Ömer Hayyam’a ait olduğu iddia edilen dörtlüğü Twitter hesabında paylaştığı için hakkında dini değerleri aşağılamak suçuyla dava açılan ve 1,5 yıl hapis istemiyle yargılanan Fazıl Say, dün gece CNN Türk’te Enver Aysever’in “Aykırı Sorular” adlı programına konuk oldu. Say, programda cumartesi günü Antalya Piyano Festivali’nin açılışında çalacağı, “başyapıtım” diye nitelendirdiği eseri “Mezopotamya Senfonisi”ni anlattı.

Dostlarım öldü’
Aysever’in Sivas Katliamı’yla ilgili sorusu üzerine Say, “Madımak olaylarında hem babam Ahmet Say’ın hem de benim dostum olan insanlar hayatını kaybetti. Konumuz sadece Sivas değil, edilen haksızlıklar. Niye Aleviler üvey evlat olarak görülüyor, özellikle günümüz hükümeti tarafından?  Niye ateistler, deistler insan muamelesi görmüyor? İnsan olmayı ve hukuku hatırlatmak lazım” dedi.
Aysever’in Soner Yalçın’la ilgili bir sorusuna cevap veren Fazıl Say, Yalçın’ın suçu olduğuna inanmadığını belirtti: “Muhalif bir gazeteci olarak 2 yıldır hapiste olduğuna inanıyorum. Bir insanın hayatının 2 yılını tüketmek haksızlıktır. Bunu dünyaya bağırmak lazım. Suçunun ne olduğunu bile açıklamıyorlar.”

‘AKP’den korkmuyorum’
Türkiye’nin yüzde 50’sinin AKP’ye oy verdiğini söyleyen Say, “Diğer yüzde 50’yi korkutmaya yönelik gibi anlaşılıyor bütün bunlar” dedi.  Kendisinin AKP’den korkmadığını söyleyen Say, “Büyük bir problem olarak görüyorum bu baskıyı” dedi ve hakkında açılan davanın da bununla ilgili olduğunu belirtti: “Bir insanın Allah’a inanıp inanmamasını bile hükümet mi tayin edecek? Benim içinde durduğum davaya baksana, bütün dünya gülüyor Türkiye’ye. Hükümet bana suç duyurusu yapanların arkasında. Hükümet de dese ki, yanlışlık olmuş, retweet etmiş. Davanın savcılıktan geçmesi, davaya dönüşmesi, 2. celseye kalması hukukun 5 kere çiğnenmesi anlamına geliyor.”

‘Kültürlerarası elçiyim’
“Bütün dünya suçsuz olduğumu biliyor” diyen Say, konunun siyasi olduğunu vurguladı: “Bir bakıyor arkasında AKP’liyi buluyor. Kültür Bakanı halk Fazıl Say’ı zaten cezalandırdı diyor vs. Hükümetten sesler çıkmaya başlıyor. Sanatçısını korumuyor.
Burada yönlendirilmişlik de var. AKP’ye Türkiye’nin yarısı oy verdiyse, ben de 350 milyonluk Avrupa Birliği’nin kültürlerarası elçisiyim. Ben de onların avukatıyım. Zor beni hapse atmaları, bu kadar basit.”