Şırnak BDP İl kongresine Türk bayrağının yanı sıra Abdullah Öcalan'ın fotoğrafı da asıldı. Kongrede konuşan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Murat Karayılan ve Mustafa Karasu dahil dağdakilerin ovaya gelerek siyaset yapmasını isterken, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise, toplumun yüzde 90'ının barış istediğini belirterek, "Bizim bir tek sevdamız vardır; Eşit yurttaşlık temelinde yeni bir Türkiye'yi inşa etmek, bu ülkenin 75 milyonunu eşit kılacak, yeni bir mevzuatı yaratmaktır" dedi.

Şırnak Belediyesi Düğün Salonu'nda yapılan BDP İl Kongresinde, konuşma platformunun ortasına Abdullah Öcalan'ın, sol tarafına bir süre önce trafik kazasında ölen İl Başkan Yardımcısı Yusuf Uğur'un fotoğrafı, sağ tarafa ise Türk bayrağı asıldı. Kürtçe 'Hoşgeldiniz' pankartının asıldığı BDP 1'inci olağan kongresinde konuşan BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, parti olarak tek sevdalarının eşit yurttaşlık temelinde, yeni bir Türkiye inşa etmek ve bu ülkenin 75 milyonunu eşit kılacak, yeni mevzuatı yaratmak olduğunu söyledi. İmralı ile başlayan görüşmelere halkın yüzde 90'nın destek verdiğini belirten Kaplan, şunları söyledi:

"Türkler ile Kürtler'in stratejik birliği, kardeşliği çerçevesinde eşitlik özgürlük ve adalet temelinde bir çözümü yapın' diyor halkımız. Biz de bunun için son derece hassas davranıyoruz. Biz de bunun için 'Dikkatli olun' diyoruz. Bunun için 'Mümkünse herkes çok fazla bir şey konuşmasın, konuşması gerekenler konuşsun ama tartışılması gerekenler de tartışılsın' diyoruz. Bu süreç İmralı ile yeni açılan sayfa, görüşme, müzakere sürecidir. Biz Botan halkı olarak Şırnak'ta partimiz STK'larımız ve burada yaşayan bütün farklı partiler, herkes barışın tarafı olduğunu söylemiştir. Çözümün tarafı olduğunu söylemiştir. Ben buradan bir uyarıda bulunacağım. İmralı sürecinin 1999-2003 en yakın tanığı biri olarak bunu söyleyeceğim. Sayın çok çok sorumlular, lütfen yormayınız, germeyiniz, çok fazla konuşmayınız, az iş yapmayınız. Bir saniyenin kıymeti bile o kadar çok ki, ne olur mümkünse konuşmadan da iş yapınız. Çünkü kişiler üzerinden tartışmalar yapılırsa sürecin uzaması, tıkanması gibi gereksiz sıkıntıların doğması kaçınılmaz. Bu şansı, bu fırsatı sayın başbakan yakalamışken ve partimiz bu tarihi rolünü ve misyonunu oynama sürecindeyken birbirimizi hırpalamamızın ne barışa faydası var, ne de çözüme bir faydası var. Bunu ifade etmek istiyorum. Buradan bütün Türkiye halklarına Botan'dan sesleniyoruz. Biz Botan halkı olarak hepinizi Türkiye'nin en onurlu vatandaşları olarak, insanları olarak görüyoruz. Karadenizlisi, Egelisi, Trakyalısı, İçanadolu hepsi, hepiniz kardeşlerimizsiniz. Ve biz onurlu bir mücadelede ırkçılığa ve ayrımcılığa dik duran bir partiyiz. Bizim bir tek sevdamız vardır. Eşit yurttaşlık temelinde yeni bir Türkiye'yi inşa etmek, bu ülkenin 75 milyonunu eşit kılacak, yeni bir mevzuatı yaratmaktır."

Kongrede konuşan BDP Diyarbakır Altan Tan ise, bu süreçte önemli iki mevzunun bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bir bu müzakereler diyalog sürecinde bir kandırmaca, oyalama, dalavere, Kürt Mehmet nöbete var mı yok mu ? İkincisi Başbakan dün gece uçakta ben BDP ile beraber referanduma gidebilirim demesi. Niye BDP ile referanduma gitmiyorsun biz bunu yüz sefer söyledik. Eğer sen yeni bir Türkiye kuracaksan, dünyanın kabul ettiği en gelişmiş demokratik değerlere göre yeni bir Türkiye kuracaksan senin zaten BDP'den başka gideceğin bir yer yok. MHP ile mi yapacaksın, CHP ile mi yapacaksın. Kemalizm'in devri bitti. Silahı dayadılar milletin alnına Kürtlerin, Alevilerin, Müslüman dindarların teslim ol dediler. Teslim aldılar. Bitti bu bitti Kemalsizim artık tarihin çöplüğüne gidecek bitti. Yeni bir Türkiye kurulacak ve bu orta doğu'ya model olacak. Nasıl yeni bir Türkiye, ne istiyoruz. Ayrılmak mı bölünmek mi, kavga mı tahakküm mü, dikta mı hayır, ne istiyoruz. Kardeşim bu dünyanın en gelişmiş demokratik ülkeleri nasılsa bizdeki hukukta böyle olsun. Türk-Kürt, Arap-Sünni Alevi, Dindar, Laik, Köylü, Şehirli bunlar hepsi hakkını hukukunu alsın ve birlikte yaşasın. Bizim istediğimiz bu, başka bir şey yok. Bunun içinde gelin yeni anayasa yapalım. Doğru düzgün bir Anaysa yapalım, halka götürelim, halkın desteğini alalım, yeni bir defter açalım."

"DAĞDAKİLER DE SİYASET YAPSIN"

Dağda bulunan PKK'lıların da siyaset yapmasını isteyen Tan, dağdakilerin gelip ovada siyaset yapmasını, cezaevlerindekilerde çıkmasını, 30-40 yıldan bu yana ülke dışında sürgün olan Avrupa'daki Amerika'da bulunan Kendal Nezan'dan Şıvan Perwer'e, Murat Karayılan'dan Mustafa Karasu'ya kadar hepsinin memlekete gelmesini istedi. Tan, şöyle konuştu:

"Önce bir TRT 6 açayım, üçüncü yargı paketini yapayım, Anadilde mahkeme savunma olur o da para bulursan tercüman getirirsen, onu da boş vereyim, Kürdün eline bir elma şekeri vereyim onu yalasın. Birkaç tanede Müteahhit, Korucu, Hokabaz sahtekar devşirmeyi yanına alayım. 10 yaşındaki çocuğumuz bile bunları öğrendi dünyayı takip ediyor. Evet barışa varız. Eskilerin hiç birisini unutmadık, ama yeni bir dünya kurmaya hazırız. Ölen, öldürülen, katledilen kardeşlerimizi bacılarımızı, babalarımızı, amcalarımızı, annelerimizi unutmadık unutmayacağız. Unutan şerefsizdir. Unutulmaz ama yeni bir defter açmaya hazırız. Bu günü yakalayalım. Kendimize yeni bir gelecek kuralım. Bunun yolu barıştır, nasıl bir barış kandırmadan, dolandırmadan. Demokrasinin kuralarına uyan, birbirimizi kırmadan, dökmeden yeni bir barış, yeni bir anayasa ve yeni bir Türkiye. Bu kapıda barış istiyorsan, huzur istiyorsan, birliktelik istiyorsan baş göz üstüne. Bunu Kürtler ne zamandan beri söylüyor. Senelerdir söylüyorlar. Son 1,5 seneden beridir asker, polis ve büyük bir çoğunluğu gerilla 1500 insanın üzerinde kişi hayatını kaybetti. Bunların hepsi bizim insanımız. Peki sen bu lafı 1,5 sene önce söyleseydin. Seçimden çıktığımız gün 12 haziran günü çıkıp çözüm, diyalog barış süreci ey BDP gel, CHP'de geliyorsa gelsin, MHP'de geliyorsa gelsin yeni bir Türkiye kuralım eski defterleri kapatalım. Bunu deseydin bu 1500 insan ölür müydü. Yazık değimli günah değimli. Geçmişin bir tek harfini unutmadan, geleceği kuralım. Ellimiz açık buyurun. Genel kurulda konuştum, insani, İslami, vicdani, demokratik ne kanun getiriyorsan evet. Ama kandırmacaya, dolandırmaya oyalamaya hayır. Artık umutluyuz, artık Kürtler Suriye'de de Irak'ta da, Türkiye'de ve her yerde ayaktalar. Her kesimi ile kadınıyla erkeğiyle, köylüsüyle şehirlisi, zengini ve fakiriyle. Burada bize sadece ittifak lazım. Ağacın kurdu içinden olmazsa ağaç bozulmaz. İttifakımızı bozanlara dikkat edelim"