Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Suriye'de geçiş sürecinin en kısa sürede tamamlanması ve bu geçiş sürecinde herhangi bir güç boşluğunun oluşmaması konusunda da mutabık kaldıklarını belirterek, ''Böylesi bir güç boşluğundan istifade etmek isteyen başta PKK olmak üzere terör gruplarına karşı her türlü tedbiri almamız gerektiği konusunda da ortak bir perspektife sahibiz'' dedi.

Davutoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Clinton, 2,5 saat süren görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Ahmet Davutoğlu, Clinton ile tekrar bir araya gelerek son gelişmeleri, Suriye bağlamında, özellikle ele aldıklarını belirterek, Cenevre toplantısı sonrasında çok önemli gelişmeler yaşandığını ifade etti.

Davutoğlu, ''Maalesef Cenevre'de mutabık kaldığımız geçiş planı çerçevesinde çalışmaları yürüten Kofi Annan'ın istifasından sonra diplomatik çalışmalarda çok ciddi bir kesinti durumu ortaya çıktı. İsterdik ki, uluslararası toplum, bu konuda tek bir vücut halinde hareket edebilsin ve alanda gittikçe kötüleşen duruma müdahil olabilsin. Ancak maalesef Kofi Annan'ın istifası diplomatik çalışmaların alandaki duruma yansımasını etkilemektedir'' diye konuştu.

Alanda insani durumun gittikçe daha vahim bir hal aldığını ifade eden Davutoğlu, bugün bu konuda geniş bir görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.

Bugün itibariyle Türkiye'ye sığınan mültecilerin sayısının 55 bini aştığını ve her gün 2-3 bin mültecinin Türkiye sınırından buraya giriş yaptığını bildiren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz her zaman söyledik; Suriye'den gelen dostlarımız, kardeşlerimiz Türkiye'de kendilerini evinde hissedecek şekilde imkanlarımızı seferber ettik, ediyoruz. Ancak bu mülteci sayısındaki artış, Suriye'de insani durumun ne kadar kötüleşmiş olduğunun açık bir göstergesi. Tabii bu yükün üstlenilmesi konusunda uluslararası toplumdan çok daha geniş bir dayanışma beklediğimiz de açık... Yine Suriye'deki durumun bu hali, bu kötü gidişi devam ettiği sürece insani durumun kötüleşmesini de göz önüne aldığımız için biran önce Suriye'de bu insanlık trajedisine son verecek kararlı adımların atılması en temel dileğimiz...''

-''Halep'teki gelişmeler hepimize kaygı veriyor''_

Ahmet Davutoğlu, Halep'teki gelişmelerin kendilerine kaygı verdiğini dile getirerek, Halep'te yerleşik mekanlara hava kuvvetleri ile yapılan saldırıların hem büyük bir insan katliamına hem de büyük bir tarih katliamına yol açtığını söyledi.

Uluslararası toplumun artık bu katliama açık ve net bir bir şekilde ''dur'' diyecek adımları atması gerektiğini belirten Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Biz Clinton ile birlikte bu konuları, birlikte atılabilecek adımları geniş bir çerçevede ele aldık. Ayrıca, Suriye'de geçiş sürecinin en kısa sürede tamamlanması ve bu geçiş sürecinde herhangi bir güç boşluğunun oluşmaması konusunda da mutabık kaldık. Böylesi bir güç boşluğundan istifade etmek isteyen başta PKK olmak üzere terör gruplarına karşı her türlü tedbiri almamız gerektiği konusunda da ortak bir perspektife sahibiz. Gerek Türkiye'nin gerek ABD'nin bu konuda atacağı adımlar çerçevesinde ortak çalışmalar yapma kararlılığı var. Önümüzdeki dönemde Suriye'deki gelişmeleri yakından takip edeceğiz. Bütün ekiplerimizle birlikte ortak değerlendirmeler yapacağız. Ayrıca, önümüzdeki dönemde yine BM Genel Kurulu'nda, BM Güvenlik Konseyi'nde ve Suriye'nin Dostları Grubu olarak atacağımız adımları da bugün gözden geçirdik. Dolayısıyla hem alandaki gelişmeler hem insani durum hem de diplomatik çabalar hususunda çok kapsamlı bir istişare imkanı oluşturdu bu ziyaret.. Bundan sonra da istişarelerimizi daha yakından telefonlarla ve gerekirse bizzat bir araya gelerek sürdürme kararlılığını da ifade ettik.''

Davutoğlu, diğer bölgesel konuları da ele aldıklarını belirtti.