Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık döneminde dinlenmesiyle ilgili davada ifade veren başdanışmanı Mustafa Varank, ilk böceğin ofiste değil sık kullanılmayan kütüphanede bulunduğunu açıkladı: “Bu görüşmelerin içeriğini ve katılımcılarını üç-dört kişi bilebilir...” 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı sırasında ofisine ‘böcek’ olarak adlandırılan dinleme cihazı konulmasıyla ilgili 13 kişi hakkında açılan davada, böceklerin bulunduğu sırada olay yerinde olan başdanışmanı Mustafa Varank ‘tanık’ olarak dinlendi. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada böceğin, Erdoğan’ın çalışma odasında değil, çok sık kullanmadığı bir odada bulunduğu ortaya çıktı. Başdanışmanı Mustafa Varank özetle şunları anlattı:
 
Efkan Ala istemiş
 
“O tarihteki Başbakanlık Müsteşarımız Efkan Ala, arama faaliyetlerinin verimli olup olmadığının kontrol için MİT Müsteşarı ile  görüşmüş ve ‘Sizin ekipmanlarla da bu işi yapalım’ demiş. Bunu Cumhurbaşkanımıza (Erdoğan) arz etmişler. Cumhurbaşkanımız bana, MİT ekibinin başında bulunmam için  talimat verdi.
 
Çoklu prizden çıktı
 
Ben ve başlarında B.A’nın olduğu 3 kişilik MİT ekibi  aramaya Keçiören’deki ofislerden  1 no’lu daireden başladık. Bir süre sonra elinde anten şeklinde alet olan arkadaş sinyal tespit ettiğini söyledi. Sinyalin bulunduğumuz daireden gelmediği anlaşıldı. Yan tarafta, Sayın Cumhurbaşkanımızın kütüphanesi vardı. Sinyalin, orada telefonların bulunduğu konsolun olduğu yerden geldiği tespit edildi. Çoklu priz kapatıldığında sinyalin kesilmediği, fişten çekildiğinde kesildiği belirlendi. Bir aletle, prizin röntgenini çektiler ve içinde kabloları olan düzenek çıktı.”
 
MİT söktürmüş
 
Varank, sürece refakat ettiğini, arama-tarama konularında uzman olmadığını belirterek, cihazın bulunduğu yerden sökülmesi kararının, MİT  ekiplerince verildiğini söyledi.
Daha sonra AK Parti Genel Merkezi, Başbakanlık Merkez Bina ve  Başbakanlık Resmi Konutlarında da arama-tarama yaptıklarını anlatan Varank, “Sayın Cumhurbaşkanımızın evinin altındaki kütüphanesi çok sık kullandığı bir yer değildi ama devletin güvenliği açısından çok mahrem görüşmeleri yaptığı bir yer olduğunu söyleyebilirim. Bu görüşmelerin içeriğini ve katılımcılarını ancak üç dört kişi bilebilir” dedi.

‘Bilmiyorum, MİT’e sorun’
 
Sanık avukatlarının sorularını yanıtlayan Varank, “Neden adli makamlara bilgi verilmedi?” sorusu üzerine, “Ben adli makamlara karşı sorumlu değilim. Biz bulduktan sonra gerekli yerlere haber verdik” dedi.  Böceğin bulunduğu yerleri gören kameraların kayıtlarının neden  alınmadığı yönündeki soru üzerine Varank, “Ben soruşturma makamı değilim,  araştırma yapmadım. MİT ekibi ya da Başbakanlık Koruma kayıtlarla ilgilenmiş  midir, bilmiyorum” dedi. “Böceğin alıcı taraması için 25 gün niye beklendi?” sorusunu, “Onu bilmiyorum. Onu MİT’e soracaksınız” diye yanıtlayan Varank, böcek bulunduktan sonraki süreci Ala’nın yönettiğini anlattı.
 
‘Bulut daha yetkiliydi’
 
Varank, eski Başbakanlık Koruma Dairesi Şube Müdürü Zeki Bulut’la ilgili şu ifadeleri kullandı: “Zeki Bey geldiğinde referansını bilmiyorduk. Ama Mehmet Bey amir olsa da personel alımında, Zeki Bulut daha yetkiliydi.” Söz alan Zeki Bulut ise, “Benim nasıl alındığımı biliyor musunuz?” sorusunu yöneltti. Bunun üzerine Varank, “Bir örnek vermek istiyorum. ‘Ahmet Türer diye bir arkadaş var, şark hizmeti için Diyarbakır’a tayini çıkmış, ama hemen geçici görevlendirmeyle Başbakanlığa geri çağrılmış. Bunu kimseye yapmıyorlar, ama Zeki Bey’in yakını olduğu için kendini koruyorlar’ demişlerdi” bilgisini verdi.