23 Eylül 2011'de Van'da bir deprem felaketi yaşandı ve 604 vatandaş hayatını kaybetti. Hayalet şehre dönen Van, 9 Kasım 2011'de ikinci kez sarsıldı, bu kez de 40 vatandaş yaşamını yitirdi.
Bir daha toparlanamaz denilen Van'da tam bir insanlık örneği gösterildi. Çoluk çocuk, zengin fakir demeden millet ve devlet el ele vererek Van şehri ayağa kaldırıldı. Yaklaşık bir yıllık gibi kısa sürede TOKİ tarafından 15 bin 341 konut yapıldı, deprem sonrasında esnafa 270 milyon lira dağıtıldı, depremin ardından kurulan 35 konteynerkent'te 175 bin insanın barınma ihtiyacı karşılandı, yine deprem sonrası hayırseverler tarafından 890 derslik inşa edilirken TOKİ tarafından 30 okulun inşaatı sona erdi, TOKİ'nin yaptırdığı 27 caminin yanında 10 ticaret merkezi kuruldu. Diğer taraftan bu süre içerisinde öğretmenler için 350 lojman yaptırılırken 2 adet de öğretmenevi inşa edildi.
VAN'A 5 KATRİLYONLUK YATIRIM
Van depreminin 1. yıl dönümünde AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk'le konuştuk. AK Parti Hükümeti'nin çok hızlı bir şekilde hizmetleri devreye sokarak Van'a yatırım yapmasının büyük bir olay olduğunu söyleyen Kayatürk, şimdiye kadar, eski parayla, 3.5 katrilyon (3,5 milyar TL)Van'a gönderildiğini yatırımların sona ermesinden sonra ise 5 katrilyonun (5 milyar TL) üzerinde bir paranın Van'a aktarılacağını açıkladı.
Depremden sonra TOKİ tarafından 15 bin 341 konutun inşa edildiğini dile getiren Kayatürk, Kasım ayında teslim edilmek üzere 2000'in üzerinde de konutun yapıldığını belirtti.
“KEŞKE BDP İLE OMUZ OMUZA OLABİLSEYDİK”
Van'ın Belediye Başkanı ve BDP'li milletvekillerine serzenişte bulunan Kayatürk sözlerine şöyle devam etti:
“Van Belediyesi'nin BDP'li olmasına rağmen hiçbir ayrım gözetmeksizin, bütçeden Van Belediyesi'ne fazla fazla para aktardık. Hizmet belediyelerinden çok ideolojik belediyeler olan BDP, depremden sonra bir varlık gösteremedi. Üstelik, BDP'liler hem Van'da hem de Erciş'e gönderilen yardımları engellemeye çalıştı. Aslında bölge halkının kucaklaşması için deprem bir fırsattı ancak biz BDP'lilerle Van'da omuz omuza olamadık, keşke olabilseydik. İnsan konuşarak anlaşabilen bir varlıktır, dolayısıyla AK Parti ile BDP'lilerin bir araya gelip sorunların çözümü için konuşması gerekiyordu. BDP'lilerle görüşme talebim oldu ama maalesef partiden bu talebime olumlu bir cevap gelmedi.”
