Yimpaş AVM’de verilen iftar yemeği sonrası bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Ramazan ayındayız. Gönül ister ki dünyanın her yerinde huzur içerisinde, barış içerisinde, sükun içerisinde ramazan ayı geçirilsin, rahmet bereket her yeri kuşatsın, her yerde insanlar birbirleriyle kazandıklarını paylaşsınlar, yardımlaşsınlar, dayanışma içerisinde olsunlar. Kan olmasın, göz yaşı olmasın, huzursuzluk olmasın, savaş olmasın, her yerde huzur her yerde sükunet olsun. İnsanlar gönül huzuru içerisinde Yozgatlıların iftar yaptığı gibi Şam’da da, Arakan’da da Kabil’de de iftarını yapsın. Dünyanın her bir yerinde böylesine güzel iftarlar mutluluk ve saadet içerisinde yapılsın ama ne yazık ki bu temennimiz gerçek olmuyor bugün yakınımızda uzağımızda dünyamızın pek çok yerinde arzu edilmedik hadiseler yaşanıyor.

Bugün Hama’da, Humus’ta, Halep’te hasılı Suriye’nin dört bir yanında yeni Kerbelalar adeta yaşanıyor. Bir ülke düşünün ki o ülkenin devlet başkanı silahlarını kendisini var eden ve kendisine güç veren halkının üzerine doğrultmuş tanklarıyla, toplarıyla, uçaklarıyla kendi insanları bombalıyor ve onların hayatına son veriyor. Bu bir yönüyle adeta 21. Yüzyılın yeni bir Kerbelası'dır. Temmuzun bu sıcağında Ağustosun hemen başında bir başka Kerbela’yı maalesef yanı başımızda yaşıyoruz. Suriye’de yaşanan bu olaylara sessiz kalanlar, bu hadiseyi engellemek için ellerinde güç dolup da kullanmayanlar ve buradaki katliama seyirci kalanlar bu Kerbelalar'dan dolayı mesuliyetten kurtulamazlar. Onların mesuliyeti vardır ve bu mesuliyetin hesabını da hem tarihe hem de Allah’a vermek zorunda kalacaklardır” dedi.


Türkiye Suriye’de yaşananlara karşı aldığı tavır itibariyle ilkeli bir tavır almış, insani ve ahlaki ve hakkaniyetten yana bir tavırla politikalarını ortaya koyduğunu vurgulayan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, “Hükümetimiz haklının yanında yer almış haksızın karşısında durmuştur. Mazlumun yanında yer almış zalimin karşısında sesini yükseltmiş ve orada yaşanan ölümlere karşı, bu ölümleri gerçekleştiren yöneticilere karşı tavrını koymuştur. Suriye üzerinde hesap yapanlar ne kadar hesap yaparlarsa yapsınlar, yaptıkları hesaplar yanlış. Çünkü büyük bir yangın çıkmış ve bu yangında insanlar cayır cayır yanarken orada birilerinin oturup artı eksi hesabı yapması onları sorumluluktan kurtarmaz aksine sorumluluklarını artırır. Mesuliyetlerini artırır. İnsanlar ölürken öldürülürken ülkelerde insanlarda hesap yapmamaları bu öldürme faaliyetlerine son verecek adımı beraber atmalıdır” diye konuştu.


Konuşmasında Ana Muhalefet Partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Barış ve Demokrasi Partisini eleştiren Bozdağ, “Değerli kardeşlerim tabi dışarıda hesap yapanlar var da içeride hesap yapanlar yok mu? Maalesef ülkemizde de hesap yapanlar var. Şimdi bundan dolayı 'hükümet bir zarar görsün, aman Suriye’deki işler çıkmaza girsin orada şöyle şöyle hadiseler olsun da Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bundan zarar görsün, biz de bu zarar üzerine siyasetimizi bina edelim' diyen insanlar var. Bakın Türkiye’nin ana muhalefet partisi genel başkanı konuşmalar yapıyor, değerlendirmeler yapıyor. Bu değerlendirmeleri dinlediğinizde Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin değerlendirilmeleriyle mi paralel yoksa Suriye’nin zalim yönetiminin Beşar Esad’ın değerlendirmeleriyle mi paralel ona bakmak lazım. Onun için ben buradan sizin aracılığınızla Sayın Kılıçdaroğlun’a Yozgat’tan soruyorum. Sayın Kılıçdaroğlu, Siz kimden yanasınız Hak’tan yana mısınız yoksa haksızdan yana mısınız, mazlumdan yana mısınız yoksa zalimden yana mısınız? Türkiye’den yana mısınız, yoksa Suriye’den yana mısınız; sahi siz kimden yanasınız? Lütfen kimden yana olduğunuzu yorumlara açık kapı bırakmayacak şekilde izah edin. Çünkü bu izaha senin ihtiyacın var. Bu millet sizi takip ediyor kimden yana olduğunuz konusunda tereddüdü var, benimde tereddüdüm var.

Suriye’nin zalim yönetimine karşı böylesine candan destek verilmesini anlamakta işin doğrusu zorlandığımı buradan ifade etmek istiyorum. Türkiye’deki insanlar, Türkiye’deki siyasi partiler, Türkiye’deki hükümet, ölümden yana öldürmeden yana hiçbir zaman olmadı, zalimden yana hiçbir zaman olmadı. Bundan sonrada olmayacaktır. Umarım sayın Kılıçdaroğlu bu konuda bir istisna oluşturmaz. Ayrıca Barış ve Demokrasi Partisi de tutum ve tavırları itibariyle kimden yana olduğunu ortaya koyması lazım, açıklaması lazım. Türkiye’den yana mı, Suriye’den yana mı, haktan yana mı, haksızdan yana mı, zalimden yana mı, mazlumdan yana mı? Burada herkesin tavrını ortaya koyması lazım” şeklinde konuştu.


"Diliyoruz ki, İslam dünyasının her bir yanında huzur ve sükun olsun. Sadece İslam dünyası değil, insanların yaşadığı her yerde huzur olsun, sükun olsun, barış olsun, insanlar mutluluk içerisinde hayatını devam ettirsin" diyen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:


”Biz Türkiye olarak her yerde huzur ve sükunun olması için destek vermeye devam edeceğiz. Birilerinin dediği gibi 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' ilkesini yangın yanarken, insanlar cayır cayır ölürken öldürülürken susmak olarak değil, bu yangını söndürüp sulhu sükunu ortaya getirmek olarak, içeride ve dışarıda huzur ve barışın olması için üzerimize düşeni gerektiği gibi gerektiği zamanda gerektiği kadar yapmak olduğunu biliyor ve aktif olmaya özen gösteriyoruz.”


İftar öncesi Yozgat'a gelen Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Çapanoğlu Kentpark Tesisislerinde kısa bir süre dinlenip, daha sonra Hayır Sever İşadamı Bilal Şahin tarafından yapılan Külter Merkezi inşaatını gezdi.