Ramazan boyunca, sıkça belediye otobüsüne biniyorum. Bindikçe de gözlem yapıyorum.

Özellikle dolmuş zammından sonra Belediye otobüslerine rağbet bir hayli fazla.

Her kesimden insan, belediye otobüsünü kullanıyor.

Özellikle de hastanelere giden hatta müthiş kalabalıklar oluyor.

Vatandaş belediye otobüsünü kullanmada çokça bilinçsiz davranıyor. Bu nedenle gereksiz kalabalık oluşuyor.

Mesela; Beşirli’den Kanunu Eğitim Hastanesine giden otobüse, tanjantın bir yerinde meydanda, inecek de biniyor.

O zamanda direkt hastaneye gidecek yolcuya yer kalmıyor. Şoförler, binmeden yolcuyu uyarıyor, az sonra peşimde meydana giden otobüs geliyor, meydana gidecekler onu beklesin demesine rağmen meydan yolcuları bu uyarıyı hiç tınmalıyor..

Öyle olunca da Ayasofya, Fatih, İnönü, Atapark’da Kanuni’ye gidecek vatandaş ya otobüse binmiyor ya da tıklım tıklım oluyor. 

Otobüs meydana gelince bir anda boşalıyor. Olan durakta kalan Kanuni yolcusunu kalıyor, otobüse binemediği için

TAM BİR KAMU YARARI

Edindiğim bilgilere göre Trabzon’da da belediye otobüsleri, belediye bütçesine tam bir yük..

En ucuz ücret de Trabzon’da. Yani, otobüsler kar etmiyor ki, kamu hizmeti etmemesi gerekiyor.

Süspanse ediliyor. Göçmenlerin de bila ücretsiz otobüslerden yararlanması da dikkat çekici.

OTOBÜSLER BÜYÜK, YOLLAR KÜÇÜK!

Özellikle, mesai başlangıçlarında Belediye otobüsleri aslında geniş olan ama sağlı sollu park eden araçlar nedeni ile yolların daraltıldığı caddelerde yol alması çok güç oluyor.

Resmen yolu kitleyen araçlar yüzünden Belediye otobüsleri çok zor yol alıyor. Körüklü otobüslerin bu caddelerde yol alması tam bir işkence.

Hele viraj ağızlarına yapılan dengesiz park tam bir çile. Birkaç manevra ile virajı döndüğü oluyor.

KALKINMA YOLU FALEKET

Bu sıkıntıların en çok yaşandığı güzergah Kalkınma yolu.. Hastaneye çıkan körüklü otobüsler üç virajda, birkaç kez manevra yapıyor.

O yetmemiş gibi otobüsler için tahsis edilmiş durağın tam ortasına adam park etmiş gitmiş..

Yolcu yolda indiriliyor. Bu hattı kullanan otobüs şoförleri, çok sabırlı çok.

KLASİK TRABZON HASTALIĞI

Sadece Kalkınma güzergahı mı..? Erdoğdu, Boztepe, Tanjant, Beşirli sahil güzergahında otobüs durakları için ayrılan bölümler resmen özel otoların park yeri.

Otobüs duraklar işgal altında. Birkaç kez bizzat ben otobüs durağını işgal eden park halindeki araçların önüne, burası durak yeri diye ikaz ettiğim uyarı notu bıraktım, bir vatandaş beni uyardı

“San mı kaldı, başını sıkıntıya sokacaksın” dedi.. Toplumsal tepkimiz de köreltiliyor.

AMCA DİYEREK BAKIN NE DEDİ?

Otobüs içinde bize okullarda öğretilen muaşeret kaidelerine uyan çok yok.

Meydan-Boztepe hattında 13 yaşında bir erkek çocuğu koltukta, yaşlı bir kadına yer vermedi.

Ben ayakta, kulağına eğildim, uyardım bana sırtındaki okul çantasını işaretleyerek “Amca bu çantam 10 kilodan fazla, okulda da yorulmuşum. Nasıl ayakta durayım..” Hak verdim..

60 YAŞ ÜSTÜ..

Otobüs yolcuları arasında ücret ödemedikleri için 60 yaş üstü yolcu sayısı bir hayli fazla.

Bir seferde saydım, Fatih Devlet hastanesi durağında binen 10 yolcudan 7’si 60 yaş üstü. Hadi hastadır geldiler dedim..

Ama birkaç durak ötede aynı sayıda 60 yaş üstü yolcu bildi. Şoförün kulağına eğildim.. Bu yoğunluğun sebebini sorduk..”

Ücretsiz olduğu için vakitlerini belediye otobüsünde gezerek geçiriyorlar..”

NİYE SABRLI

Belediye otobüs şoförleri çok sabırlı. Belli ki kamu hizmetinden öte siyasi bir kurum da olan belediyede çalışmanın verdiği bir zorunluluk.

Zira, eğer otobüs durakta dolu diye durmaz ise.. Geç kalan yolcuyu beklemez ise.. Durakta inerken kapıya yanaşmamış ise..

Durak harici inmek isterse tüm bunlara ilaveden bir de yollarda uygunsuz park nedeni ile trafikte resmen cambazlı yapan şoförler; iyi niyetli, alçak gönüllü, hoşgörülü ve sempatik olmak zorunda..

Zira bir şikayet anında zor durumda kalabiliyorlar. O nedenle kanaat getirdim..

Trabzon’un en sabırlı meslek erbabı, Belediye Otobüs şoförleridir.. Tebrik ediyorum.

OTOBÜSTE KLASİK UYARI VE MANZARALAR

Belediye otobüslerinde şoförlerin klasik uyarısı şudur; Arkaya doğru ilerleyin…

Bu uyarı her durakta yapılıyor. Vatandaşta, otobüs kuralına uymak yok gibi..

Binen, yerine çakılıyor. 5-10 yaş arası çocuklarını koltukta oturtuyor.

Bunun üzerine de çok tartışmaya şahit oldum. İneceği durak yakınlaştıkça kapıya yanaşmak bazı vatandaşa zul geliyor. İki koltukta oturanlar bile var.

Evinde sanıyor kendisin. Uyarı gelince de bozulanlar yok değil. Ağız dalaşına bile şahit oldum.

EN İYİ GÖZLEMCİ ŞOFÖRLER

Ben belediye yönetiminde olsam, Belediye Otobüs şoförlerini gözlemci olarak da kullanırım.

Şu son zamanlarda allak bullak olan yolların neresi bozuk, neresi onarılması gerekir, şoförlerden rapor edilebilir.

Hangi duraklar işlevsiz, hangi araya durak konulmalı, şoförlerin önerileri doğrultusunda yeniden düzenlenmeli. Hangi mahallede neye ihtiyaç var. Şoförler tam olarak biliyor. Arda dinlemek gerek.

DEDİKODU GIRLA

Belediye otobüslerindeki gözlemlerimden biri de, ramazan olmasına rağmen gıybet gırla. Mahallede kim ne yapıyor? Kaynana gelin çekişmeleri? Hepsine istemeyerek de olsa kulak misafiri oluyorsunuz.. Telefon konuşmaları ise sıradan bir olay. Yüksek sesle yapılan telefon konuşmaları bazen insanı bezdirmiyor değil.

Sohbet ve konuşmalarda ilginç bir kamu yararı da var.. Bu hayat pahalılığında ne nerede ne kadar ucuz öğreniyorsunuz. Hatta sırf o ucuz markete gitmek için otobüsü kullananlar bile çoğunlukta.

Ve elbette Trabzonspor.. Sohbetin ana konularından biri. Şu sıralar Avcı’ya olan destek azalıyor gibi.

Siyaset de sohbetin ana konusu.

Ben, hem iktidar hem muhalefet partisi yetkililerinin sokağa inmelerinin yanısıra, belediye otobüslerini de kullanmalarını öneririm. Sessizce otursunlar milletin ne konuştuğunu yalın şekilde anlarlar. Hatta, yaratıcı fikirlere bile şahit olurlar.