Malatya'da 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi'nde Alman Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in öldürülmesi ile ilgili davanın ek iddianamesi, Özel Yetkili Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Tolon, "Silahterör örgütü kurma ve yönetme, Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, tasarlayarak kasten adam öldürmeye azmettirme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme, konut dokunulmazlığını ihlale azmettirme, nitelikli yağmaya teşebbüse azmettirme” iddialarıyla suçlanıyor.

İddianamenin ikinci sırasında cinayetler döneminde Malatya’da Jandarma Alay Komutanı olarak görev yapan Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger bulunuyor. Ülger, “Silahlı terör örgütünü yönetme, Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, tasarlayarak kasten adam öldürmeye azmettirme, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme, konut dokunulmazlığını ihlale azmettirme, nitelikli yağmaya teşebbüse azmettirme, resmi belgede sahtecilik, haberleşmenin gizliliğini ihlal, 6136 sayılı yasaya muhalefet" iddialarıyla suçlanıyor.

İddianamede sanık olarak jandarmada istihbarat şubesinde görevli Binbaşı Haydar Yeşil, İnönü üniversitesi’nde öğretim görevlisi Ruhi Abat, Murat Göktürk, Abdullah Atılgan ile İlker Çınar, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Aykut Saka da bulunuyor.

HALEN YARGILANAN SANIKLAR İÇİN YENİ SUÇLAMA

Toplam 19 sanık için hazırlanan ek iddianamede halen tutuklu olarak yargılanan 6 sanık ile 1 tutuksuz sanığa yeni suçlamalar yöneltildi. İddianamede, sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Güler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Varol Bülent Aral ve tutuksuz sanık H.Y. hakkında “Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” iddiasıyla suçlamada bulunuldu.

EK İDDİANAMEDE İLGİNÇ DETAY VE BELGELER YER ALIYOR

Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın ek iddianamesinin açıklama bölümünde ilginç belge ve detaylara yer veriliyor.

Özel Yetkili Malatya 3. Ağrı Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamenin genel detayları şu şekilde:

"Bu iddianamede dosyamıza konu 18/04/2007 tarihinde Malatya ilinde meydana gelen ve kamuoyunda Zirve Yayınevi Cinayeti olarak bilinen menfur saldırı eylemi ile ilgili olarak yürütülen soruşturma kapsamında;

Başta Zirve Yayınevi cinayeti olmak üzere, özellikle aynı kapsamda işlenen ve kamuoyunda Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayeti olarak bilinen cinayetlere yönelik; bu eylemler öncesi gerekli ortamın nasıl oluşturulduğu, oluşturulan bu ortam sonucu toplumda nasıl bir algının yaratılmaya çalışıldığı, yaratılan bu algıdan faydalanılarak bu cinayetlerin işlenmesi sonucu elde edilmek istenen amacın ne olduğu, en önemlisi bu cinayetlerin arkasında Ergenekon terör örgütünün ve bu örgütün misyonerler ile azınlıklara yönelik hazırladığı eylem planlarının bir rolünün bulunup bulunmadığı irdelendikten sonra, dosyamıza konu Zirve Yayınevi cinayetinin arkasında Ergenekon terör örgütünün varlığını gösteren farklı bir hücre yapılanması olup olmadığı, bu eylemi hayata geçirirken görev dağılımının nasıl ve ne şekilde gizlilik kurallarına riayet edilerek yapıldığı, bu eylem ile ulaşılmak istenen asıl amaç ve hedefin ne olduğu, eylemin gerçekleştirilmesi aşamasında asli faillerin kimler tarafından nasıl azmettirildiği, eylemde kimlerin nasıl ve ne şekilde rol aldığı, rol alan bu kişilerin örgütsel irtibatları ile isnat edilen eylemdeki hukuki konumları mevcut deliller çerçevesinde ayrı ayrı ele alınacaktır. Bu çerçevede hazırlanan bu iddianame, toplam 20 (yirmi) bölümden oluşmakta olup;

—l.Bölümde; Ergenekon terör örgütü hakkında genel açıklama yapıldıktan sonra bu örgütün Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren ıskata teşebbüs ve darbe ortamı hazırlamak amacıyla işlediği değerlendirilen bazı eylemlerinden kısaca bahsedilmiştir.

—2.Bölümde; Başta Zirve Yayınevi cinayeti olmak üzere Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetlerinin işlenmesinde en önemli sebep olarak görülen misyonerlik faaliyetleri ve azınlıklar konusunda, Ergenekon terör örgütünün nasıl bir bakış açısının olduğu işlenmiştir.

—3.Bölümde; Ergenekon terör örgütünün belirlemiş olduğu nihai amaç ve hedeflerine ulaşmak için misyonerlik faaliyetleri ve azınlıklar konusunu kullanarak hazırlamış olduğu eylem planlarından bahsedilmiştir.

ERGENEKON İLE ZİRVE CİNAYETİ ARASINDAKİ BAĞ

—4.Bölümde; Cinayetlerle ilgili olarak çeşitli zamanlarda gönderilen ihbar mektuplarında, başta Zirve Yayınevi Cinayeti olmak üzere Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetleri hakkında da ifadeler veren Deniz Uygar (İlker Çınar)'ın beyanlarında ve teslim etmiş olduğu belgelerde, Ergenekon Terör Örgütü sanığı Ahmet Hurşit Tolon'un Zirve Yayınevi Cinayeti işlenmeden önce ve işlendiği gün Malatya ilinde bulunmasında, Hrant Dink cinayetine yönelik hazırlanan Devlet Denetleme Kurulu (DDK)'nun raporunda ve tanık Adıyaman'ın beyanlarında; Rahip Santoro, Hrant Dink ve Zirve Yayınevi Cinayetleri arasındaki irtibat ile bu cinayetlerin Ergenekon Terör Örgütü ve bu örgütün eylem planlarıyla olan irtibatını gösteren hususlar ortaya konulmuştur.

—5.Bölümde; Ergenekon Terör Örgütü ve TUSHAD (Türkiye Ulusal Strateji ve Hareket Dairesi) tarafından Deniz Uygar (İlker Çınar)'ın Misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğu Tarsus ilçesinin Misyonerliğe yönelik yapılacak çalışmalarda merkez üs olarak seçilmesi sonrası, Deniz Uygar (İlker Çınar)'a 05/01/2005 ve 10/01/2005 tarihlerinde gönderilen talimatlar doğrultusunda, Deniz Uygar (İlker Çınar)'ın Rahip Santoro, Hrant Dink ve Zirve Yayınevi Cinayetlerine kadar gelinen süreçte misyonerlik ile azınlıklar konusunda kamuoyu ve korku ortamı oluşturmak amacıyla yürüttüğü Saha çalışmaları kapsamında yaptığı propaganda ve yönlendirme faaliyetleri anlatılmıştır.

—6. Bölümde; İddianamenin yukarıda ki bölümlerinde anlatılan konular kapsamında Rahip Santoro, Hrant Dink ve Zirve Yayınevi Cinayetinin, Ergenekon Terör Örgütü ve bu örgütün eylem planları ile olan irtibatını gösterir genel bir değerlendirme yapılmıştır.

—7.Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayetine yönelik hazırlıklar kapsamında başta Mehmet Ülger olmak üzere diğer bazı şüpheliler tarafından Malatya ilinde misyonerlik faaliyetlerine yönelik yürütülen propaganda, yönlendirme ve maktulleri hedef gösterme faaliyetlerinden bahsedilmiştir.

—8.Bölümde; Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılaması devam eden Zirve Yayınevi Cinayeti davası ile aynı konuda yürütülen dosyamıza konu soruşturmanın başlangıcı hakkında kısa bilgiler verilmiştir.

—9.Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayeti işlendikten sonra günümüze kadar devam eden süreçte, özellikle cinayetin azmettiricilerine yönelik çeşitli tarihlerde gönderilen ihbar mektupları işlenmiştir.

—10.Bölümde; Yine çeşitli tarihlerde, başta Zirve Yayınevi Cinayeti olmak üzere Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetleri hakkında da ayrıntılı beyanlarda bulunan Deniz Uygar (İlker Çınar)'ın ifadeleri belirli bir kronolojik sıra da gözetilerek özet halinde sunulmuştur.

—11.Bölümde; Deniz Uygar (İlker Çınar)'ın vermiş olduğu ifadeler ve çeşitli tarihlerde gönderilen ihbar mektuplarında geçen hususların doğruluğu, başta HTS kayıtları olmak üzere dosyadaki diğer tüm deliller göz önüne alınarak ispatlanmıştır.

—12.Bölümde; Deniz Uygar (İlker Çınar)'dan ve Zirve Yayınevi Cinayeti sanığı Abuzer Yıldırım'dan elde edilen flash belleklerdeki belgeler, bazı ihbar mektuplarının ekinde gönderilen CD'lerdeki belgeler ve Haydar Yeşil'in iş yerinde yapılan aramada ele geçirilen faks mesaj formu arasındaki benzerliklerden söz edilmiştir.

EMRE GÜNAYDIN’IN İRTİBATLARI

—13.Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayeti sanıklarından Emre Günaydın'ın cinayetin azmettiricileri olduğu değerlendirilen kişilerle olan irtibatları irdelenmiştir.

—14.Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayeti sanıklarının beyanlarında yer alan ve cinayetin azmettiricilerini işaret eden hususlar anlatılmıştır.

—15.Bölümde; Başta Mehmet Ülger ve bazı şüpheliler tarafından, bir dönem Türkiye Protestan Kiliseler Birliği Başkanlığı yapmış olan Behnan Konutgan isimli şahsa yönelik yapılması planlanan eylemden bahsedilmiştir.

ESKİ REKTÖRE SUİKAST PLANI

—16.Bölümde; yine başta Mehmet Ülger olmak üzere Mehmet Çolak'ın da dahil olduğu İnönü Üniversitesi eski rektörü Fatih Hilmioğlu'na yönelik yapılması planlanan eyleme ilişkin olarak ayrıntılı ifadelerde bulunan tanık Adıyaman’ın beyanları anlatılmıştır.

—17.Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayeti sonrası, işlenen cinayeti başta Adalet ve Kalkınma Partisi ve Fethullah Gülen cemaatini yıkmak için yürütülen dezanformasyon faaliyetleri işlenmiştir.

—18.Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayeti ile ilgili olarak yapılan aramalarda ele geçen belgelerden, özellikle misyonerlik faaliyetlerinin takibi kapsamında Malatya ve Mersin İl Jandarma Komutanlıklarına ait İstihbarat ödeneklerinden yapılan harcamalarda dikkat çeken hususlar ortaya konulmuştur.

—19.Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayeti kapsamında şüpheli konumunda olan kişilerin savunmaları da dikkate alınarak bazı tespitler yapılmış olup, hukuki durumları değerlendirilmiştir.