Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Din Eğitimi Genel Müdürlüğü tarafından Afyon'da düzenlenen İl Müftü Yardımcıları Seminerine katıldı.

"Başkanlığımızı milletimizin sırtında bir yük gibi göstermeye çalışmak hiç kimsenin haddi de değildir, hakkı da değildir..."

Seminerde konuşan Görmez, son günlerde basında Diyanet bütçesine ilişkin yöneltilen eleştirilere yanıt verdi. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Başkanlığımızı milletimizin sırtında bir yük gibi göstermeye çalışmak hiç kimsenin haddi de değildir, hakkı da değildir. Ülkemizin tarihine baktığımızda hem din hizmeti hem de yaygın din eğitimi amacıyla kurulan vakıflarımızın mal varlığını düşündüğümüzde aslında Diyanet İşleri Başkanlığı devlete hiçbir şekilde borçlu değildir.” dedi.

GÖRMEZ'İN ELEŞTİRDİĞİ YORUMLAR

Görmez, 2013 yılında Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılan bütçeye ilişkin son günlerde devam eden tartışmaların hiçbir surette gerçeği yansıtmadığını ifade ederek şunları söyledi;

“Ülkemizde, belirli zaman dilimlerinde değerli basınımızın ve bazı siyaset adamlarının Diyanet İşleri Başkanlığımızla ilgili geleneksel hale gelmiş, klişeleşmiş, yanlış değerlendirmeleri olmaktadır. Bunlardan bir tanesi her yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kurumların bütçeleri tespit edilirken plan bütçe komisyonu aşamasından itibaren yapılan “Bütçede aslan payı Diyanet'e”, “Diyanet'e on bakanlığın bütçesi” gibi değerlendirmelerdir. Bu değerlendirmeler aslında her sene Başkanlığımızı ve camiamızı üzmektedir. Her şeyden önce Başkanlığımızı milletimizin sırtında bir yük gibi göstermeye çalışmak hiç kimsenin haddi de değildir, hakkı da değildir. Üstelik bu değerlendirmeler hiçbir surette gerçeği yansıtmamaktadır.”

Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılan bütçenin neredeyse tamamının personel giderlerine ayrıldığını belirten Başkan Görmez'in konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle;

“Başkanlığımız kadar devlete yük olmayan ve hayırsever halkımızın desteği ile ayakta duran başka bir kurum yoktur…”

“Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılan bütçenin neredeyse tamamı personel maaşlarından ibarettir. Nitekim bu yılki bütçenin yüzde 95,7'sini tamamıyla personel giderleri oluşturmaktadır. İkincisi, Diyanet İşleri Başkanlığı kadar devlete yük olmayan ve hayırsever halkımızın desteği ile ayakta duran başka bir kurum yoktur. Camileri, Kuran kurslarını, müftülük binalarını yapan hayırsever halkımızdır. Bu camilerin, Kuran kurslarının, müftülük binalarının bakım ve onarımı, burada yatıp kalkan öğrencilerin ibatesi, iaşesi de tamamıyla halkımız tarafından karşılanmaktadır.

“Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yurt dışı hizmetleri için bütçede ayrılan tek bir kuruş dahi yoktur…”

Üçüncüsü, ise Başkanlığımız yüzü aşkın ülkede hizmet yürütmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinde bu hizmetler için ayrılmış tek bir kuruş ödenek yoktur. Bu hizmetler tamamen yine hayırsever halkımızın desteği ile Türkiye Diyanet Vakfı marifetiyle gerçekleştirilmektedir. Türkiye'den yurt dışına hizmet götüren bütün sivil toplum örgütlerinin götürdüğü hizmetlerin yüzde ellisini TDV götürmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı da yurt dışı hizmetlerini hayırsever vatandaşlarımızın desteği ile yürütmektedir.

“Din eğitimi ve din hizmeti amaçlı kurulan vakıfların mal varlığını düşündüğümüzde Diyanet İşleri Başkanlığı devlete hiçbir şekilde borçlu değildir…”

Dördüncüsü, Diyanet İşleri Başkanlığına yasaların verdiği iki büyük görev vardır. Bunlar; din hizmeti ve yaygın din eğitimidir. Aslında ülkemizin tarihine baktığımızda hem din hizmeti hem de yaygın din eğitimi amacıyla kurulan pek çok vakıflar mevcuttur. Din eğitimi ve din hizmeti amaçlı kurulan bu vakıflarımızın mal varlığını düşündüğümüzde aslında Diyanet İşleri Başkanlığı devlete hiçbir şekilde borçlu değildir.

“Bütçeyle ilgili attığı manşetler Diyanet İşleri Başkanlığını ve çalışanlarını, devletin, milletin sırtında yük gibi gösterme çaba ve gayretleri son derece üzücüdür…”

Beşincisi, Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye'nin en ücra köşelerine, her köyüne, mezrasına hizmet götüren tek kurumdur. Bütün bunları dikkate aldığımızda her sene değerli basınımızın Diyanetin bütçesiyle ilgili attığı manşetler Diyanet İşleri Başkanlığını, çalışanlarını, devletin ve milletin sırtında yük gibi gösterme çaba ve gayretleri son derece üzücüdür ve doğruları yansıtmamaktadır.”