1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra büyük bir beklenti vardı. Ekonomi düzelecek, dolar düşecek, istihdam artacak... 

7 Haziran’dan sonraki süreçte muhalefetin ‘Tek başına iktidar olurlarsa daha beteri olacak’ uyarıları, AK Partililerin ‘Tek başına iktidar olamazsak böyle olur’ şeklindeki korku tehdidine yenik düştü. 

Ve kazanan tek başına iktidar oldu fakat sonuç söylediği gibi olmadı. 

Tek başına iktidar olduktan sonra muhalefetin dediği oldu, ülke daha da karıştı. 

İçeride olduğu gibi bu kez dışarıda da en yakın gördüğünüz ülkelere düşman olduk. Dostumuz yok denecek kadar az kaldı. 

Hiçbir düzelme olmadığı gibi terör olayları Güneydoğu’da şiddetlendi, Rusya, ABD, Suriye üçgeninde kafa karıştıran bir savaş girdabına girdik. 180 günde 280 şehit verdik. 

Türkiye düzelecek beklentisi ne zaman savaşa gireceğiz karamsarlığına dönüştü. 

Ülke milliyetçi duyguları kabartan diziler, başbakanlığın doğrulamadığı fakat yandaş medyanın gaz almak için ‘Şu kadar terörist öldürüldü’ şeklindeki haberlerin sonuna gizlenen 2 şehit-4 şehit haberleri ile hiç bir şey yok havasında yönetilmeye devam ediyor. 

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Trabzon’un gündemi çok ama çok farklı bir kulvarda ilerliyor. 

Siyaset ve sporun ağırlığını hissettirdiği şehir ülkedeki kaostan uzak gibi görünse de şehit haberleri herkesin yüreğini paramparça ediyor.

İstanbul’dan bir okurumuz diyor ki ‘Trabzon ile gurur duyuyoruz, sitenizden takip ediyoruz, Gümüşhane’ye şehit geliyor tüm Trabzon oraya akın ediyor, Giresun’a geliyor tüm Trabzon oraya akın ediyor, Trabzon’a geliyor tüm şehir kendi evladı gibi sahip çıkıyor, biz burada İstanbul’da şehit cenazeleri görüyoruz 15 milyonluk şehiriz ama Trabzon kadar olamıyoruz’...

İşte bu sözler şehrin en önemli hassasiyetinin ne olduğunu gözler önüne seriyor, fakat şu siyaset ve spor sarmalı bu şehre afyon gibi yutturuluyor . 

Bir kesim siyasiler güç gösterisi ile kendilerini üstlere kanıtlamanın peşinde giderken, bir kesim Trabzonspor faydalanıcıları da TS üzerinden kendi egosunu tatmin peşinde koşuyor. 

İstediğini hiç bir zaman alamayan bir şehir olan Trabzon, Akyazı gazıyla, 4 bakan gazıyla, kabinedeki en güçlü il gazıyla ağzına çalınan bir parmak bal ile gidiyor. 

Şehrin en önemli ihtiyaçları olan raylı sistemi, güney çevre yolunu, 2. havalimanını bir türlü bitirilemeyen doğalgaz çalışmalarını, patates tarlasına dönen mahalle arası yolları kimse konuşmazken, şehirde sürekli olarak bir Trabzonspor üzerinden gündem yaratma çabaları. 

Siyasi güç gösterileri. Türkiye bilinmez bir yolda geleceğini göremeden ilerlerken Trabzon, birileri bu gerçeği Trabzon’a göstermemek adına sanki çarkı sürekli başka yöne çeviriyor, ve Trabzon sürekli vaatlerle, cek, cak’lı süslü sözlerle boşa kürek çekiyor. 

TRABZONSPOR VE PİDE BULUŞMASI 

Hafta sonu çok hareketli geçti, 4 kez Trabzon programını iptal eden Trabzonsporluluğu ile gurur duyduğumuz, Trabzon’un bakanı Sayın Berat Albayrak nihayet şehrimize teşrif etti. 

Ayağına sağlık, ülkede Trabzon’un bir güç olduğunu ve Trabzonsporluluğu ile her zaman gurur duyduğunu bir kez daha dile getirmesi taraftar açısından önemli. 

Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta tarafından düzenlenen Trabzon pideli zirveye katıldı. 

Bize açık olan kısmında bu zirveyi takip ettik, sonrasında içeride konuşulanları da dinledik, baştan aşağı kişisel ihtiraslarla dolu, kulübün gelmişine geleceğine bir faydası olacağını düşünmediği siyasetin istenmeyecek ölçüde fazla olduğu bir zirve oldu. 

Hani İbrahim Hacıosmanoğlu’nun Kızılçeşme mitingi vardı ya. Yerden yere vurulmuştu. 

Bu programda böyle bir şey oldu, zaten toplasanız siyasetçiler dışında 50 kişi yoktu. AK Parti’nin il danışma meclisini anımsattı bir an. 

Usta’nın kendi yönetimi bile tam kadro katılmamıştı programa. 

Muharrem Usta’da bunun farkına vardı, hele önlerde siyasiler kendi yöneticilerini kenara sıkıştırıp protokol boyunca dizilince sanırım biraz morali de bozuldu. 

Amacı muhteşem, düşündüğü şey tam planladığı gibi olsa süper ama olmaz Sayın Usta. 

Siz birlik beraberlik dedikçe birileri siyaset diyecek, ben diyecekler. 

Siz takım, futbol, borç transfer dedikçe birileri oy diyecek, lobi diyecek, bende geldim diyecek, aşkım Trabzonspor diyecek, bu işin kaymağını yiyecek siz borçlarla, saha sonuçlarıyla, baş başa kalacaksınız. 

Yine yalnız başımıza izleyeceğiz maçlarımızı bakansız, vekilsiz. Oradaki siyasilerin kaçını Trabzonspor maçlarında görüyorsunuz, işte o kadar samimi olurlar mesele Trabzonspor sorunları olunca ve o kadar yetkisiz. 

SAYIN ALBAYRAK SİYASETÇİ TAKLİTİ YAPMA 

Konuşmasını özenle dinledik, kendisinden bakanlığı ile ilgili bir sürpriz, bir yeni yatırım, yeni bir birim açılışı veya hani şöyle helal olsun Trabzon için şunu da düşünmüş şeklinde bir proje beklerdik ama demek yetişmemiş bir daha ki sefere inşallah böyle gelir, hoş gelir ama boş gelmez. Akyazı’ya uğramış Vali Abdil Celil Öz’e talimat vermiş, hemen bitirelim demiş.

Vali Öz’e bunu ilk diyen o değil ki? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da dedi ama sıkıntının ne olduğunu göremiyorlar herhalde. 

Müteahhit artış istiyor, yapacağım dediği fiyata yapamamış. Zarar etmiş. 

Neden ihaleye girmiş o zaman, neden yaparım demiş, şimdi istediği para verilmezse nasıl bitecek o inşat.  Bitmeyecek. Nasıl birileri için Yoncalı Kavşak ile Kanuni Bulvarı’nı Akyazı’dan bağlayan projelerin sadece tünelleri için projenin toplam bedeli kadar ödenek bir müteahhidin hesabına gittiyse, ve iş bitmeden parası bitmişse, işte Akyazı da stadyumda böyle olacak. 

Çünkü son günlerde bu ihaleler ile ilgili kamuoyundaki algı belgeleriyle gerçeğe dönüşüyor. Kimse işini hakkıyla yapmak için ihaleye girmiyor. İhaleyi alan firmalar, işi bitireceğim dediği bedeli cebe indirince, bu iş bu parayla bitmez deyip projeleri geciktirerek şehrin kaderiyle oynuyorlar. 

Evet bu şehirde işler böyle yürüyor Sayın Berat Albayrak. Öyle bir kez gelme ile olmaz. 4 sene önce yapımı tamamlanan Söğütlü Atletizm pistinin yeniden ihale edildiğini bilmiyorsanız ben size söyleyeyim. Ve Gençlik Spor İl Müdürünü görevden aldıran aynı şirketin ihaleyi yeniden aldığı iddialarını da sizlere aktarayım. Belki araştırır veya araştırtırsınız. 

Oradaki tüysüz yetimin hakkını yiyen sizin bürokratlar, bakanlar, genel müdürler, tesis sorumluları, yani orayı teslim alanlardı Sayın Albayrak. Şimdi Belediye Başkanınızın sezon sonu bitecek dediği Stadyuma geldiniz inşallah önümüzdeki sezona yetişir dediniz. Ya meseleyi hiç bilmiyorsunuz ya da gerçekten siyasetçi taklidi yapıyorsunuz. 

Sevdiklerinize siyaset yapılmayacağını öğrenin, bu şehir sizi seviyor ve bu samimiyetle bağrına basıyor, sizde sevin ve samimi olun.  

SOYLU GELİYOR BİR HANGALE GİDİYOR HER ŞEY DURUYOR 

Albayrak’ın Trabzon’a gelmesi için yoğun gayret sarf eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun Trabzon’a olan ilgi ve alakası memnuniyet verici. 

Öyle egosuda olmaması iyi, halk günlerine katılmalar, Of’da ilçe danışmalara gidip burada da halk günü yapacağım demeler güzel. Evet somut adım yok, büyük yatırımlara başlayamıyoruz. Belki şu sıralar elinden pek bir şey gelmiyor, fakat zamanla önemli hizmetlerin lokomotifi olacağını ümit ediyoruz. 

Gelen her telefona, her talebe, her ihtiyaca yetişmeye çalışan Soylu’nun neredeyse her hafta mutlaka Trabzon’a program yapması Türkiye’nin bakanı olarak kolay değil. 

Ama bu futbol afyonu ve siyaset entrikalarını biz çok izledik, o nedenle siz buna müsaade etmeyin sayın bakan. Trabzon önce kültür, sonra tarih, sonra turizm şehridir. 

Tarihte böyle iyi di. Onlarca ülkenin başkonsolosluğunun olduğu, İran gemilerinin limana girmek için sıra beklediği, metrekaresine en fazla sanatçı düşen şehir.   

Bu şehrin tarihine, kültürüne, eğitimine sahip çıkın. Trabzon’un hizmete, yatırıma teşvike ihtiyacı var. 1000 kişinin maça gitmediği şehre 40 bin kişilik stadyum yapmışsınız ne yazar. 
Turizm konusundaki hassasiyetiniz de taktire şayan fakat sonuç alamadıktan sonra neye yarar. 

İlk turizm toplantısı sonunda 7 madde sıralamıştı. Notlarımızda duruyor bakıyorum, yapılanı edilenine yok denecek kadar az şey yapılmış. 1 belki iki maddenin yarısı. 
Meydan’daki belediye hizmet binaları yeniden ihaleye çıkıyor, becerip iki binayı 2 senede onartamadık, bu sezona yetişmeyecek gibi, Sümela halen daha ihalesi yapılmamış 3 aydır kapalı içinde hiçbir çalışma yok. 
Soylu’nun talimatlarını takip edecek bir koordinatör olmalı dedik, dinletemedik. Böyle darmadağın olmaz Sayın Soylu. 

Trabzon’da bir sistem, bir takip mekanizması bir görev bölümü oluşturulmalı. Siz demiştiniz, bir kişiyle bir şehir yönetilmez diye. 

Olmaz, böyle yine elde sıfır ile sezona gireceğiz. 

Lütfen organize olalım.