çalıştınız. Hiç dinlenmediniz.. Unuttuğumuz geleneğiniz İmeceyi bize hatırlattınız..
Siz bir değersiniz..
Helal olsun.
Hakkınızda bunların ülke gerçekleri ile ilgisi yok.
Bunlar telefon çocuğu.
Bunlar, vurdumduymaz
Bunlar toplum gerçeklerine Fransız, diye kanaatlerini yerle bir ettiniz.
Aslında hiç de böyle olmadığını kanıtladınız.
Kuşak farkı nedeni ile sizi tanıyamadık.
Özrümü de kabul edin.
Hakkınızı helal edin..
Deprem, iletişim GSM operatörleri ve baz istasyonu..
Çok değil.
Yakın geçmiş.
Koca yüksek apartmanların kuş bakışı baktığı üç katlı tek mülkiyet bir eve GSM şirketi baz istasyonu kuracak.
Yer Trabzon 2 Nolu Beşirli Mahallesi 920 nolu sokak.
O sokağın sakiniyim.
Çatıya baz istasyonu olmaz diye direndik.
İsyan ettik.
Yanda boş arsa var. Belediyenin oraya dikin dedik.
İşlerine gelmedi.
Hak hukuk mücadelesi ile galip geldik.
GSM şirketli geldiği gibi gitti.
O dönem bize o zaman cep telefonu kullanmayın dedi bazı sivri akıllılar.
Eee ne oldu.
Deprem bölgesinde çatılara baz kondu.
Şimdi, cep telefonunu kullanabiliyorlar mı..?
Derme çatma evlerle baz da çöktü.
Baz istasyonlarına standart getirilmeli.
Çatılara kesinlikle konulmamalı.
Bu deprem bu açıdan da ders olsun ders.
