Musa Anter'in oğlu Anter Anter babasının katil zanlısının yakalanmasını A Haber'e değerlendirdi. Davanın zaman aşımına uğratılmak istendiğini belirten Anter Anter, "o dönemin sorumlularına dava açmak istiyorum" dedi
O DÖNEMİN SORUMLULARINDAN DAVACIYIM
Haberi kardeşimin telefonuyla öğrendim. Her şeyden önce bu haberi yapan Sabah Gazetesi muhabiri Ferhat arkadaşa çok teşekkür ediyorum. Bu 20 yıl doldurma süreci bizi hiç ilgilendirmiyorum. Hamit Yıldırım'ın babamın katil zanlısı olması bizim için mühim değil. Bizim için mühim olan bu kararı veren insanlardır. Ben bunu defalarca dile getirdim ve hala aynı şeyi diyorum. Ben şu anda Türk vatandaşıyım, Türk kimliğine sahibim ve davacıyım. Süleyman Demirel, Tansu Çiller, İsmet Sezgin, Mehmet Ağar ve Ünal Erkan'dan, O zamanın sorumlu insanlarından davacıyım. Ben bir kere her şeyden önce bu hükümete teşekkür ediyorum. Artık her şey açıklığa vuruldu. Rahatça konuşabiliyoruz. Yanlışlıklar, birbirimizi anlamamazlıklar oluyor ama hiç olmazsa konuşabiliyoruz. Bu diyalogu devam ettirmemiz lazım.
BARIŞ İÇİN HER ŞEYİ YAPARIM
Hamit Yıldırım davasına gelince, elbette yüzleşeceğiz. Bunlar tetikçi insanlar. İlk günden, ilk dakikadan itibaren biliyoruz. Ama o zamanın hükümetleri bunu kaale almadılar ve zaman aşımına uğratmak istediler. Görüyorsunuz ki Türkiye'nin halkları bu zaman aşımını artık kabul etmiyor. Kim suçluysa bunun cezasını vermek istiyor. Ben de suçluysam benim de cezamı verecekler Yani yapanın yanında kalmaması lazım. Bizler insanız, fani dünyada yaşıyoruz, bir ömrümüz var. Düşmanlıkla hiçbir yere varamayacağımızı anlamamız lazım. Her dakika kardeşlik ve barıştan bahsediyoruz. Ama anlayışla karşılanmıyoruz. Devamlı olarak birbirimizi inkâr politikalarına gidiyoruz. Ben bunlardan vazgeçilmesini istiyorum. Elimi taşın altına mı kayanın altına mı koyarım. Her şeyi yaparım Yeter ki barış içinde kardeşçe yaşayalım. Babamın kanını yerde bırakmamak için gidip başka birini mi vurayım. Böyle bir dünya yok. Böyle bir dünya kalktı artık. Global dünyada birbirimizi sevmek mecburiyetindeyiz. Biz birbirimize anlayış göstermezsek dışarıdan kimse bizi anlamak istemez, bizi batırmak ister.
"200 YIL GEÇSE DE GERÇEKLER ORTAYA ÇIKACAK"
20 yıl değil 200 yıl geçse bu davalar çıkacak. Herkesten rica ediyorum Lütfen beni davalı olarak kabul edin. Ben o dönemin hükümetinde olan Süleyman Demirel, Tansu Çiller, İsmet Sezgin, Mehmet Ağar ve Ünal Erkan gibi insanlara dava açmak istiyorum. Ben onların neler yaptığını Türk halkının önünde ispat etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Biz araştırmasını defalarca yapmak istedik. Ama o zamanın hükümetleri bunu kaale bile almadılar. Şimdi hiç olmazsa her şey çıkıyor meydana. Çıkması da lazım. Kirli çamaşırlarımızı ortaya döküp temizlememiz lazım. Bunu defalarca dile getirdik ama anlayışla karşılanmadık. Ben ülkeye dört defa giriş yapmak istedim, havaalanından geri çevrildim. Suçum neydi? Suçumu öğrenmek istedim. Onu da bana söylemediler. O kadar mağdur olduk ki. En sonunda başbakana bir mektup yazdım, mağdurların yanında olduğumu kendisine belirttim. Ben başbakanın yardımıyla geldim. İnsan kendi ülkesine izinle gelir mi?
ÜZERİME DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIM
Halkımıza yazık. Bu iki tarafın diyalog halinde bu işi halletmesi lazım. Bu kan ve bu kan davalarının bitmesi lazım. Artık yeter. Hepimiz yeter diyoruz. Bu nasıl olacak. oturup konuşalım. Bana ne görev düşüyor. Ne isterlerse onu yapayım.
Demokratikleşme ve Kürt açılımı konuşuluyor. Biz bunları gayet olumlu karşılayabiliriz. Devamlı birbirimize hakaretle olmaz. Yarın Leyla Zana Tayyip Bey ile görüşecekmiş. Bunu hep beraber konuşsak. Ben Kürt'üm öbürü ne olursa olsun, Çerkez olabilir Ermeni olabilir, Türk olabilir.
Ben Ferhat arkadaşımıza çok teşekkür ederim, 20. Yıla üç ay kala. Bizim için mühim değil 20 sene ama devlet için çok mühim. Bunu ortaya çıkartılması bizim için çok büyük bir olgu. Kendisine çok teşekkür ediyorum.