Özdemir, yaptığı yazılı açıklamada, halkın sağlıklı su ihtiyacını karşılamanın birinci öncelikleri olduğunu belirterek, ülke genelinde yapılan denetim sonuçlarının ağırlıklı olarak üretim yerlerinden değil münferit satış noktalarındaki saklama koşullarına ve dağıtım faaliyetlerindeki bazı aksaklıklara işaret ettiğini, bu hususta ekstra yeni önlemler alma gerekliliğini ortaya koyduğunu kaydetti.

Bundan sonraki süreçte sektör olarak satış noktalarındaki şartları her yönüyle iyileştirmeye yönelik etkin çalışmalar yürüteceklerini vurgulayan Özdemir, insan sağlığının her şeyin başında geldiğini, bu nedenle sorumluluklarının farkında olduklarını aktardı.

Sektör olarak benzer sorunların tekrar ortaya çıkmaması için Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içerisinde önemli çalışmaları hayata geçireceklerini kaydeden Özdemir, bunun yanı sıra konuyla ilgili hem satıcı bayiliklere hem de tüketicilere yönelik eğitim faaliyetlerinde bulunacaklarını bildirdi.

Özdemir, eğitim uygulamaları sırasında satış kanallarında hizmet veren kişilere; sırasıyla depolama, saklama koşulları ve tüketiciye servis aşamalarında nelere dikkat edileceği konusunda kapsamlı bir çalışma yapacaklarını, 36 kurumsal üyeye sahip olan derneğin, bu amaca yönelik çeşitli doküman ve görsel malzemeleri de satış kanallarına ulaştıracağını belirtti.

Halkın ihtiyaç duyduğu sağlıklı su temininde ambalajlı suların büyük önem taşıdığını belirten Özdemir, tüketicilerden sektöre güvenmelerini istedi.

Tüketicileri damacana sularını yetkili bayilerden almaları konusunda uyaran Özdemir, açıklamasında ''Tüketicilerimiz, satın aldıkları damacananın 4 ayrı yerindeki (kapağında, emniyet bandında, etiketinde ve damacananın gövdesinde) marka isimlerinin aynı olmasına, suyun etiketinde Sağlık Bakanlığı ruhsat bilgilerinin ve damacananın kapağında üretim/son kullanma tarihi ve parti seri numarasının bulunup bulunmadığına dikkat etmelidir'' ifadesini kullandı.