Türkiye'deki emekli sayısının 10 milyonu aştığını ve sağlık giderleri de dikkate alındığında ciddi bir bütçe yüküyle karşı karşıya olunduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bunun yanında zamanında yapılan sosyal güvenlik reformunun, açıkları kontrol altında tuttuğunu ifade etti.

Önümüzdeki dönemle ilgili, sosyal güvenlik açıklarının nasıl azaltılabileceğine ilişkin teknik kurulların çalışmalarını yaptığını aktaran Babacan, ''Ancak bizim bugün itibariyle bu konularla ilgili verilmiş bir kararımız yok. Bir yandan bu konularla ilgili çalışmak bir ihtiyaç ama bunu yaparken de sosyal adaleti koruyarak, geniş kesimlerin hak edilmiş haklarında herhangi bir kayba sebep olmadan nasıl çözülebilir? Teknik çalışmalar her zaman olur ama bu konuda verilmiş bir kararımız yok'' diye konuştu.

Sağlık alanında hükümet olarak çok adım attıklarını dile getiren Babacan, özellikle son 3 yıla bakıldığında ilaç başta olmak üzere sağlık harcamalarını kontrol altında tutup aynı zamanda hizmet kalitesini yükseltmeyle ilgili Türkiye'nin önemli bir başarı kazandığını bildirdi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün, Dünya Bankası'nın veya diğer bağımsız kuruluşların yazdıkları raporlarda, Türkiye'deki sağlık reformları için ''şaheser'' deyiminin kullanıldığını anlatan Babacan, maliyetlerin kontrol altında olduğunu, bunun yanı sıra hizmet kalitesinin her geçen gün arttığını söyledi.

Babacan, bu konularla ilgili her yıl küçük küçük tedbirlerin de alındığını belirterek, ''Dolayısıyla her yıl ufak şeyler oluyor. Önümüzdeki dönemle ilgili henüz verilmiş bir kararımız olmamasına rağmen ufak tedbirler olabilir ama bunlar çok sansasyon oluşturacak, konuyu temelden etkileyecek şeyler asla olmaz. Daha çok nasıl tasarruf edebiliriz? Nasıl israfı önleyebiliriz? Bunlara yönelik adımlardır'' dedi.