Bugüne kadar birçok belgesele konu olan ancak Boğaz'daki tüm araştırmalara rağmen bulunamayan İngiliz E14 denizaltısını, TRT Belgesel ekibi ortaya çıkardı.
Yönetmen Girayhan Alpdoğan, geçtiğimiz kasım ayından beri batıkla ilgili çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Yaptığımız araştırmalarda, E14’ün bulunduğu yeri aşağı yukarı tahmin edebiliyorduk. Bölgede inceleme yaptık. Ancak tahmin ettiğimiz yerin askeri alanda kaldığını ve dalışa yasak bölgede olduğunu belirledik. Bunun üzerine Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne başvurduk. Bölge askeri alan olduğu için Genelkurmay Başkanlığına yönlendirdiler. Yaptığımız müracaatların sonucunda, Genelkurmay Başkanlığından dalış için izin çıktı. İlk olarak ocak ayında bölgeye geldik. Ancak hem denizin durumu hem de hava şartları nedeniyle dalışı gerçekleştiremedik” dedi.

Bir haftadır dalış bölgesinde çalışmalar yaptıklarını da belirten Alpdoğan, “Bölgeyi iyi bilen Çanakkaleli balıkçılar da bize destek oldu. Kaptan Bülent Alkım’la bölgede inceleme yaptık ve batığın yerini tam olarak belirledik. Ardından kameraman arkadaşlarımız dalış yaparak denizaltıyı görüntülemeyi başardı. 20-21 metre derinlikte, burnu dik, yüzde 80’i kumların altına gömülü halde bulduğumuz denizaltından gelen ilk görüntüleri Deniz Kuvvetleriyle paylaştık. Bulduğumuz batığın E14 olduğunu teyit ettirdikten sonra çekim çalışmalarımıza başladık. Kameraman arkadaşlarımız İbrahim Peksarı, Selman Kahraman, Cenk Güngör Muhtaroğlu batığı görüntüledi. ÇOMÜ Su ürünleri Fakültesi'nden yetkililer de bize yardımcı oldu” diye konuştu.
Kumkale açıklarında bulunan batığın tek parça olduğunu söyleyen Alpdoğan, “Sanıyorum böyle bir durum ilk defa oluyor. Bir denizaltı, tek parça halinde ilk kez bulundu. Denizaltının kumla kaplanmış olması, dalışa yasak bölgede olması onu korumuş. İlk gördüğümüzde çok heyecanlandık. Değişik bir duygu. Milli duygularımız kabardı. O kadar can yakmış bir savaş makinesi karşınızda duruyor. Bir yandan iyi olmuş, layığını bulmuş diye düşünüyorsunuz, bir yandan da, 'İçerisinde ölenler de insan' diyorsunuz. Değişik duygular yaşadık” dedi.
Batık denizaltıyı görüntüleyen su altı kameramanı İbrahim Peksarı da dalışın zor geçtiğini belirterek, “Bölgede akıntı çok fazla. Özellikle ilk 12 metrede güçlü akıntılar vardı. Dibe doğru azaldı. Batığa ulaştığımızda şaşırdım. E serisi denizaltılar daha önce hiç tek parça halinde bulunamamıştı. Burnu ve yelken kısmı dışarıda, geri kalanı kumun altında kalmış. Gemi tamamen kapalı. Hiç açılmamış. Bölgede dalışlarımıza devam edeceğiz. Batığı daha iyi bir şekilde görüntüleyeceğiz” diye konuştu.

SAVAŞTA MARMARA DENİZİ'NE SIZABİLEN İKİNCİ DENİZALTI

10 Aralık 1914‘de yapımı tamamlanan İngiliz denizaltısı E14, savaş sırasında B11’den sonra Marmara Denizi’ne sızabilen ikinci denizaltı oldu. Kaptan Lt. Cdr. Edward Courtney Boyle komutasında, 26 Nisan 1915 gecesi Çanakkale Boğaz’ında su yüzeyine çıkan denizaltı, motorlarından çıkan duman ve ses yüzünden kolayca bulunup ateş altına alınarak tekrar dalmaya zorlandı. Pusulası bozuk bir vaziyette Marmara Denizi'ne ulaşmayı başaran denizaltı, 29 Nisan’da 2 asker nakliye gemisi ve 3 destroyerden oluşan bir konvoya saldırdı. Goeben (Yavuz) savaş gemisi Mundros’da ani bir saldırıdan geri dönerken Çanakkale’de Nara noktasında karaya oturunca gemiyi batırmak için birkaç defa uçak saldırısı yapıldı ancak başarı sağlanamadı. Bu arada E-14'ün komutanı değişti. Bu işle görevlendirilen Lt. Cdr. G.S.White komutasındaki E-14, Goeben’in peşinden anti-denizaltı ağlarını geçerek akşamüstü Nara noktasına geldi ancak savaş gemisi burayı terk etmişti. Rotasını çevirip geri dönerken yol üzerinde bir Merchant gemisini gören denizaltı mürettebatı torpili ateşledi. Ancak torpil erken patlayıp denizaltıya büyük hasar verdi. Denizaltı 2 saat boyunca boğazdan açık denize doğru ilerlese de çok fazla su aldığı için kontrolden çıkınca Komutan White yüzeye çıkmaya karar verdi. Ancak denizaltı yüzeye çıkar çıkmaz Kumkale civarında Türk kıyı topçusu tarafından vuruldu ve 27 Ocak 1918’de batırıldı. Mürettebatından sadece 9 kişinin kurtulduğu, 27 kişinin öldüğü E14 enkazına bugüne kadar ulaşılamamıştı.