Şanlıurfa Cezaevi’ndeki incelemelerini tamamladıktan sonra, Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyeleri, basın toplantısı için Şanlıurfa Valiliği’ne geldi. Buradaki basın toplantısında, incelemelerle ilgili bilgiler veren AK Parti Sakarya Milletvekili ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, bugüne kadar cezaevlerinde yaptıkları incelemelerin aynı sonucunun Şanlıurfa Cezaevi’nde de ortaya çıktığını söyledi.

Başkan Üstün açıklamasında dün akşamdan buyana sevkiyatların başladığını ve devam edecek olan sevkiyatlarda yaklaşık 350 tutuklu ve mahkumun başka cezaevlerine nakil edileceğini ifade ederek, “Bu sevkiyatlar sorunun geçici olarak çözümü için yapılıyor. Şanlıurfa’da kapasite sorununun ortadan kaldırılması için şuan inşaatı devam eden cezaevleri bulunuyor. Projelendirenlerle birlikte bir yıl sonra buradaki kapasite sorunu tamamen ortadan kalkmış olacak” dedi.

Sorunun giderilmesi sürecinde mahkum ve tutukluların ailelerinden istekte bulunduklarını da ifade eden Üstün, “Bu süreçte kısa vadeli çözümler bulmamız gerekir. Aileler neden başka illere gidiyor diye sitem edebilir. Kapasite fazlasında sorunlar daha ağır olabilir. Burada da görüldüğü gibi. Ailelerden azından bir yıllığına bu noktada fedakarlık talep ediyoruz. Adalet Bakanlığının yaptığı projelerle kapasite sorunu aşılacak” diye konuştu.

Olayı birebir tanıklardan dinlediklerini de anlatan Üstün, “Olayın geçtiği C 15 koğuşunda ki yangında sağ kurtulan 4 tane tutukluyla görüştük. Onun dışında olay ilk müdahale eden infaz koruma memuruyla da görüştük. Bu koğuşun sağ ve solunda bulunan C 14 ve C 16 koğuşundaki tutuklu ve hükümlülerle de konuştuk. Bunun dışında rast gele koğuşlara girdik. Ceza evi yetkilileriyle görüştük. Şuanda cezaevinde sükunet hakim. Herhangi bir karışıklık yok. Koğuşlarda da sıkıntıları dinledik. Dolayısıyla başta tutuklu ve hükümlü yakınları rahat olsun. Cezaevinde sükunet hakim. Peyderpey nakillerde devam ediyor. Bunlar kısa vadeli çözümlerdir.

C 15 koğuşundaki 4 tutukluyu dinlediğimizde olayda hayatını kaybeden kişilerden özellikle kendisini koğuş sorumlusu, yardımcısı ve meydancı olarak tanıtan üç kişinin kendilerini tuvalet ve banyo kısmına geçmelerini söylemesi üzerine o 5 kişinin tuvalete geçtiğini, üzerlerine kapıların kapandığını dışarıya çıkmamaları konusunda da uyardıklarını söylediler.

Koğuşa yeni geldiklerini ve bu talimatlara isteklere boyun eğdiklerini söyleyerek içerde kaldıklarını, daha sonra sesler duyduklarını, bu seslerde yatakların aşağı taşındığını ve tutuşturulduğunu duyduklarını, bu seslerin ardından dumanların kokusuyla yangının çıktığını fark ettiklerini söylediler. Bu 4 mahkum orada bulunan havlu ceket gömleklerini ıslatarak üzerlerine atıklarını bu şekilde dumandan az etkilendiklerini beyan etmişlerdir” şeklinde konuştu.

Üstün, olaya müdahale eden infaz koruma memurlarını da dinlediklerini anlatarak, “Orda olaya müdahale den infaz koruma memuru ise kapı açıldığında kapının yarısına kadar yatak yığıldığını ve orada adeta bir ateş topunun olduğunu dolayısıyla müdahalenin zor olduğunu, yukarı çıkmak istediklerinde ise merdiven demir dolap ve ranzalar nedeniyle yukarı çıkamadıklarını söyleyerek bunların birkaç dakika içinde gerçekleştiğini söylediler. Merdivenden baca etkisi yaparak yukarıda bulanan kişilerin kata çıkmasıyla mahkum ve tutukluların ilk olarak dumandan zehirlenerek hayatlarını yitirdikleri anlaşılmakta” dedi.

Üstün, komisyon olarak tanıklara olayın nedenini de sorduklarını belirterek, “Neden böyle bir şey oldu dediğimizde, ‘Bizde bir anlam veremedik’ dediler. Acaba orada bir kavgamı çıktı, basında vantilatör kavgası mı? Diye sorduğumuzda onlar, ‘Öyle bir şey olmadı hatta onlarla yemek yedik, çay içtik ve içtik çekirdek yerdik. O arada bir takım konuşmalar oldu ve birden bizi tuvalete gönderdiler. Bizde oraya geçtik ama ondan sonra bu olaylar oldu. Bizde anlam veremiyoruz’ dediler. Dolayısıyla oradaki insanların bile anlam veremediği bir konuda dışarıda şöyle böyle olmuş deyip haber ve yayın yapmak olayı tanımlamaz. Müdahale konusunda da yangına birkaç dakika içinde müdahale edildiğini ve izlenimimiz bir gecikme olmadığıdır” dedi.

Olayla ilgili geniş çaplı soruşturmanın yürütüldüğünü hatırlatan Başkan Üstün, “Bütün çalışmalar bir rapor halinde kamuoyuyla paylaşacağız. İnsan hakları komisyonu bilindiği gibi cezaevleri konusunda çok titiz davranmıştır. Yaptığı önerilerle çok birçok şeyi değiştirmiştir. Birçok uygulamayı eleştirmiş ve düzeltmiştir. Alt komisyonunda objektif bir rapor yayınlayacaktır. Üzüntümüz büyük ailelere başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyorum. Raporların adından cezaevindeki şartların insani boyuta ulaşmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.