Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Bakan Yazıcı, Yaşar'ın 28 Şubat süreciyle ilgili bir sorusu üzerine, Türk siyasi tarihinin darbelerle dolu olduğunu hatırlatarak, "Zaman zaman askeri kesimin içinde bazı kişiler gruplar daha fazla kendilerini vatanperver sayarak milletin temsilcilerine müdahale etmiş" dedi.

En fazla hasar bırakan 28 Şubat olduğuna dikkat çeken Yazıcı, "Etkisi ve yaygınlığı itibariyle 28 Şubat en derin hasar bırakandır. Toplumu dönüştürmek istemişlerdir" diye konuştu.

"Bu ülkeyi yönetecek olanlar bizleriz. Bizim ölçülerimize uygun olanlar ülkeyi yönetir diye bir psikolojik savaş süreci başlatıldı" diyen Yazıcı, Başbakan Erdoğan'ın o dönemde Siirt'te bir konuşma yaptığını hatırlatarak, "Birleştirici bir içeriğe sahipti. Hiçbir zaman karamsarlığa kapılmadık, ümitsizliğe düşmedik. Tarihimizde bu tür olaylar olmuş. Zulüm hiçbir zaman kalıcı olmayacaktır. Bu büyük bir paket. Film senaryosu ile kıyaslamak mümkün. Senaryoyu yazanlar var, başrol var, figüranlar var" dedi.

"28 Şubat soruşturmasının 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e uzar mı?" şeklindeki soru üzerine Bakan Yazıcı, "Bana göre sorumluluğu var. Sayın Demirel sanık olmasa da bu olayın tanığıdır" dedi.
"Hadlerini bildirmek adaletin gereğidir" diyen Bakan Yazıcı, 27 Nisan soruşturmasının da belki başlamış olabileceğini söyledi. Bakan Yazıcı, "Cumhurbaşkanını Türkiye ilk defa seçmiyor. Sana ne Cumhurbaşkanı'nın özde mi sözde laik olduğu. Cumhurbaşkanının önünü kesmeye yönelikti. Tehdit de vardı" dedi.

Deniz Baykal'ın 'Anayasa Mahkemesi'nin aksi karar vermesi halinde toplumsal kaos olur' dediğini hatırlatan Bakan Yazıcı, "27 Nisan, 28 Şubat ile benzerlik taşıyordu. Bir dayatmaydı. İçeriğine baktığınızda bir müdahaledir. Belki de başlamıştır sorgulama" diye konuştu.

Bakan Yazıcı yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmalarına yönelik Yaşar'ın sorusu üzerine, "Denetim müesseseleri çok verimli işlemiyor. Muhalefet hükümetin faaliyetlerini engellemek için gensoru önergesi hazırlıyorlar. Artıları var, eksileri var. Zaten ortada bir başkanlık yetkilerine sahip bir cumhurbaşkanı profili ortaya çıkıyor. Cumhurbaşkanı yürütmenin başıdır, gerekli görürse Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder. Halk tarafından seçilmesini de düşünürsek zaten bir başkanlık sistemi oluşmuş oluyor"diye konuştu.

Rejimin niteliğine uygun netliğe kavuşturulmasında yarar olduğunu vurgulayan Bakan Yazıcı, "Hiçbir siyasi partinin masadan kalkması mümkün değil. Yeni bir anayasa yapılacağına göre devletin yönetim şeklinin de tartışılması lazım" şeklinde konuştu.

Şike soruşturmasına yönelik soru üzerine Yazıcı, futbol alanının da şeffaf olması gerektiğine dikkat çekerek, "Farklı sözleşmelerin var olduğuna dair bilgiler ulaşıyor. Futbol alanı bir kayıt dışı gibi geliyor bana. Daha şeffaf olması lazım. Sonucu ne olursa olsun hiç kimsenin örtme lüksü yok" ifadesini kullandı.

TGRT Haber Temsilcisi Yaşar'ın 19 Mayıs törenleri ile ilgili tartışmaları hatırlatması üzerine ise Yazıcı, "Doğru bir şey yapılıyor bana göre. Anlamayanlar bir süre daha konuşur sonra susar" dedi.

Terörle mücadele konusuna da değinen Bakan Yazıcı, "BDP'ye çok önemli görev düşüyor. Siyasi aktörlerin daha aktif olarak rol alması gereken bir süreçtir. Hükümet gerekli alanı oluşturdu. BDP gerekli inisiyatifi üstlenemedi. Terörle mücadele devam edecek. Siyasetle de müzakere devam edecek" diye konuştu.