Komisyonda kabul edilen tasarıya göre, Orman Kanunu'nun 2. maddesinin A fıkrasında tanımlanan, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ancak tarım alanına dönüştürülmesinde yarar görülen 2-A alanları, devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köylerdekilerin yerleştirilmesi için halka devri ve yararlandırılması amacıyla Orman Genel Müdürlüğünün; 2-B alanları ise Maliye Bakanlığı'nın tasarrufuna geçecek.

Bakanlar Kurulu, devlet ormanları içinde ve bitişiğinde bulunan, yerinde kalkındırılmaları mümkün olmayan köylülerin başvurusu üzerine veya bulundukları yerlerden orman rejimi bakımından kaldırılmaları zorunlu bulunan köylerin halkının resen Orman Kanunu'nun 2-A maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan alanlara, bunun olmaması halinde diğer yerlere nakline karar verecek.

Deprem, heyelan, sel gibi doğal afete maruz kalan vatandaşlar ile baraj, gölet gibi devlet yatırımı nedeniyle başka yerlere yerleştirilmeleri zorunlu olan orman içi veya bitişiğindeki köylerde yaşayanların mağduriyetini gideren tasarı, köylülerin alternatif alanlara nakli öngörülüyor. Buralarda yaşayan köy ve mahalle halkının iskanı için ayrılan yerler, Bakanlar Kurulunca belirlenecek usul ve esaslara göre Orman Genel Müdürlüğünce orman sınırları dışına çıkartılarak, tapuda Hazine adına tescil edilecek. Bu alanlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın tasarrufuna geçecek.

Nakledilen orman köyleri halkına ait araziler, gerektiğinde kamulaştırılacak, uygun olması halinde devlet ormanı olarak ağaçlandırılacak.

Yeniden orman olacak

Maliye Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü'nce 2-B alanlarından tekrar orman olarak değerlendirilmesi teklif edilen yerleri Genel Müdürlüğe tahsis edecek.

Boşaltılan orman içindeki arazi, yapı ve tesis yerleri, Orman Genel Müdürlüğünce devlet ormanı olarak ağaçlandırılacak.

Yerinde kalkındırılması mümkün olamayan devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köy ve mahalle halkının yerleşimi için Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan, ancak amacı doğrultusunda kullanılamayan 2-A alanları, verimsiz de olsa, başka amaçlarla kullanılmaması için orman vasfıyla Hazine adına tescil edilecek.

Satış bedeli

2-B alanlarında bulunan taşınmazlar için, taşınmazların 31 Aralık 2011'den önce kullanıcısı veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişiler, bu taşınmazları satın almak için 3 ay içinde idareye başvurabilecek, taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan satılmasını isteyebilecek.

Tasarı yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre, 31 Aralık 2011'den önce kullanıcısı veya üzerindeki muhdesatın sahibi kişiler ise başvurularını 6 ay içinde yapabilecek.

Hak sahiplerine doğrudan satılacak taşınmazların satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 50'si olacak.

Başvuru sahipleri, satış bedellerine mahsup edilmek üzere; belediye ve mücavir alan sınırları içinde olan yerler için 2 bin lira, dışında olan yerler için bin lira başvuru bedeli ödeyecek.

Tasarı kanunlaşıp yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen güncelleme listeleri veya kadastro tutanakları kapsamında kalan taşınmazların satış işlemleri, 1 Mayıs 2010'dan itibaren tespit edilen rayiç bedeller üzerinden yapılacak.

Ödeme koşulları

Satış bedeli peşin veya taksitle ödenebilecek. Peşin satışlarda, yüzde 20 indirim uygulanacak, bu bedel idarece yapılan yazılı tebligat tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde ödenecek.

Tebliğ edilen satış bedeline itiraz edilemeyecek, dava açılamayacak.

Taksitle satışlarda, satış bedelinin yüzde 10'u, yapılan yazılı tebligat tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde, kalanı ise en fazla 5 yılda 10 eşit taksitte faizsiz ödenecek.

Satış bedelini ödemeyenlerin, doğrudan satın alma hakları düşecek. Ancak taksitlerden ikisinin vadesinde ödenmemesi yükümlülüklerin ihlali anlamına gelmeyecek, gecikme zammı uygulanacak.

Satılamayacak taşınmazlar

Hak sahiplerine doğrudan satılması gereken taşınmazlardan ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilen, kamu hizmetlerine ayrılan, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken, Maliye Bakanlığı'nca belirlenen, içme ve kullanma suyu havzalarındaki maksimum su seviyesinden itibaren 300 metrelik bant içerisinde kalan yerler, hak sahiplerine satılmayacak.

Hak sahipleri, bu taşınmazların yerine taşınmazın rayiç değerine eşdeğer, öncelikle aynı il sınırları içerisinde bulunan 2-B alanlarında taşınmaz alabilecek.

Orman sınırı dışına çıkartılacak yerlerde bulunan ve Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2-B belirtmesi konulması gereken taşınmazların, tapu kütüklerine 2-B belirtmesi konulmayacak, bunlar hakkında dava açılmayacak.

İlgililerine iade edilmesi gereken taşınmazlardan orman olduğu iddiasıyla Orman Genel Müdürlüğünce açılan davalar sonucunda orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilen, fiilen orman niteliğinde olan, bu nedenle dava açılması gereken veya ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilenler ile kamu hizmetlerine ayrılan, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken ya da Maliye Bakanlığı'nca belirlenen taşınmazlar ilgililerine iade edilmeyecek. Bu taşınmazların yerine, idarece belirlenen rayiç bedel ödenecek veya rayiç bedeline uygun taşınmaz verilecek.

Proje alanlarının belirlenmesi

2-B alanlarından, tasarı kanunlaşıp yürürlüğe girdiği tarihten önce ve sonra kadastro tutanakları kesinleşen veya güncelleme listeleri tescil edilen alanlarda, proje alanı belirlemek isteyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ ile belediyelerce bu alanın sınırları tespit edilecek.

Proje alanı sınırı onaylanmak üzere belediyeler tarafından valilikler aracılığıyla, TOKİ tarafından doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderilecek.

Davalar

2-A alanları için orman sınırları dışına çıkartma ile orman sınırlandırması, tespit, tefrik ve tescil işlemlerine karşı yapılan itirazlar ve açılan davalar, bu tasarıya göre yapılacak işlemleri durdurmayacak, davalarda yürütmeyi durdurma ve tedbir kararı verilemeyecek.

Bu yerlerde hak iddia edenlerin açtıkları davalar, davacılar lehine sonuçlandığında, bu taşınmazlar genel hükümlere göre kamulaştırılacak.
Düzenlemeye göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2-B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmayacak, açılan ve devam eden davalar durdurulacak.

Düzenlemenin uygulamasından elde edilen gelirlerin yüzde 90'ınını geçmemek üzere Bakanlar Kurulu'nca belirlenen orana karşılık kısmı, genel bütçede özel gelir, kalan kısmı ise gelir olarak öngörülecek.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesinde afet riski altındaki alanların dönüştürülmesinde kullanılmak üzere özel ödenek öngörülecek.
Nakledilecek orman köylülerine ait taşınmazların kamulaştırılması, 2-A alanlarının ıslah, imar ve ihyası, iskanı, orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi, 2-A ve 2-B alanlarının en az 2 katı verimsiz orman alanlarının ıslahı ve yeni orman alanlarının tesisi için kullanılmak üzere Orman Genel Müdürlüğü bütçesinde gerekli ödenek aktarılacak.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca proje alanı olarak belirlenen alanların değerlendirilmesinden elde edilen gelir, genel bütçeye kaydedilecek.

Askeri yasak bölgelerdeki köylüler

Tasarı üzerinde verilen bir önergenin kabul edilmesiyle, askeri yasak bölgelerde kalan orman vasfını kaybeden arazi üzerinde orman kadastrosunun en geç 6 ay içinde yapılmasına imkan tanındı. Bu yerlerin 31 Aralık 2011 tarihinden önceki kullanıcısı veya üzerindeki muhdesatın sahibi olduğu kişiler, hak sahibi sayılacak. Bu kişiler, rayiç bedeli ödemeleri halinde, kullandıkları taşınmazın rayiç değerine eşdeğer, öncelikle aynı il sınırları içindeki 2-B alanlarındaki taşınmazı, hesaplanacak satış bedeli karşılığı alabilecek.

Önergenin gerekçesinde, orman köylüsünün 2-B uygulamasına konu edilmesi gereken yerlerde haklarının görmezden gelindiği ifade edilerek, “Yapılan şikayetler üzerine 23. Dönem Dilekçe Komisyonu tarafından yapılan inceleme sonucunda 2. derece askeri yasak bölgede bulunması nedeniyle Muğla Büyükkarağaç Köyü'ndeki yerleşim alanlarında köylünün kullandığı alan daha önce Orman İdaresinin işlemleriyle Milli Savunma Bakanlığı adına kesin izin verilerek tahsis edildiği ve bu suretle de köylülerin yaklaşık 30 yılık süreçte işgalci koruma düşürülerek mağdur edildiği anlaşılmıştır” denildi.

Hazineye ait tarım arazileri



Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılarak, Hazine taşınmazlarının paydaşlarına, kiracılarına ve kullanıcılarına satış işlemleri de bu tasarı kapsamında değerlendirilecek.

Hazineye ait tarım arazilerini; 31 Aralık 2011 tarih itibariyle en az 3 yıldan beri tarımsal amaçla kiralayan, kira sözleşmesi devam eden veya bu arazileri aynı süreyle tarımsal amaçla kullanan ya da paydaşlarından; bu arazileri bedeli karşılığında doğrudan satın almak için idareye başvuranlar, hak sahibi sayılacak.

Verilen bir önergenin kubel edilmesi üzerine, doğrudan hak sahiplerine satılacak Hazineye ait tarım arazilerinin satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 70'inden yüzde 50'ye indirildi.

Kamu hizmetine tahsis edilen, belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan yerler, belediye ve mücavir alan sınırları dışında olmakla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarının hazırladıkları planlarda tarım dışı kullanıma ayrılmış alanlar, hak sahiplerine satılamayacak.

Denizlerde kıyı kenar çizgisine 5 bin metre, tabii ve suni göllerde kıyı kenar çizgisine 500 metreden az mesafede bulunan alanlar ile içme suyu amaçlı barajların koruma alanları içinde kalan yerler, satış tarihi itibariyle arazi toplulaştırılması yapılacak yerler ile diğer sebeplerle satılamayacağı Maliye Bakanlığınca belirlenecek Hazineye ait tarım arazilerin satışı yapılamayacak.

Devlet üniversitelerine orman alanlarında tesis kurma imkanı

Tasarı üzerinde verilen bir başka önergeyle de vakıf üniversiteleri hariç, yükseköğretim kurumlarının, orman alanlarında eğitim ve araştırma amaçlı tesisleri, bedeli karşılığında yapmalarına imkan tanındı. Ayrıca izin verilen bu alan içinde, yurt da inşa edilebilecek.

Bu tesislerin özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı izin verebilecek. Bu binaların taban alanlarının toplamı, özel orman alanının yüzde 15'ini geçemeyecek. Kulanım bedeli, süresi, yapılan bina ve tesislerin devri, genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilecek.

Yaylalara düzenleme

Tasarıda üzerinde verilen önergelerle, yaylacılara yönelik değişiklikler de yapıldı. Buna göre, devlet ormanlarında 31 Aralık 2011 tarihinden önce toplu yerleşimin bulunduğu yaylak ve otlak olarak kullanılan alanlar içindeki yerler ile yılın belirli dönemlerinde geleneksel yaylacılık amacıyla yerleşim yeri olarak kullanılan alanlar, Orman Genel Müdürlüğü'nce tespit edilecek. Bu alanlardan uygun görülenler, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yayla alanı ilan edilecek.

İlan edilen yayla alanlarında 31 Aralık 2011 tarihinden önce yapılmış, hakkında müsadere kararı bulunanlar da dahil her türlü bina, tesis mevcut haliyle, vaziyet planında gösterilerek Orman Genel Müdürlüğü sabit kıymetine alınacak. Yayla alanlarında bulunan bina ve tesisler, orman idaresince işletilecek, işlettirilebilecek veya kiraya verilebilecek. Gelir, Orman Genel Müdürlüğü döner sermayesine kaydedilecek.
Kullanıcısı tespit edilen bina ve tesisler, vaziyet planına göre kullanıcısına, tespit tarihinden itibaren 1 yıl içinde talebi halinde rayiç bedel üzerinden Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre kiraya verilebilecek. Kullanıcıları tarafından kiralanmayan bina ve tesisler, yıkılacak.

Tapuda kişiler adına kayıtlıyken, orman sınırları içerisinde kaldığı için tapuları iptal edilen yerler üzerinde bulunan ve 31 Aralık 2011 tarihinden önce müsaderelerine karar verilen, Orman Genel Müdürlüğü sabit kıymetlerine alınan tesislerden Türk Ticaret Kanunu kapsamında fabrika veya ticarethane niteliğindeki tesisler, öncelikle kullanıcılarına olmak üzere 29 yıla kadar kiraya verilebilecek.

Bakan karşı çıktı

Tasarının görüşmelerinde iktidar ve muhalefet milletvekillerince doğrudan hak sahiplerine satılacak Hazineye ait tarım arazilerinin satış bedelinin, rayiç bedelin yüzde 70'inden yüzde 50'ye indirilmesine ilişkin ortak önerge verildi. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, yüzde 50'ye düşürülmesinin haksızlık yaratacağını, bu arazilerin Maliye'ye ait olduğunu belirterek, “Neredeyse üzerine para vereceğiz” dedi. Önerge, Eroğlu'nun karşı çıkmasına rağmen kabul edildi.

Bakan Eroğlu, devlet üniversitelerinin orman alanlarında tesis kurmasına ilişkin önerge hakkında konuşurken, bütün dünyada, üniversitelerin çoğunun orman içinde bulunduğunu anlattı. Eroğlu, “Burada amaç şu; Bursa'yı gördüm, ovaya üniversite yapmak cinayettir. Bozuk orman alanı vardı, ovayı tahrip edeceğine, bozuk orman alanına sadece kamu üniversitelerine vermek... Üç üniversitenin sorunu var” dedi.