Saadet Partisi'nin Türkiye'deki 60 siyasi partiden biri olmadığını ve koltuk sevdası uğruna sahip oldukları değerlerden vazgeçmediklerini belirten Erbakan, ABD'den, İsrail ve AB'den icazet alarak siyaset yapmadıklarını ve mazlumların sesi olduklarını dile getirdi. Erbakan, Milli Görüş davasının rakamlarla ölçülmeyeceğini ifade etti. Ne kadar budansalar da köklerinin sağlam olduğunu ve yeniden şahlanacaklarını anlatan Erbakan, "Bir elimize ömür boyu başbakanlığı, öbür elimize de ömür boyu cumhurbaşkanlığını koysalar davamızdan dönmeyiz" diye konuştu.
Faizci kapitalist sistemin refah yerine sömürüyü getirdiğini savunan Erbakan, sözlerine şöyle devam etti: "AK Parti iktidarının bütün reklam yaptıkları duble yollar, hızlı tren, bedava ders kitabı gibi uygulamalarını toplayalım.

Türkiye'de 10 yıldır toplam 50 milyar dolarlık yatırım yaptı. Millete verdikleri tüm para bundan ibaret. Bu süre içinde faize, yani sömürü çarkına ödenen para ise 400 milyar dolardır. Ellerinde her türlü imkan varken bu faizci kapitalist düzeni değiştirmek, hakkı üstün tutan bir sistem kurmak gayretinde olmadılar. Ekonomi politikaları sadece zam, vergi, faiz ve borçtan oluşuyor. Milli geliri kişi başı yıllık 15 bin dolara çıkarttıklarını iddia ediyorlar. Öyleyse bu ülkede vatandaşın kredi kartı borcu niçin 50 misli arttı?"


28 Şubat soruşturmasına da değinen Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü: "28 Şubat darbesinin asıl hedefi D-8 projesinin baltalanmasıydı. Denk bütçe uygulamasının ortadan kaldırılmasıydı. 28 Şubatla asıl hesaplaşma D-8'lerin canlandırılmasıyla olur. İslam birliğini kurmakla olur. BOP'a karşı durmakla olur. Bu nedenle asıl hesaplaşmayı, bunları gerçekleştirecek olan Milli Görüş kadroları yapacaktır."
SP İzmir İl Başkanı Bayram Sakartepe ise, 28 Şubat soruşturmasının en önemli özelliğinin toplumsal mutabakatın oluştuğu yegane dava olmasından kaynaklandığını söyledi.

Herkesin desteklediği soruşturmada bu suçu işleyenlerin olayı sulandırarak eylemlerine devam ettiklerini belirten Sakartepe, şöyle konuştu: "Bir takım gülünç iddialar ile hâla merhum Erbakan hocamızla uğraşılıyor. Onun emri olduğu gibi akıl almaz iddialar ortaya atılıyor. Ne yani. Erbakan kendi hükümetini düşürmek, partisini kapattırmak için mi düğmeye bastı? Soruşturma intikama dönüşmesin deniliyor. Gerçeklerin ortaya çıkması niçin intikam olsun?"